1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Önceki ve şimdiki Feyzioğlu
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Önceki ve şimdiki Feyzioğlu

A+A-

Bu yazıyı okumaya devam etmeden önce internetten https://www.youtube.com/watch?v=_BJWnogcyYU linkini tıklayıp önce bu videoyu izleyin diye tavsiye ediyorum. Sonra yazıya devam edince ve bugünkü TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nu aklınıza getirince önceki ve şimdiki Feyzioğlu’nun değişimini daha iyi anlayacaksınız.

***

Aslında Metin Feyzioğlu’nun tarihsel gelişimini ben de hatırlıyorum ama televizyonda Türkiyeli Gazeteci İsmail Saymaz’ı dinlerken bu hatıralar daha bir netleşiyor. Metin Feyzioğlu’nun tarihsel değişimini anlatıyor o da... Ankara Baro Başkanlığı sürecini anlatıyor, bu süreçte demokrasiden söz eden, Tek Adam yönetiminin bitmesi gerektiğinden söz eden Feyzioğlu 2013 yılının sonunda da Türkiye Barolar Birliği Başkanı oluyor… Bundan önce 2011 yılındaki CHP Parti Meclisi seçimlerinde en çok oyu alarak PM üyesi olmuş. 2013 yılındaki Gezi Olaylarında da özgürlükten yana ve Gezi’den yana tavır almış. Eğer linki tıklayıp izlemişseniz 2014’deki Danıştay’ın açılış törenindeki konuşmasıyla o zaman Başbakan olan Erdoğan’ı kızdırıyor ve toplantıyı terketmesine neden oluyor.

2016’daki 15 Temmuz kalkışması Feyzioğlu’nun duruşunun değişmesinde bir milat olmuş. Kalkışmanın ardından 70 Baro Başkanı ile Erdoğan’ı ziyaret edip ona neredeyse bağlılığını açıklıyor.

***

Feyzioğlu’nun AKP İktidarına doğru yakınlığı yoğunlaşırken bu kez Ankara ve İzmir Baroları Feyzioğlu’na karşı tavır alıyorlar. Bu arada Erdoğan, hukukçuların örgütlülüğünü dağıtmak için de çoklu baroları ortaya atıyor. Yani Barolar Birliği’ni dağıtarak kendi emrinde çalışan barolar yaratmaya çalışıyor. Feyzioğlu, bu plana aracılık yapıyor. Yani kendi meslek grubunu bölmeye, etkinsizleştirmeye, AKP’ye biat eden bir konuma getirmek için yoğun çaba ortaya koyuyor.

Örneğin İstanbul’da 1000 avukat, Bingöl’de 100 avukat varsa bu iki ilin delege sayılarını eşitleyip Feyzioğlu’nu tekrar seçtirmek istiyorlar. Ona rağmen Feyzioğlu seçilemiyor ve yerini bir zamanlar öğrencisi olan birine bırakmak zorunda kalıyor.

İşte bu geçmişle, Baro’dayken son zamanlarda AKP’ye yani Erdoğan’a yaklaşması, hatta meslek örgütü olan Baro’yu da Erdoğan’ın talimatıyla parçalama girişimi sonunda meslektaşları tarafından tahtından indiriliyor Feyzioğlu… TC Lefkoşa Büyükelçiliği bir bakıma ödüllendirme gibi oluyor Feyzioğlu için… Başarılı olamasa da AKP için çalışmıştır… İşte bu ödüllendirmenin karşılığı olarak da bir zamanlar CHP PM’de en yüksek oyu alan hatta o yıllarda CHP’nin gelecek yeni genel başkanı olarak görülen Feyzioğlu, şimdilerde KKTC köylerini gezerek seçimler öncesi AKP propagandası yapıyor.

‘Yüce Meclis’imizin Başkanı Zorlu Töre ile birlikte köyleri gezip bir zamanlar başkanı olacak yakıştırması yapılan CHP’yi yerden yere vuran Feyzioğlu’nun bu videosunu da eğer izlemediyseniz youtube’a ‘Feyzioğlu Kıbrıs AKP Propagandası’ yazarsanız izleyebilirsiniz.

***

Nereden nereye?

İnsanların tarihsel gelişim ve değişimleri önemlidir ama bu değişim iyiye doğru olursa takdir görür, o kişiye güven duyulur.

Anayasa’yı savunan, demokrasiden, özgürlüklerden söz edip bir zamanlar Erdoğan’ın sinirlenmesine ve toplantıyı terketmesine neden olan Feyzioğlu, şimdi KKTC köylerinde AKP propagandası yaparken bu hukuksuzluğu hangi ülkenin Anayasası’na sığdırıyor acaba!..

Bir Büyükelçi bir devletin temsilcisi midir yoksa kendisini atayan iktidarın mı? Ya Töre? Nerenin meclis başkanıdır? Kendi kafasında kurduğu ‘Yüce Meclis’in mi yoksa AKP’nin militan meclisi başkanı mı?

Hoş, AKP iktidarında artık Türkiye, parti devleti olduğu için bizim zavallılar da bunun doğru olduğunu sanıyorlar herhalde! Kendi düşünceleri, kendi doğruları olmadığı için birileri bu doğrudur diyor, onlar da öyle kabul ediyorlar. Dinde de öyle değil mi? Hoca ne derse doğrudur, sorma, soruşturma, düşünme.

***

Yazının konusuna dönersek örnekteki Feyzioğlu’nun tarihsel gelişimi ve şimdiki durumu gözönüne alındığında 14 Mayıs Türkiye seçimlerinin bizi de direkt ilgilendirdiği o kadar açık ki umarım bu ucube sistem veya sistemsizlik, adaletsizlik, çarpık siyaset ve ilişkiler bu tarihte umut verici bir sona yaklaşmış olur…      

Bu yazı toplam 1943 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar