1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. öptüğün kuşlara say ölümü
öptüğün kuşlara say ölümü

öptüğün kuşlara say ölümü

öptüğün kuşlara say ölümü

A+A-



hayat ne çok şeye benziyor kimi zaman ölüme
toprak bizi çağırıyor, aynaya çarpıp kırılıyor kuş
taş plâk döndükçe kalbimizin ortasına dikiş atıyor iğne
duvar yazmak bana iyi geliyor nokta koyup kaçmak iyi
sınırlar ne çok şeye benziyor çoğu zaman ayrılığa

orman ne çok şeye benziyor sanki bedduasını almış ağaca
kat kat giyiniyorum kâğıttan dikişsiz kaftanı
bez bebek kırılmıyor meselâ, taş bebek kırılıp ağlıyor
içini görüyor dışını göremiyorum varlıkların, en çok da insanın
gelecek ne çok şeye benziyor, bazen geçmişini dilenen şimdi’ye

insan ne çok şeye benziyor kimi zaman kendine
çocuklar ölüme durdukça anneler göğe yükseliyor
sözümüzü yarıda kesiyor tarih, dilimiz âh'a saklanıyor
devrim adını değiştiriyor ama yine devrim koyuyor
diller ne çok şeye benziyor çoğu zaman attar’dan çalınan mir-i kuş’a

hakikat ne çok şeye benziyor kimi zaman elden düşme varlığa
ilk cinayeti habil ile kabil'den başlatıp anlatıyor masal
çocuklarımız o dağ senin bu ölüm benim koşarken
üstlenecek suçumuz yok hayatta kalışımızdan başka
tanrı ne çok şeye benziyor çoğu zaman dört kitapla indirilen tarihe

mana ne çok şeye benziyor gölgesinden korkan maddeye
her sözcük sabah kalkınca şiir olacağını zannediyor
ilk insandan bu yana aklımızın inandığına kalbimiz inanmıyor
kırılan her şey ömrünü kırık tamamlıyor, bunu en çok kalp bilir
saat ne çok şeye benziyor zamanı sokan akrebe

ayna ne çok benziyor, kimi zaman canından bezmiş cama
kendime bir üşüme arıyorum yıllardır
yoksul çocukların soğuğu sıcağı değiştokuş yaptıkları kalmış aklımda
sıram geçmediyse de çıkarın beni sıradan
kul ne çok şeye benziyor varlığını tanrıya kiralayan insana

sezai sarıoğlu
"kurutma kâğıdı"

Bu haber toplam 2507 defa okunmuştur
Gaile 363. Sayısı

Gaile 363. Sayısı