Ormanlarımız kaderleriyle baş başa bırakıldı. Yangın helikopteri de hayal oldu
Orman yangınları, her yıl ülkemizi tehdit eden büyük bir risktir. Özellikle son 10 yıldaki nüfus artışı ve iklim değişikliği ile bu risk daha da artmaktadır. Bu nedenle, orman yangınlarıyla mücadele son derece hayatidir.
Geçmişte yaşanan ve orman varlığımıza büyük zararlar veren yangınların üzüntüsünü hala yaşıyoruz. Fakat yine dersler almıyor ve gereken önlemleri bir türlü yerine getirmiyoruz.
Yangın mevsiminin tam ortasında olduğumuz bu dönemde, gerekli tedbirler bir türlü alınmıyor. Bu bağlamda, Ülkede, Mayıs ayı başından itibaren mutlaka bulunması gereken yangın helikopteri konuşlanmış değildir.
Yetkililer, aylardır gelecek diyor. Yangın mevsimi bitince mi gelecek? Halkla dalga geçmesin kimse. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz…
Yaşanan her yangın felaketi sonrasında, yangın helikopteri konusu gündeme geliyor. Fakat yeni bir yangınla karşılaşana kadar, unutulup gidiyor.
Ülkemizde çıkan büyük yangınlar için, Türkiye’den talep edildiği zaman helikopter gelmektedir. Fakat bazen Türkiye’de de eş zamanlı yangınlar çıktığı zaman, gelmeleri gecikmekte, yangınların söndürülmesi uzamakta ve hasar büyümektedir. Halbuki ülkede yangın helikopteri olsa, yangına erken müdahale edilerek, büyümesi önlenebilir.
Türkiye’ den helikopter görevlendirilmesi sadece yangın çıktığı zaman olmamalı, helikopterin, özellikle yangın mevsiminde, devamlı olarak ülkemizde konuşlandırılması şarttır. Anlaşıldığı kadarı ile Türkiye Orman Genel Müdürlüğü ile sağlıklı iletişim kurulamamıştır.
Hatırlanacağı üzere, 2014 yılı yaz başında, Özkan Yorgancıoğlu başbakanlığındaki dönemin Hükümeti, bir sezonluk yangın helikopteri kiralamıştı. Bu, ülkede bir ilkti ve hükümet bunu kendi mali imkânları ile yapmıştı. Söz konusu helikopter, başlayan onlarca yangını başlangıç anında söndürmüştü.
Öte yandan, Orman Dairesi, Nisan ve Kasım ayları arasında yangın işçisi, gözcüsü ve şoförü istihdam ederek 7/24 görev yapmalarını sağlamaktadır. Bu kişiler, ormanların korunmasında ve yangınlara erken müdahale edilmesinde görev yapmaktadır.
Ancak, öğrendiğimize göre bu yıl, ülkemizin en hassas bölgelerinden olan Çatalköy çevresi ve Girne boğazı bölgelerinde yangın ekipleri hala tam kadro olarak kurulmamıştır. Bölgede şu anda, yangın işçisi, araç şoförü ve kule gözcüsü eksikliği bulunmaktadır. Ayrıca, Kantara’ da gözetleme personeli eksikliği de bulunmaktadır.
Ayrıca, itfaiye araçlarını kullanacak şoför istihdam edilmediğinden, bölgedeki 2 adet büyük itfaiye aracı da kullanılamaz durumdadır. Bu durum, bölgenin yangınlara karşı savunmasız kalmasına neden olmaktadır. Olası bir yangında, bölgeye müdahale gecikecek ve yangının büyümesine yol açılacaktır.
Bunlar yanında, bölgede bulunan yangın emniyet şeridi ve yangın emniyet yolları da yapılmamıştır. Bu da yangınla mücadeleyi daha da zorlaştıracaktır. Bölgedeki orman varlığı oldukça yoğundur.
Eksik ve etkisiz kalan yangın ekipleri ve yapılmayan yangın emniyet şeridi ve yolları, bölgenin kaderine terk edildiğini göstermektedir. Tarım Bakanlığı, bu konular ve iddialarla ilgili açıklama yapmalıdır.
Özellikle Çatalköy ve Girne boğazı çevreleri, orman yangınlarına karşı savunmasız bir haldedir. Tarım Bakanlığı ve Orman Dairesi yetkilileri bu soruna acil çözüm bulmak zorundadır. Yangın ekipleri derhal tamamlanmalı ve itfaiye araçları kullanılabilir hale getirilmelidir.
Ayrıca, yangın emniyet şeridi ve yolları da yapılmalıdır. Aksi takdirde, Çatalköy ve Girne boğazı çevresi büyük bir yangın felaketiyle karşı karşıya kalma riski taşımaktadır.
Yangını söndürmek ne kadar önemliyse, yangının çıkmasını önlemek daha da önemlidir. Yazımın bundan sonraki bölümünde, yangın çıkmaması için alınması gereken bazı tedbirleri aktarmak istiyorum.
Yangın tedbirleri için, Orman Dairesi ve diğer merciler tarafından tüm ormanlık alanlarda ihtiyaç varsa, yeni yangın emniyet şeritleri yapılmalı ve mevcut olanlar da geliştirilerek, temizlenerek amaca uygun duruma getirilmelidir.
Ormanların gözetlenmesinde sorun vardır. Bu nedenle yangın gözetlemek için termal kameralar ve uygun mesafelerde yangın söndürme aracı bulunması çok önemlidir. Zamanında AB katkıları ile kurulan yangın kamera sistemi çalışmamaktadır.
Belediyeler ve Karayolları dairesi, yol kenarlarının temizliğini düzenli olarak yapmalıdır. Elektrik trafolarının çevreleri titizlikle temizlenmelidir. Ormanlık alanlardaki elektrik hatlarına yönelik tedbirler süratle alınmalıdır.
Mevsimlik orman işçileri alımı, siyasi rant amacıyla kullanılmamalıdır. Orman dairesine, işçi, memur, ekipman, yangın aracı, ağır vasıta şoförü takviyesi yapılmalıdır.
Bütün bu tedbirleri hayata geçirebilirsek, yangınların birçoğu başlamadan önlenecektir. Unutulmamalıdır ki, yanan ormanların maddi ve manevi maliyeti, alınacak tedbir, personel ve ekipmanın maliyetinden çok daha fazladır.
Sonuç olarak, yaşadığımız yangın felaketlerinden ve yapılan hatalardan ders almalıyız. Yangın söndürme ekiplerini ve teçhizatlarını hazırlamayan, yangın helikopteri konuşlandırmayan, gerekli tedbirleri almayan bütün yetkili ve yöneticiler de, sorumlu olarak mutlaka hesap vermelidir.