1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Önünüzde 450 milyon nüfuslu bir pazar var”
“Önünüzde 450 milyon nüfuslu bir pazar var”

“Önünüzde 450 milyon nüfuslu bir pazar var”

Avrupa Komisyonu’nun Uyum ve Reformlardan sorumlu Üyesi Elisa Ferreira, “Hellim”in Avrupa Birliği’nde tescilinin, Kıbrıs’ın neresinde yaşarsa yaşasın tüm üreticilere fayda sağlayacağını belirti.

A+A-

YENİDÜZEN

Avrupa Komisyonu’nun Uyum ve Reformlardan sorumlu Üyesi Elisa Ferreira, “Hellim”in Avrupa Birliği’nde tescilinin, Kıbrıs’ın neresinde yaşarsa yaşasın tüm üreticilere fayda sağlayacağını belirti.


- YENİDÜZEN: Kıbrıs'ın geleneksel ürünü olarak hellimin “Menşe İsmi Korumalı Ürün”(PDO) olarak Avrupa Birliği nezdinde tescili adanın kuzeyinde hem heyecan, hem de kimi tereddütler yarattı. Süreç bundan sonra adım adım nasıl ilerleyecek?

- Elisa Ferreira: Öncelikle, bunun Kıbrıs için, özellikle de pandeminin neden olduğu ekonomik ve sosyal hasar nedeniyle yaşanan bu zor dönemde önemli bir atılım olduğunu söylemeliyim. Bu paket, Kıbrıs’ın neresinde yaşarsa yaşasın tüm üreticilere fayda sağlayacak. Bu yeni düzenlemelerin bir işbirliği ruhu içinde ortak bir şekilde uygulanması, Kıbrıs’ta toplumlar arasındaki güvenin güçlendirilmesine katkıda bulunmalıdır.

Hellim ürününün AB halk ve hayvan sağlığı koşullarını karşılaması şartı ile Yeşil Hat üzerinden ticaretine izin veren karar Komisyon tarafından 12 Nisan'da kabul edildi. PDO Yönetmeliği, Avrupa Birliği içerisinde, “Halloumi/Hellim” adı altında ve sadece tescilli ürün şartlarında üretilen hellimin pazarlamasına izin veriyor. Bu ürün sadece Kıbrıs’ta üretilebilecek.

Denetimleri üstlenmek üzere bağımsız ve uluslararası alanda tanınan bir denetim kurumu atanacak. Halloumi/Hellim şartnamesine uymak isteyen herhangi bir üretici, ürettiği hellimin PDO ürün şartnamesinin tüm gereksinimlerini karşıladığından emin olmak için gerekli kontrolü yapmak üzere bu kuruluşa başvurabilir.

Denetim kurumu, Kıbrıslı Türk üreticiler için inek, koyun ve keçileri etkileyen bazı hayvan hastalıklarının ortadan kalkıp kalkmadığını ve çevredeki pestisit kalıntılarının kabul edilebilir seviyelerde olup olmadığını kontrol edecek. Bu iki koşul oluşturulduktan sonra, denetim kurumu, hayvan ve halk sağlığı ile ilgili tüm AB standartlarını karşıladıklarından emin olmak için münferit çiftliklerde ve süt işletmelerinde denetimlere başlayacak.



- Tescil ve Yeşil Hat Tüzüğü’ndeki değişiklikler konusunda Kıbrıslı Türk sivil toplum örgütleri ayrıca üreticiler süreç içerisinde yeterli bilgiye sahip olmadıkları yönünde sıkıntılarını dile getirdi. İletişim ve organizasyon süreçlerinde bu anlamda bir sıkıntı var mı? Bundan sonra doğabilecek sorunlarda Kıbrıslı Türkler üreticiler kimin muhatap olacak?

 

- Avrupa Komisyonu, her ikisi de 12 Nisan'da kabul edilen ve Avrupa Birliği’nin Resmi Gazetesi’nde yayınlanan Halloumi/Hellim PDO kaydına ve Yeşil Hat Tüzüğü kapsamındaki değişikliklerin kabul edilmesine yol açan süreç hakkında Kıbrıs Türk toplumunu bilgilendirdi. Avrupa Komisyonu’nun bu konuda yakın işbirliği devam edecek. Lefkoşa'daki AB Program Destek Ofisi, bu araçların uygulanmasına yönelik destek sağlayacaktır.
 

“450 milyon nüfuslu tek bir pazara erişim, yeni fırsatların açılımı anlamına geliyor”

- Kıbrıslı Türk üreticiler, Yeşil Hat Tüzüğü'nü kullanarak, Limasol Limanı, Larnaka ya da Baf'tan Avrupa'ya uzun yıllardır ihracat yapamıyor. Bu yönde temel sorun nedir? ‘Hellim’le ilgili Yeşil Hat Tüzüğü'ndeki değişiklik Avrupa pazarına açılmak için yeterli olacak mı?

- Yeşil Hat üzerinde daha fazla ticaretin gerçekleşmesi potansiyeli var. Bunun için güven eksikliği ve bazen ilgi eksikliği gibi sorunların üstesinden gelmek önemlidir.

Yeşil Hat Tüzüğü kapsamındaki kararda yapılan değişiklik, Kıbrıs Türk toplumunda PDO gerekliliklerini ve AB hayvan sağlığı ve peynir üretimiyle ilgili halk sağlığı şartlarını karşılayan Halloumi/Hellim’in Yeşil Hat üzerinden Avrupa pazarına ticareti yapılabileceği anlamına geliyor. Premium fiyatlarla 450 milyon nüfuslu tek bir pazara erişim, yeni fırsatların açılımı anlamına geliyor. Kıbrıslı Türk üreticilerin bu yeni fırsatları iyi değerlendireceğine inanıyorum. Aynı zamanda, Kıbrıs sorununun çözümünün iki topluma getirebileceği ekonomik kalkınma, entegrasyon ve refahın somut faydalarını da göstermelidir.

 

“Denetim kurumlarının Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile yakın ilişki içinde olmasını bekliyoruz”

- Hellimde denetim mekanizmaları ve süreçler pratikte nasıl ilerleyecek? Bu denetimler kimler tarafından nasıl yapılacak? Bağımsız ve uluslararası bir kuruluştan söz ediliyor, Kıbrıs’ın bölünmüşlük gerçeği içerisinde bu kurumun kuzeydeki muhatapları ve hareket alanı nasıl olacak?

-Komisyon Başkanı ve her iki toplum lideri arasındaki 2015 ortak anlayışına göre, Bureau Veritas, PDO şartnamesine uygunluğu doğrulamak için belirlendi. Aynı veya farklı uluslararası akreditasyona sahip ve bağımsız bir kontrol kurumunun da hayvan ve halk sağlığı kontrollerini yürütmek için atanması gerekecek. Bunların uluslararası kabul görmüş akreditasyona sahip bağımsız kuruluşlar olduğunu, ancak uluslararası kuruluşlar olmadıklarını açıklığa kavuşturmak istiyorum.  

Denetim kurumlarının, Kıbrıslı Türk üreticiler için bir temas noktası olarak hareket edebilecek olan Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile yakın ilişki içinde olmasını bekliyoruz. Ayrıca Komisyon, hem PDO Yönetmeliğinin hem de Yeşil Hat üzerinden Halloumi/Hellim ticaretine izin veren Kararın uygulanmasını izlemek için her iki Kıbrıs toplumunun temsilcilerinden oluşan Halloumi/Hellim üzerine iki toplumlu bir çalışma grubu kurmayı umuyor.      


“2024'e kadar koyun ve keçi sütü oranı en az %25 olmalıdır”

- Küçük Baş Hayvan Süt Oranları'na ulaşılması yönünde çok ciddi endişe var, bu yönde üreticilere yönelik bir destek programı uygulanacak mı? Üretim, sağlık ve güvenlik standartlarına ulaşmak için düşünülen üreticilere uygulanacak destek programı ne zaman başlayacak ve hedef nedir?

- Ürün spesifikasyonu, hellim yapımında kullanılan sütün en az yüzde ellisinin inekten ziyade koyun ve keçi sütü olması  gerektiğini öngörse de, bu gereklilik Temmuz 2024'e kadar yürürlüğe girmeyecek. Bu noktaya kadar koyun ve keçi sütü oranı en az %25 olmalıdır.

Her iki Kıbrıs toplumunda  yaşayan üreticilerin de Halloumi/Hellim yapmak için kullanılan koyun ve keçi sütü miktarının artmasında karşılaştığı zorlukları tam olarak anlıyoruz. Bu açıdan bakıldığında, Avrupa Komisyonu, her iki Kıbrıs toplumunun da yararına olacak şekilde uygun koyun ve keçi türlerinin ithalatı ve yetiştirilmesi konusunda destek sağlamanın yollarını değerlendiriyor.

Buna ek olarak, Komisyon, Kıbrıslı Türk çiftçilerin ve süt işletmelerinin Yönetmelik ve Karar'ın tüm şartlarını karşılamalarına yardımcı olmak için başka önlemler de alacak. Komisyon, hayvan hastalıklarının ortadan kaldırılması gibi birçok projeyi halihazırda uyguluyor ve Kıbrıslı Türk üreticilerin mümkün olan en kısa sürede sağlık şartlarının karşılanmasını sağlamak için hem çiftliklerde hem de süt işletmelerinde hayvan sağlığı ve hijyen standartlarını yükseltmek amacıyla başka projeler de uygulayacak. Bu projeler, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik Yardım Programının mümkün kıldığı ve bizim de bağlı kaldığımız diğer pek çok eyleme ek olarak geliyor. 

 

- Pandemi süreci Avrupa Birliği’nin farklılıklar içinde birlik ve bütünleşme, ortak ilerleme ve gelişim politikalarının önemini çok daha iyi ortaya çıkardı. Yine de bu süreçte özellikle aşı planlaması çok eleştirildi. Avrupa Birliği için pandemi (özellikle de Kıbrıs odağında) nasıl bir deneyim oldu?

- Pandemi, karşılaştığımız zorlukların doğasının ancak daha fazla uluslararası işbirliği ile çözülebileceğini bir kez daha gösterdi. Virüs, iklim değişikliği gibi diğer zorlukların çoğu gibi sınır tanımıyor.

Bu nedenle Avrupa Birliği, aşı tedariki için bir bütün olarak bir yaklaşıma gitmeye karar verdi. Avrupa Komisyonu, bireysel aşı üreticileriyle yaptığı anlaşmalar yoluyla tüm AB vatandaşları için yeterli miktarda aşı temin etmiş ve bunlar piyasaya çıktıkça AB üye ülkelerine kademeli olarak teslim edilmeye devam ediyor.

Komisyon, aşılama kampanyasının hazırlanmasını desteklemek için Kıbrıs Türk toplumu ile birlikte çalıştı. Uzmanlarımız sağlık çalışanlarına eğitim vererek aşılama merkezlerinin düzenlenmesine yardımcı olurken, lojistik gereksinimler belirlendi ve ek ekipmanlar sağlandı.

AB'nin sağladığı ilk aşılar Kıbrıs Türk toplumuna 18 Ocak'ta verilmeye başlandı. Buna ek olarak  Şubat ve Mart aylarında üç kez aşı temin edildi. Aşılar Kıbrıs türk toplumuna verilmeye devam ediliyor ve Komisyon, imzalanan anlaşmalara uygun olarak üreticilerden düzenli bir aşı tedariki sağlamak için elinden geleni yapıyor.


“Kıbrıslı Türklerin de AB vatandaşı olduklarını unutmamalıyız”

Kıbrıslı Türkler, Avrupa Birliği değerleri ve reformlarını çok daha güçlü hissetmek istiyorlar, özellikle doğrudan ticaret önemli bir sorun oluşturuyor. Bu yönde bir çalışma var mı?

- Komisyon, iki toplum arasında ve ayrıca diğer AB vatandaşlarıyla Kıbrıs Türk toplumu arasında daha fazla temas kurarak Kıbrıs Türk toplumunu  AB'ye yakınlaştırmaya kararlıdır. Bu yakınlaşmayı sağlama, Yardım Programımızın temel hedeflerinden biridir. Müktesebat askıya alınmış olsa da Kıbrıslı Türklerin de AB vatandaşı olduklarını unutmamalıyız.

Ticaretle ilgili olarak, Yeşil Hat ticaretinin tam potansiyeline ulaşmadığı açıkça görülüyor ve Komisyon, Kıbrıs Türk iş dünyasını bu fırsattan olabildiğince yararlanmaya teşvik ediyor. Komisyon var olan engellerin bilincindedir ve bunları çözmeye çalışıyor.

 

- Adanın kuzeyindeki yeni liderlik,  yeni bir politika izliyor ve bu politika Avrupa Birliği ile çok da “barışık” görünmüyor. Sizin yorumunuz nedir?

- Avrupa Birliği’nin hedefi değişmedi; Kıbrıs sorununun adil, kapsamlı ve uygulanabilir bir çözümü için Kıbrıs'taki iki toplumun liderleri arasındaki görüşmelerin yeniden başlamasını teşvik etmeye devam ediyoruz. AB, önümüzdeki günlerde yer alacak 5+ BM müzakeresini dört gözle bekliyor ve bunun, BM çerçevesinde ve AB'nin üzerine kurulduğu ilkeler ile uyumlu iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona dayalı yeniden birleşme yolunda bir adım olacağını umuyor.

 

- Kıbrıs’ta bir yılı aşkın zamandır karşılıklı geçişler neredeyse durdu. Avrupa Birliği ‘yeşil hat’ çizgisinin kalıcı bölünmeyi hedefleyen bir sınıra dönüşmesi tehlikesine karşı bir adım atacak mı?

- Avrupa Komisyonu, Yeşil Hat geçiş noktalarındaki durumu yakından inceleme altında tutuyor. Geçişlerdeki geçici kısıtlamalar, yalnızca istisnai durumlarda kamu politikasını veya kamu güvenliğini ciddi şekilde etkileyen durumlara müdahale etmek için ve son çare olarak kullanılabilir. Ayrıca, geçici kısıtlamalar, sadece bunlara yol açan koşullar devam ettiği sürece devam etmeli ve her zaman orantılı ve müktesebat ile uyumlu olmalıdır. Komisyon, halk sağlığını korumak için alınan önlemlerin orantılı ve müktesebat ile uyumlu olmasını sağlamak amacıyla kısıtlamaları çok yakından izlemeye devam edecek. Şu anda iki toplumun epidemiyolojik koşullar izin verir vermez bazı geçişlerin açılması için çalışmalar yapıldığını anlıyorum. Bunun çok yakın bir gelecekte olmasını umuyorum.

yd-destek-gorseli-087.jpg

Bu haber toplam 3607 defa okunmuştur
İlgili Haberler