“Ortak bir gelecekten bahsetmeye başlayın!”
Kıbrıs sivil toplum örgütlerinden BM’ye ortak çağrı:
Bir grup sivil toplum örgütü temsilcisi, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'ı ziyaret etti, ortak bir bildiri sundu, CESUR ADIM istedi
“İşbirliğini teşvik edin, AB müktesebatına uyum çalışmalarının önündeki tüm engelleri kaldırın karşılıklı güvene zarar veren tüm konularda aktif önlemler alın”
Bir grup sivil toplum örgütü temsilcisi, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar'ı ziyaret etti, ortak bir bildiri sundu, cesur adım istedi.
Ammochostos I Poli Mas (Famagusta, Our Town), CCMC (Cyprus Community Media Centre)
Famagusta Ecocity Project, Feminist Atölye (Feminist Atelier FEMA), MAGEM (Mağusa Gençlik Merkezi – Famagusta Youth Centre), Mağusa inisiyatifi (Famagusta Initiative), KTGB (Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği – Turkish Cypriot Journalists’ Union), KISA (Action for Equality, Support, Antiracism), Symfiliosi (Reconciliation) , UniteCyprusNow (UCN)’un imza koyduğu ortak açıklama şöyle:
“Biz, aşağıdaki sivil toplum örgütleri, Kıbrıs’ın geleceğinden çok büyük bir endişe duymaktayız. Ada bölünmeye doğru gitmektedir ve uluslararası toplum bu duruma sessiz kalmaktadır. Tüm aktörlerce cesur adımların atılmasının zamanıdır.
Kıbrıs’ın geleceğinin Kıbrıslıların elinde olduğunu kabul etmekteyiz. Aynı zamanda, sorunlu bir bölgede zor bir geçmişe sahip bir adada yaşadığımızın altını çizeriz ve Birleşmiş Milletler’in (BM), müzakerelerde şu ana kadar elde edilenlerin arkasında durmak gibi bir görevi olduğunu not ederiz. Bu nedenle, BM Genel Sekreteri’nin (BMGS) önümüzdeki günlerde çıkacak olan raporları kritik ve belirleyici olacaktır. BM’ye, hem müzakere masasındaki, hem de günlük yaşamdaki barış süreci ile ilgili sağlam bir tutum sergilemesi çağrısı yapmaktayız. Taraflar dokunulmaz olduklarını hissederek hareket edebildikleri sürece, BM sorunun bir parçası haline gelme riski ile karşı karşıyadır.
“Stratejik bir anlaşma çağrısı yapmanın zamanı geldi”
“BM’nin her şeyden önce, 30 Haziran’da taraflara sunulan Guterres Çerçevesinin ne olduğunu netleştirmesinin, ve 2018 sonundan önce bu çerçeve temelinde stratejik bir anlaşma çağrısı yapmasının zamanı gelmiştir.
Çözüm yanlıları, ancak uluslararası toplumun cesur bir tutum sergilemesi ile tarafların politik söylemleri altında ezilmeden bugüne kadar elde edilenlerin arkasında durabilir.
İki toplum arasında yaşanmakta olan güven bunalımı nedeniyle Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) şu anda her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. BM’den, iki liderin üç yıl önce üzerinde mutabakata varmış olduğu elektrik şebekelerinin birleştirilmesi ve mobil telefonların karşılıklı çalışabilirliği konularının hala neden uygulanamamış olduğunu netleştirmesini talep etmekteyiz. Taraflara aynı oranda sorumluluk yüklemek, sadece BM’nin, GYÖ’lerin uygulanmamasına yardımcı olması anlamına gelir.
Bunun yanında, BM’nin, gerçekten değişim yaratacak şu GYÖ’leri önermesini talep etmekteyiz:
Ortak bir gelecekten bahsetmeye başlayın! Federasyonun ne olduğu konusunda doğru bir resim ortaya koyun ve insanları bu konuda eğitin.”
Luricina ve Mağusa Kapısı (Lefkoşa) geçiş noktalarını da açın...
“İşbirliğini teşvik edin – Ekonomik, eğitsel, kültürel ve sosyal ilişkilerin, işbirliğinin ve karşılıklı bağımlılığın önündeki tüm engelleri kaldırın. İnsanları Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili eğitin.
Avrupa’daki diğer iki-dilli ülkelerin yaptığı gibi çocuklara kendi ülkelerinin dilini öğretin ki birlikte bir gelecek kurabilsinler.
İki-Toplumlu Eğitim Teknik Çalışma Grubu’nu okul kitaplarını tüm milliyetçi ve ırkçı unsurlardan arındırmak, ve barış, hoşgörü ve ortak yaşamı öğretmek konusunda yetkilendirin.
Derinya ve Aplıç geçiş noktalarına ek olarak Luricina ve Mağusa Kapısı (Lefkoşa) geçiş noktalarını açın.
Bir an önce mobil telefonların karşılıklı çalışabilirliği ve elektrik şebekelerinin birleştirilmesini hayata geçirin.
Kıbrıs Türk toplumunun AB müktesebatına uyum çalışmalarının önündeki tüm engelleri kaldırın.
Karşılıklı güvene zarar veren tüm konularda aktif önlemler alın.”