ORTA YOL!..
İnsanlarımız düşüncede olduğu kadar pratikte de idealist olabilse!..
Ah keşke olabilse...
* * *
Yani kimi dostları, bilgisi ve donanımına güvendiğimiz insanları, yönetici ya da akademisyenleri, sendikacı veya siyasetçileri dinlerken "işte bu" diyor insan, "çok doğru..."
Farkı farklı insan profillerinden söz ediyorum.
Düşüncede çok ileri noktadalar.
Tespitleri doğru...
Çözüm önerileri yerinde...
Duyarlılıkları önemli...
Tamam da iş pratiğe geldi mi, yine aynı ezber yine benzer hikaye...
* * *
Ahmet Kaya'nın "Entel Maganda"sı geliyor aklıma, böylesi zamanlarda...
Başkalarına hümanist!..
Karısına karşı dayı!..
Konuşurken solcu!
Yaşarken karambolcu!..
Tipik bir orta yolcu!..
* * *
Ve şu soru: "Nasıl beceriyor bilmem, ikisi birden olmayı..."
* * *
Şimdi herkes, bir başkası üzerinden bu düşünceleri okuyarak, hak verecektir.
Peki bir de şunu denesek?
Kendi üzerimizden okumayı !..
Neler söylüyoruz, neler düşünüyoruz ve tüm bunlar ne kadar örtüşüyor hayat pratiğimizle!..
* * *
Aslında "orta yolculuğun" kutsandığı hatta yeni bir siyasi akım, umut, alternatif gibi önümüze serildiği de bir durum var ortada!..
Sebebi de yığınla birikmiş güvensizliklerimiz!..
Hani şu "ikisi birden olma" becerisinin giderek yükseldiği, söylemin pratiği yansıtmadığı hal-i purmelalimiz içinde, ne şiş ne kebap yanıyorsa doğaldır...
Her işte "orta yolu" bulalım derken, "orta yolculuğu" yüceltmişiz galiba!..