7 Ekim 2011 Cuma günü, Omorfo’dan çok değerli bir Kıbrıslıtürk arkadaşım beni arıyor...

Bir Kıbrıslırum arkadaşının olası bir gömü yerini öğrendiğini, hatta bu yerden bazı kemikler aldığını anlatıyor...

“Burası beş kişilik olası bir gömü yeriymiş ama ben yeri bilmem” diyor... “Ben onu burasını senin yardımlarınla Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermesi için teşvik ettim ve kabul etti” diyor...

“Ne zaman buluşabiliriz acaba?”

“Cumartesi sabah olabilir” diyor...

Hemen Kayıplar Komitesi Kazılar Koordinatörü Okan Oktay’ı arıyorum, ardından Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum üye yardımcıları Murat Soysal ve Ksenofon Kallis’e ulaşıyorum... 8 Ekim 2011 Cumartesi sabahı saat 10.00’da buluşup Omorfo’ya gitmeyi kararlaştırıyoruz.

Omorfolu arkadaşımı arıyorum, o da bu arada Kıbrıslırum arkadaşını arıyor ve Cumartesi günkü buluşmayı kararlaştırıyoruz...

Cumartesi sabahı buluşup Omorfo’ya gidiyoruz...

İlk durağımız rahmetli Hakkı Alpagut’un avukatlık ofisi... Bizi sevgili eşi karşılıyor ve hepimize kahve söylüyor... Kıbrıslırum şahit bize bildiklerini anlatıyor...

Bize göstereceği olası gömü yerinde beş Kıbrıslırum “kayıp” gömülü imiş. Bunlardan üç tanesi askermiş, iki tanesi sivil imiş. Bu iki sivil “kayıp”tan birisi 15 yaşında bir Kıbrıslırum genç imiş, yanında bir de yaşlı adam varmış...

Yaşlı adamın üzerinde 5 bin Kıbrıs Lirası varmış...

Belki de bu yaşlı adam, parası için öldürülmüştü – bunu bilmiyoruz...

Bir Kıbrıslıtürk, ona bu olası gömü yerini göstermiş...

Gömü yerinden iki büyük kemik almış bu Kıbrıslırum şahit...

Bu kemikleri Kayıplar Komitesi’ne vermek istiyormuş ki inceleyebilsinler.

Önce olası gömü yerine, sonra da adamın güneydeki evine gitmeyi kararlaştırıyoruz – böylece olası gömü yerinden geçen hafta aldığı kemikleri Kayıplar Komitesi yetkililerine verecek ki onlar da eğer bu kemikler insan kemiği ise, laboratuvara DNA testi için gönderebilsinler...

Birlikte Omorfo’nun portokal bahçelerinin bulunduğu bir alana gidiyoruz...

Kıbrıslırum şahit, kendisine beş kişinin gömülü olduğu söylenen olası gömü yerini bize gösteriyor. Burası bir alıç ağacının altı... Bu tarlanın sahibi, bahçesinden su borusu geçirirken, kemikler açığa çıkmış...

Ancak birlikte incelediğimiz tarlada herhangi yeni bir kazı izi yok... Yine de bu bölgenin koordinatlarını alıp fotoğraflarını çekiyoruz.

Kıbrıslırum şahit bize bir diğer olası gömü yerini de göstermek istiyor...

Hep birlikte Omorfo’dan Kalkanlı’ya (Kapudi) doğru yol alıyoruz... Sıra sıra efgaliptoların bulunduğu bir dere yatağını geçer geçmez düzlük ve taşlık bir arazide duruyoruz.

1974’te bu bölgeden çekilmekte olan ve az ileride su içmek üzere mola veren bir grup Kıbrıslırum askerin bu noktada öldürülmüş olduğunu anlatıyor Kıbrıslırum şahit. Bize duyduklarını anlatıyor... Omorfo-Kalkanlı yoluyla ilgili bugüne kadar çok sayıda Kıbrıslıtürk şahit de, bu bölgeye bazı “kayıplar”ın gömülmüş olduğunu anlatmışlardı... Bu bölgenin de koordinatlarını alıyoruz, fotoğraflarını çekiyoruz.

Sonra da Bostancı (Zodya) kapısından geçerek güneye gidiyoruz... Adamın yakın bir köydeki evine gidiyoruz...

Olası gömü yerinden iki kemik almış ve bu konuda köyündeki polise de bilgi vermiş. Kemikleri çıkarıyor – daha uzaktan bile bunların öküz kemiği olduğu anlaşılıyor... Yine de herhangi bir yanlış anlama ve karmaşa olmasın diye bu kemikleri Kayıplar Komitesi Kazılar Koordinatörü Okan Oktay teslim alıyor ve bunların öküz kemiği olduğuna ilişkin raporuyla birlikte Kayıplar Komitesi’ni bilgilendireceğini söylüyor.

Kıbrıslırum şahidin eşi harika bir “milobitta” yapmış – bir tür elmalı pasta bu... Kahve yapıp bize milobitta ikram ediyor...

Kıbrıslırum şahide teşekkür edip Lefkoşa’ya dönüyoruz...

Bakalım bu olası gömü yeriyle ilgili yeni bilgilere ulaşabilecekmiyiz...

Bizi bu konuda haberdar eden Omorfolu çok değerli Kıbrıslıtürk arkadaşıma da, bu olası gömü yerini bizimle görmeye gelen Kayıplar Komitesi’nin değerli yetkililerine de, bildiklerini bizimle paylaşan Kıbrıslırum şahide de sonsuz teşekkürler...