'ONE MINUTES'İN SONU
Sıfıra sıfır, elde var sıfır!
Dışarıdan bakılınca, sanki 'sıfır noktası'na geri dönülmüş gibi bir durum var.
Ama öyle değil tabii...
Biz 'sıfır'ları sayarken, onlar binleri, milyonları, milyarları hesap ediyor çünkü...
Bu işler bize göre değil. Hiç meram anlamıyoruz, kendimizi 'özne' saydıracağız diye dövünüyoruz.
Oysa biz kim, 'başrol' oynamak kim?
Suyu sen yöneteceksin ha!
Hangi suyu?
Anamur Suyu'nu mu?
Zor yönetirsin!
***
'Sıfır noktası'na geri dönüyor Türkiye ile İsrail.
Duydunuz değil mi?
2010 yılındaki Mavi Marmara baskını ve sonrasında oluşan gergin tablo şimdi yeniden bir 'balayı'na dönüşmek üzere...
Denklemin iki tarafında birşeyler değişti demek ki...
Ne değişti?
Çok şey!
Türkiye kendi komşularıyla sürtüşe sürtüşe 'sıfır komşu' ile kalakaldı.
Kalktı bir de Putin ile dalaştı, enerji açığının ne olacağını ya hesaplayamadı, yahut bizim aklımızın kesmediği bir hesabı vardı.
Şimdi gaz arıyor.
Eh, İsrail'de de gaz var, etrafında onu alacak tek bir ülke yok.
Mısır'dan umutluydu Tel Aviv, ama Sisi de bol yeni yataklar bulunca ondan da ümidi kesti.
Yani?
Türkiye ve İsrail şimdi birbirine muhtaç.
'Mantık evliliği' böyle birşey değil mi zaten?
***
İsrail ve Türkiye "ilişkilerini canlandırma" kararı almışlar. Henüz resmiyete dökülmedi mesele, ama eli kulağında...
Yeniden diplomatik ilişki seviyesi yukarıya çekilecek, bir yığın işbirliği antlaşması imza edilecek, ilişkiler normalin de üzerinde seyredecek.
İsrail Türkiye'ye gaz satmakla kalmayacak, gazın Avrupa'ya taşınması için deniz altından döşenecek borularla bir hat çekilecek.
Tanıdık geldi mi?
Yes!
Anamur Suyu mu demiştiniz?
Hani şu 'Asrın Projesi' değil mi bu?
Biz mi yönetecektik?
Neyi?
Suyu mu?
Olabilir artık...
Amaç hasıl oldu nasılsa...
Rüştünü ispatladı Ankara: Deniz altından borularla su taşıyan, pekala gazı da taşır!..
Tel Aviv mesajı okudu, aldı, kabul etti.
Büyük iş!
Büyük proje!
Büyük para!
Büyük güç!
Büyük strateji!
Büyük oyun!
Büyük siyaset!
***
Erdoğan "one minutes" demişti İsrail Başbakanı'na...
O muhteşem İngilizce replik siyasi bir devri başlatıyordu iki ülke arasında..
Şimdi o devir kapanmak üzere...
Bir son dakika durumu olmaz da birileri bu defa Erdoğan'a "one minutes" çekmezse eğer, bölgede kartlar yeniden dağıtılacak.
İsrail'in gazıyla beraber pek muhtemeldir ki yan parsellerdeki 'Kıbrıs' gazı da aynı borularla Avrupa'ya pompalanacak.
Bu da 2016 başında bir referandum anlamına gelir gibi görünüyor.
Zaten iki ihtimal var bu durumda: Ya çözüm sonrası 'Birleşik Kıbrıs' adına gider o gaz Batı'ya, veya çözümsüzlük devam eder, Ankara'nın resmen tanıdığı 'Kıbrıs Cumhuriyeti' adına...
Bu ahval ve şeraitte Ankara'nın o gazı taşımaya ve başka gazlar da bulup Batı için 'terminal' olmaya pek ihtiyacı var.
'Sıfır noktası'nda değil hiç kimse...
Bir biz, belki!