Onarım Hükümeti
28 Temmuz seçimlerine kadar görevde kalacak yeni hükümetin programı uzun vadeli bir yönetim olacakları imajı yarattı. Sibel hanım hükümeti görevlerinin kısa sürede biteceğini elbette biliyor. Peki neden hükümet programı bu denli kapsamlı tutuldu?
Bence bunun nedeni, Sibel hanımın kaleme aldığını sandığım giriş kısmındaki felsefede yatıyor. Yurttaşın yaşam kalitesini artırmak ana teması üzerine kuruldu her şey. Bu amaç toplumun ve bireylerin huzur ve mutluluk içinde yaşamasına önem verdiklerini gösteriyor. Toplumu mutlu edecek idarenin şeffaflık, hespverilebilirlik, sosyal adalet, hümanizma ve hukuka dayalı bir sistemle icraat yapılacağının kanıtı olarak, bakanlıkların nasıl çalışacağını açıklamak gereği duydular.
Hükümet programının, bu güne kadar yazılanlardan çok daha toplumcu ve sevecenlikle yurttaşa dayalı bir felsefeye dayandırılması başka işaretler de veriyor.
Bu toplumun ve kurumlarının onarılmaya, sağlıklı yaşamaya ve gelişmeye ihtiyacı vardır. Yöneticilerin çıkardığı sorunlardan kurtulmak istiyor. Her gün yeni bir rezaletle karşılaşmak istemiyor. Ayırımcılıktan, belli insanların korunmasından kurtulmak istiyor. Üçlü kararnamelerle kişilerin emeklilik ikramiyesi ve maaşlarının artırılmasına isyan ediyor. Halk pahalılık çekerken, devletin har vurup harman savurmasına kızıyor.
Herkesin başka türlü yorumladığı, diğer yasalarla çelişen, hukukçuları çığrından çıkaran yasalar çıkaran meclis yapısının değişmesini istiyor.
İnsanlar, davranış, konuşma ve kendini anlatma özürlü insanların yönetici kadrolarda yer almasına dayanamıyor.
Seçime kadarki hükümetin programıyla verdiği performans ileriye yönelik çağrışımlar yapıyor. Bundan böyle, gelecek hükümetler, her şeyi onarmakla, insanları mutlu etmekle sorumludurlar mesajını almalılar.
Bu ülkenin onarılması, tek partinin yapacağı bir şey değildir. Bu nedenle, üçlü koalisyon bir yerde iyi oldu. Bakanların, seçim ve vaatten uzak ve de uzman kişiler olmaları ayrı bir avantaj sayılabilir. Aslında geçici hükümet, seçim sonrası hükümetin erken bir fotoğrafı gibi görülebilir..
Uzmanların yöneticilik yapacağı, meclisin ve vekillerin, gece gündüz çalışarak, bozuk sistemleri değiştirecek yeni yasalar çıkarmasının haberini veriyor sanki..
Tabii bu aşamaya gelinmesi, toplumun talebinin bir sonucudur.
Yurttaşlar, yönetim ve yöneticiler hakkında yeni değerlendirme yapacak ve bunu açıkça ifade edecek duruma gelmiştir.
Sivil toplum örgütlerimiz günden güne kalite yükseltiyor ve güçleniyor.
Toplumun büyük kesimi, “bu ülkeyi tamir edecek insanlar istiyoruz” diyor.
Seçim sonuçları ne olur bilinmez ancak, bugünkü hükümet ortaklığını seçim sonrası da görmek mümkün olabilir.
Seçime kadarki hükümetin verdiği ruh ve onarım işaretleri, yeni geleceklere aşılanmasını bekliyoruz.
Halk istemeye devam ederse, sistemler ve siyaset değişebilir.
Yeter ki her şeyin insanın elinde olduğuna inansınlar..