‘Önce sağlık’
Bir çuval inciri berbat etmemek için ne lâzımsa onun yapılması gerek.
17 Nisan’dan sonra acaba bazı işyerlerini açalım mı gibi bir düşünce dillendirilmeye başladı.
Herşeyin normale dönmesini ben de isterim.
Bütün işyerleri açılsın,
İnsanlar para kazansın, işten çıkarılan çalışanlar işlerine kavuşsun, maaşlar tam alınsın, üretim olsun, satış olsun, biz de gazete/ler olarak işyerlerinden reklam alalım, giderlerimizi karşılayalım, maaşları ödeyelim.
Öyle isterim ki 10 Mart öncesine dönmeyi…
Ama hep söyleyip de aslında pek önemsemediğimiz “önce sağlık” demenin de tam yeri.
Şimdi anlamını daha da iyi anladık.
***
Şimdiye kadar bazı tedbirler alındı, virüs şimdiye kadar kontrol altında ilerledi gibi bir durum var.
Ancak herşey bitmedi, dünden önceki iki gün pozitif vaka görülmediği için önlemlerin rahatlatılması gibi bir düşünce içine hemen girmemek gerek çünkü görüldüğü gibi dün iki vaka saptandı.
Ben bu konuda öneri yapacak değilim.
Yani şu sektör açılabilir, bu sektörün şu birimi faaliyete geçebilir gibi bir öneri içine girmeyeceğim.
Bunu uzmanlar yapmalı. Daha doğrusu bu konuda verilecek kararlar bilimin verileri ışığında olmalı.
Şimdiki gibi süreçle ilgili birkaç tane kurul da değil, bu kurulların tek bir çatı altında toplanması ve bu kuruldan çıkacak kararlara göre önlemler rahatlatılmalı mı, uzatılmalı mı ona göre hareket edilmesi gerek.
Bu kararlar siyasilere bırakılmamalı… Bilim söylemeli, siyaset yapmalı. Zaman, böyle bir zaman.
Bilim kurulu (tek çatı) yolu göstermeli, siyaset yani hükümet o yolu izlemeli…
Yoksa şimdiye kadar alınan önlemler, yol aldığımız süreç sekteye uğrayabilir, baştan başlamak gerekebilir.
Baştan başlarken de canlar daha çok yanabilir, “bir yerden başlamalıyız” şeklinde ekonomiden duyduğumuz endişe de daha büyüyebilir, ortada ekonomi diye birşey kalmaz.
***
Hükümetin siyasi kaygılarla hemen böyle bir adım atabileceğini düşünmüyorum aslında…
Yani bazı işyerlerinin de açık sektörler arasına katılması için acele bir karar alacağını düşünmüyorum.
Henüz kısmî sokağa çıkma yasağı sürerken, henüz 21.00-06.00 arası sokağa çıkma yasağı varken, bazı bölgelerde karantina sürerken, bazı bölgelere girişler-çıkışlar kontrollü yapılabiliyorken şimdi bazı işyerlerinin de ihtiyaç olan açık işyerleri arasına katılması çok iyi sonuçlar vermeyecektir.
***
Elbette ki bu süreçle ilgili kararları almak ve uygulamak kolay değildir.
Bilim Kurulu süreçle ilgili kararlar alırken siyasi düşünmeyeceği için, sadece sağlık açısından ele alıp değerlendireceği için daha doğru kararlar alacaktır ama siyasetçilere bırakılacak kararlarda sağlık yanında başka alanlar da düşünce çerçevesi içine girecektir doğal olarak…
Bir hükümet bu süreci kolay yönetemez. En başta sağlık olurken diğer yandan sağlığın yanında ekonominin de en az zararla bu zor süreci nasıl atlatabileceğini düşünmek zorundadır.
Bu da çok doğaldır.
Ancak geniş bir kesimin de işaret ettiği gibi tek bir çatı altında toplanacak bilim kurulunun sunduğu bilgiler ve yapılmasını istediği uygulamaların ardından salgınla ilgili mücadele sürecini sekteye uğratmayacak şekilde bazı işyerlerinin/sektörlerin açılması da gündeme gelebilir pek tabii ancak süreç kesinlikle bir adım geriye atılmayacak şekilde olmalıdır.
Bununla ilgili zamanlama kararı bilimsel veriler ışığında alınmalıdır.