OLUR OLUR (!)
“Kıbrıs’ta federal çözümün artık gerçekçi bir zemini yok. Bundan sonra masada, iki devletin, illa birbirini tanımasına gerek olmadan işbirliğine gideceği modeller olacak”
...
Yeni hükümet murat ettiği Kıbrıs politikasını böyle açıkladı. Bu sözler Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın Sputnik’te yayınlanan röportajında yer aldı.
* * *
“Tanınmadan işbirliği” diyorlar ya, sanırım kendileri de anladı, buradaki yapının tanınacak halde olmadığını...
* * *
Hem “ayrı devlet” isteyen...
Hem de “tanımasanız da olur” diyen yeni bir yaklaşım bu!
Bir diğer yaklaşım da şu:
“Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı devlet!”
Tam da “dilin kemiği yok” misali:
Olur ya da olmaz söyle!
* * *
Birleşmiş Milletler ya da Avrupa Birliği’ne bu yöndeki başvuru ne zaman ve nasıl olacak merak ediyorum.
* * *
Başbakan “yeni hükümeti” açıklamadan önce TC Büyükelçilik binasının koridorlarında gezinirken, Başbakan Yardımcısı da Rus Büyükelçi’yle “lokanta”da buluştu ya!
Diyorum ki, şu “ayrı devlet” fikrine kendileri inansalar önce...
* * *
Türkiye’nin “alt yönetimi” gibi bir model, topluma “Avrupa” sosuyla sunulmak isteniyor.
“Avrupa Birliği’nde iki ayrı devlet” fantezilerini hayatın kendisi tekzip ediyor.
* * *
Etnik temelli ayrı devleti, hele de başkasının toprağında tescillemek öyle kolay olsaydı, yakın uzak coğrafyanın altı üstüne gelirdi.
* * *
“İki ayrı devlet...”
“Tanınsa da olur..”
“Tanınmasa da...”
“Masada da olur...”
“Restoranda da...”
“Elçilikte de olur...”
“Avrupa’da da...”
Olur olur...
* * *
Yoğurda üflemekle başladı her şey...
Cacık da olur, ayran da!