1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ONE MINUTES
Sami Özuslu

Sami Özuslu

ONE MINUTES

A+A-

“Neden Cenevre’ye gitmedin?”

Sık sık karşılaştığım bu soruya espriyle cevap veriyorum bu aralar.

“Bir şey çıkmayacak yere gitmem…”

Bunu söyleyince, soruyu soranların morali bozuluyor.

O kadar mı umutsuzum?

‘Umutsuz’ demeyelim.

‘Gerçekçi’ olmaya çalışıyorum.

Yoksa Kıbrıs’ta barış elbette engellenemez!

Çözüm, hemen şimdi!

Taksim’e de, Enosis’e de hayır!

Lakin iklim çözüme müsait değil.

Bu yüzden Cenevre’nin kar soğuğu yerine, Lefkoşa’nın karsız ayazını tercih ediyorum.

Yarısı şaka, yarısı ciddi yani cevabımın…

Geri kalan yarısının, yani ‘neden gitmedim’in diğer gerekçelerinin ise bu yazıyla alakası yok.

*  *  *

Cenevre’den çıksa çıksa ‘ipleri koparmadan, müzakereleri çökertmeden bir erteleme’ çıkacak.

Daha fazlası çıkamaz.

Çıkabilir de, öyle bir siyasi cesaret yok.

Akıncı ve Anastasiadis oturur, uzlaşır, çıkar bunu dünyaya deklare eder…

Bugün toplanması beklenen garantörlere de “Biz hallettik, siz ne haliniz varsa görün” der…

O zaman Cenevre’de ‘çözüm’ ufukta belirir.

İki lider bunu yapabilir mi?

‘Anavatan’sız hareket edebilirler mi?

Ederlerse ne ala…

Edemezlerse, ‘erteleme’ye talim edeceğiz.

*  *  *

Neden böyle?

Çok basit.

Türkiye’de Erdoğan’ın tek gündemi var: Başkanlık sistemine geçmek… Başkan olmak…

Anayasa teklifi TBMM’de görüşülüyor. Her madde tek tek oylanıyor. Erdoğan ve AKP yönetimi, kendi vekillerine bile güvenmedikleri için Anayasal suç işleme pahasına ‘kapalı oylama’da oy açıkça gösteriliyor.

Kritik olan diğer oylar ise MHP’lilere ait…

Cenevre’den “Kıbrıs’ta çözüm” gibi bir sonuç çıkarsa ne olur?

MHP ayağa kalkar. “Kıbrıs elden gitti” der. AKP’yi topa tutar.

CHP zaten teyakkuzda. ”AKP yavru vatanı sattı” diye yaygara koparır.

Böyle bir ortamda MHP’liler Erdoğan’ın ve AKP’nin Anayasa değişikliğine ‘evet’ der mi?

Demez…

Eh, o zaman?

*  *  *

Mont Pelerin bu yüzden ‘kayıp’tır.

Liderler orada ‘kendi işlerini’ kendileri görüp, sadece garantiler ve güvenlik kısmında ‘anavatanlar’ı oyuna dahil edeceklerdi.

Şimdi artık herkes sahada…

Böyle olunca Atina’da Çipras-Kocias uzlaşmazlığı, Ankara’da Erdoğan’ın Başkanlık hesapları falan derken, büyük umutlarla gidilen Cenevre’de işimiz ‘ilahlar’a bırakılmış oldu.

Eide bu yüzden Cenevre arifesinde “Keşke sorunu iki lider çözseydi” anlamına gelen o açıklamayı yaptı.

Erdoğan Cenevre’ye gitmedi.

İyi ki gitmedi.

Gitse ikinci bir ‘one minutes’ vakası yaşanabilirdi.

Zira Erdoğan’ın iç politikada bu günlerde ‘şahin’ olma ihtiyacı var.

Mecliste MHP’nin, referandumda hem MHP’lilerin, hem de CHP’lilerin oylarına ihtiyacı var.

Erdoğan risk almayacak.

Top Cenevre’de taca atılacak.

Sonrası mı?

Kim bilir?

Liderler inisiyatif alıp “Biz çözdük” demedikçe, ‘konjonktür çözüme uygun hale gelsin’ diye beklemeye mahkumuz.

 

Bu yazı toplam 1697 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar