Prologue Consulting tarafından yapılan Temmuz 2017 Kamuoyu Araştırması’nda ilk kez “en önemli sorun” olarak “yolsuzluk ve suçluların cezasız kalması” birinci sırada yer aldı!
Kıbrıs sorununun, hatta ekonomik krizin dahi önünde...

*  *  *

"Evimizin içine dönmek" bu!
Çürümüşlük... Ve kokuşmuşluk hali...
Ahmet Şık'tan devralınmış bir benzetmeyi, ada yarısına uyarlarsak eğer, "Organize menfaat örgütü"nün halleri bunlar!

*  *  *

Sayıştay Başkanı’na dair “ayrıcalıkları” okuduk, Havadis’te...
Memleket şaşırdı, herkes öfkelendi...
Yönetenler sustu...
Tam da “evimizin içi”ne uygun bir görüntü.
Ses etme, unutulur nasılsa ve yanına kalır, bunların da...
Sayıştay Başkanı'nı aradım, konuşmak için...
Belki dedikodudur diye...
Sayıştay dediğin "denetçi" çünkü...
"Balık kokarsa tuz basarsınız" derler ya...
Ve "tuz da kokmuşsa" eğer!
İşte Sayıştay şimdi “tuz”un kokuşmuş hali.

*  *  *

Sekreteri "size mutlaka dönecek" dedi...
Üç gün bekledim, kimseler dönmedi...

*  *  *

Önce epeyce bir tahsisatı artmıştı...
Kız kardeşi ‘emekliliği’ öncesi terfi almıştı.
Çok daha iyi bir ikramiye ve maaşla emekli olurken, yerine, bu kez eşi atanacak...
Sayıştay Başkanı’nın...
Söylenen bu...
“Pes” dedirten bu...

*  *  *

Bu ülkede, pek çok üst düzey yönetici "hatır, gönül"le atanmıştır...
O işi en iyi yapabilecek bilgi, donanım, yetenek, tecrübede olduğu için değil!.
Daha doğruyu söylersek, pek az "makam" vardır ki, "liyakat"a uyulmuştur...
Elbette ilk değil, birilerinin "en yakınlarını" müdür yapması...
Ama bu "Sayıştay"...
Kim, kimi denetleyecek, kim kimden hesap soracak artık? Kim kime inanacak?

*  *  *

Siyaset önderleri, hepimize, bu saadet zincirinin "nasıl engelleneceğini" anlatmalı...
Öyle "söz"le değil "formül"le...
“Temiz yönetim” iddiasıyla geliyor herkes bu koltuklara...  Ve sonra...
Nasıl oluyorsa, her işin “araya birilerini koyarak” çözüldüğü yurdumda, kime sorsanız “hakkıyla” yürüyor yolunda...
Böyle de bir ikiyüzlülük var ortada...
Birileri bağırıyor. Birileri ‘sırasını’ bekliyor.
Ve elbette, hepsi de “aynı” değil asla...
Bu "ulusal"cı kafalar var ya...
"Organize menfaat örgütü" tam da...