1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Ömür boyu özgürlük!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Ömür boyu özgürlük!

A+A-

25 Mart…

25 Mart 1821’de Yunanistan Bağımsızlık Savaşı’nın başladığına inanılır…

Öyle kabul edilir…

-*-*-

Ama öncesi vardır!

Tam gerçek pek bilinmeyebilir, çok şey yazılmış ve anlatılmıştır ama biliyorsunuz veya en çok bildiğimiz konulardan biridir, Baltacı Mehmet Paşa’mız, Rusların Katerina’sını…

Bu konuda övünürüz!

Çünkü Baltacı, bu olayda “baltalayandır”…

-*-*-

Neyse!

Bu olaydan önce veya az sonra, Rus Donanması, Mora Yarımadası’na iner ve Yunanlılara büyük destek atarak, bugün hala Bağımsızlık Günü olarak adlandırılan ayaklanmayı başlatmanın kıvılcımları atılır…

-*-*-

25 Mart 1821’de Yunan, Osmanlı’ya karşı ayağa kalkar!

Ve ilk kez Kıbrıs denen ve çooook uzak sayılan bizim Ada’daki “Yunanlaşma, biz de Yunanız” iddiası yükselişe geçer…

-*-*-

İlk kez Osmanlı’nın Kıbrıs’taki en değerli tebaası olan “Ortodoks Ahali”, “İlla ki Yunanistan, kesinlikle Megalo İdea, vallahi billahi Enosis” noktasına gelmektedir!

-*-*-

Ve ilk siyasi cinayetin, 1841’de Karmi köyünde işlendiği iddia edilir!

Bir Rum düğününe giden Osmanlı zaptiyesi, gerdek odasında, Rum damat tarafından bıçaklanır!

Yaralı bir şekilde atına bindirilir!

At, gider taaa Ozanköy’deki “hana” girer ve akşamları bağlandığı yerde durur…

Sabah olduğunda, zaptiyeyi at üzerinde ölü bulurlar!

-*-*-

Geçenlerde Yunanistan’da tabii ki 25 Mart Bağımsızlık Günü askeri yürüyüşü yapıldı…

Kıbrıs’ta da tatil ve kutlama vardı tabii ki…

Rumlar da kutluyor aynı günü!

Tıpkı bizim kutladığımız “Türkiye milli günleri” gibi!

-*-*-

Askeri yürüyüşler veya törenler, porno endüstrisi kapsamında değerlendirildiğinde, bana, erkeklik gösterisi gibi gelir!

Bir çeşit ruh sağlığı problemi şeklinde de değerlendirebilirsiniz!

Uluslar veya devletler, erkek cinsel organlarının büyüklüğünü, başka uluslara ya da devletlere, bu yürüyüşlerde göstermektedirler!

“Bak komşu, benimki çok büyük!”…

-*-*-

“Komşuya göstereceksin ki korksun” pornosu!

Maşaallah!

-*-*-

Büyüklük mü işlev mi?

“Yiyen bilir” dersem, Yunanistan’a hakaret etmiş olur muyum olmaz mıyım, “bir 9 Eylül”, “bir de 20 Temmuz”dan başlarsam, yazacağım senaryoyu porno endüstrisinde satar mıyım satmaz mıyım hiç araştırmadım ammma….

-*-*-

Neyse!

Efendim, Yunanistan’daki bu yürüyüşte, bir Yunan birliği, “Kıbrıs Yunan’dır, Türkiye s…r git!” diye slogan atmış!

-*-*-

Bu video anında Türk cemaatimiz içerisine “paylaşalım” talimatı ile whatsaaplandı!

Ve sanal medyada, bir yığın “Biz Yunanı çok ezdik”çi tarafından paylaşıldı…

-*-*-

Sloganı atan da, videodan barış düşmanlığı yapan da bence aynı “kategori” içerisindedir!

Çok büyük mal sahibi olma kategorisi!

Ve komşuya gösterme meraklısı!

-*-*-

“Haaa işlevini görelim canım” desen, bunlar ya kendileri bedelli askerlikten sancılıdır ya da askerlikten kaytarmak için delilik bile uygundur ki o da hem Türk hem de Elen milliyetçiliği adına, filozofların araştırması gereken bir başka “ruhsal sıkıntılara dayalı ereksiyon sorunu” meselesidir!

-*-*-

“Rumlarla bir arada yaşayamayız… Bunların hedefi Enosis’tir… Bunlar Türk düşmanıdır…”

Bu düşüncelere sahip insanlar kesinlikle bir miktar haklıdır!

Ama aynı şekilde haklı olan çok sayıda Elen de vardır; onlar da Türklerle yaşamak istemez, Türkleri aşağı görür, Türkiye’yi düşman sayar falan ve de filan…”

-*-*-

Peki doğru olan, olması gereken nedir?

Yunan şarkıcı Konstantinos Argiros’un kendi ülkesi için yazdığı ama daha sonra sözlerini Kıbrıs için bir miktar değiştirerek de söylediği, "Eleftheros" yani “Özgürlük” adlı şarkıyı dinleyin…

-*-*-

Sevgili Derman Saraçoğlu sosyal medya hesabından paylaştı…

Bu neşeli, oynak havalı şarkıya sözlerini hiç bilmeden bayılırdım…

Şimdi daha çok seviyorum…

-*-*-

Sözler aynen veya üç aşağı beş yukarı şöyle:

Baf’tan Girne’ye / Maraş’tan Limasol’a / Bırakın adamız silahsız ve ordusuz bir şekilde birleşsin / Beşparmaklar’daki kalelere / Bırakın özgür bir şekilde tırmanalım ve özgür bir şekilde şarkı söyleyelim / Kıbrıs benim tatlı vatanım…

-*-*-

Haaa Kıbrıs’ı birleştirmek istemeyip, Yunanistan’a bağlamak ya da yarısını Türkiye’ye hediye etmek isteyenler mi?

Niye gitmiyorsunuz “anavatanlarınıza”?

Bi gidin kardeşim!

Güle güle!

Ekso!

Hade!

Gavolle mavre!


Selam Aleyküm canlarım benim!

Bence mesele artık “Erdoğan – İmamoğlu” yarışı, siyasi kavgası olmaktan çıkmış durumdadır!

-*-*-

Şu anda Türkiye’de yaşanan, “CHP – AKP” kavgası olmanın da çok ötesindedir!

-*-*-

Görüntü nettir!

Sokak mı; şeriatla döşeli diktatörlük hatta sultanlık mı?

-*-*-

Kavga, Erdoğan devam ederse, Türkiye’de “şeriat” dahil, her şeyin mümkün hale gelmesi kavgasına dönüşmüş durumdadır!

-*-*-

Elbette konu, “Türkiye’nin derdi” diyerek, meseleden sıyrılabilirsiniz!

-*-*-

CHP’yi, Ekrem’i, Özgür’ü, hatta en aşırısından Türk milliyetçiliğ noktasındaki Mansur beyi eleştiriyorsunuz; “Ekrem kesin hırsızdır, ihbar eden de CHP’lilerin bizzat kendileridir” diyerek, sıyrılmaya çalışıyorsunuz da; “şeriat” gibi bir endişeniz var mı yok mu çok merak ediyorum!

-*-*-

Tamam, kabul ediyorum, koltuğu garantiye almanın tek yolu Erdoğancı ve Ak Partici olmaktan geçiyor da özellikle KKTC’deki ağır Kemalist, ağır laik, ağır liberal, ağır demokrat, ağır Türk milliyetçisi kardeşlerime şu soruyu sormak istiyorum:

 “Kara para aklayan Türkiye sermayesi tehlikesine ses çıkarmadınız, bunu bir miktar anlarım, siz de pay alıyor olabilirsiniz de şeriat endişeniz hiç mi yok?”

-*-*-

Yoksa, eşinize – kızınıza “örtünmeye hazır olun” diyerek, namaz derslerine bile mi başladınız?

Hani bugüne kadar hiç camiye gitmişliğiniz de yok!

Bu ne hız maşallah!

Haaa belirteyim, ben bıraktım, çok azalttım, tavsiyelerim olabilir ama siz alkolü nasıl bırakacaksınız çok merak ediyorum!

Bir de, o saçma sapan bıyık modeli ya da garip sakal şekli, size hiç yakışmayacak, ayrıca söyleyeyim!

-*-*-

Ben mi?

Ben Rum veya en iyi ihtimalle “Rumcuyum” ya!

Beni boş verin, yaşımı aldım, göreceğimi gördüm!

Siz, kendinize ve çocuklarınıza bakın!

-*-*-

“Örtünün ulan” talimatını alacaksanız, ısının bence!

En azından bir kaçınız, eşine şimdiden “başörtüsü” takma konusunda yavaş yavaş telkine başlasın…

Markası kaliteli, fiyatı çok pahalı baş örtüleri de var!

Gucci mucci falan yani!

-*-*-

Tamam, kabul ettim!

Yüzde yüz haklısınız!

Kıbrıs’ta çözüm olursa Rum bizi kesin “kesecek”!

Peki ya Türkiye’ye şeriat gelirse, “şeriatın keseceği parmak” ağrımayabilecek olsa da, “kesilecek kafalar”ı ne yapacaksınız?

-*-*-

Yok mu böyle bir endişeniz?

Bence Kıbrıs’ın tamamının Yunanistan ile birleşmesi yani Enosis ihtimali, Türkiye’nin şeriatla yönetilme ihtimalinden çok hem de çok düşüktür!

Selam aleyküm canlarım benim!

Hade hav!

Pardon, çav!


korie-cull-yxdrb9qr8cs-unsplash.jpg

Türkiye’de yaşananları haberleştirmek veya görüntülemek isteyen en az 10 gazeteci tutuklandı…

Tutuklananlar arasında Fransız AFP haber ajansının foto muhabiri Yasin Akgül de var… AFP'nin direktörü Fabrice Fries, TC Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz'a hitaben yazdığı mektubunda tutuklama kararını kınadı. Fries, Akgül'ün gazetecilik görevini yaptığını söyledi. Tutuklanan gazeteciler "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" ile suçlanıyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), "Masa başından ne fotoğraf çekilir ne haber yapılır. Bir gazetecinin arkada kalarak olan biteni belgelemesi beklenemez. Haber neredeyse gazeteci oradadır" diyerek tepki gösterdi. TGS "Meslektaşlarımız gazetecidir. İşleri, halka haber vermektir. Bırakın tutuklamaya sevki, gözaltına dahi alınmamaları gerekirdi" dedi dayanışma çağrısı yaptı. Meslektaşlarımız serbest bırakılmalıdır…

Bu yazı toplam 1829 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar