1. YAZARLAR

  2. Tamer Öncül

  3. ORTAKÖY’ÜN ÇINARI…
Tamer Öncül

Tamer Öncül

ORTAKÖY’ÜN ÇINARI…

A+A-

 

Horoz Ali'nin yaşayan en büyük torunu, Ortaköy’ün Çınarı, Halil İbrahim Boran (herkesin bildiği ismiyle Müslüman) amcamızı yitireli tam bir yıl olmuş… Ölümünün ardından yazdığım yazıyı paylaşarak anıyorum onu…

Annemin amcası, 1912 Ortaköy doğumlu Müslüman amca, bir anlamda, kendiyle bütünleşmiş bisikletinin kurbanı oldu!..

İlerlemiş yaşına göre hayli dinç görünüyordu oysa… Bisikletiyle (her gün yaptığı gibi) Ortaköy’deki evinden Kermiya’daki anneme giderken (kendi anlatmasına göre, yolda kendisini gören kızların gözü tutmuştu…) düşüp kalçasını kırmış; başarılı bir ameliyatın ardından; küçücük bir embolinin gazabına uğramıştı… 

Uzun yaşamasının sırrı, genetik faktörlerdi en başta… Dedesi, Girne Kapısının efsanevi bekçisi Horoz Ali 120’li (1825-1946) yaşlarında; O’nun oğlu (Annemin dedesi, Müslüman’ın  babası) Emir Ahmet o kadar uzun yaşamasa da; annesi, Naciye nenem 105 yaşında ölmüştü ne de olsa… Olan bitene kafayı takmaz; “her şey kararında olduktan sonra, zararı yoktur” der; ona göre yer içerdi…

Eski Türkçe öğrendiği (falakalı) okul yılları kısa sürmüş… Kendini bildi bileli hep çalışmış… Koyun otlatmakla başlamış işe, 13 yaşında marangoz çırağı…

16 yıl önce kaybettiği eşi Hıvsiye teyzemin (dedemin baldızı olduğu için, hem yengemiz hem teyzemizdi) fotoğrafını cebinde taşıdı hep… Şimdi O’nun yanında yatıyor…

Torununun torununu gören ender insanlardan… Yıllar önce, aşırı(!) dürüstlüğünden takmışlar ona Müslüman lakabını… O gün bu gündür herkes öyle tanır Halil İbrahim Boran’ı (gerçek adının bu olduğunu ancak ilkokulda öğrenebilmiştim ben).

1-005.jpg

Üç kez çatıdan düştüğünü; bir kez göçük altında kaldığını; bir kez araba çarptığını; tüm bunlara karşın sapsağlam olduğunu söyler; “ben kedi canlıyım, kolay ölmem” derdi…

“Alaman Harbı” dediği birinci dünya savaşından; delikanlılığında, kendi deyimiyle boyuna posuna bakmadan, bir Ermeni’yi bıçaklamasından (çapkınlık meselesinden T.Ö) ve bu yüzden gönderildiği, Atalasa’daki cezaevi’nde geçirdiği “ıslah günlerinden”; Lefke madeninden komik anılar anlatırdı hep…

En acıklı hikayelere bile bir komiklik katar; hayatın güzel yanlarını öne çıkarırdı…

2-003.jpg

Beş yıl önce, 100. Yaşını kutladığımız, Geniş Aile yemeğinde, Müslüman Amcamızla…

 

“Beni sevmeyen yoktur; köpekler bile beni sever…” diyecek kadar, kendiyle barışık; hoşgörülü, sevecen, dürüst kişiliği ve son gününe dek “sağlıklı” yaşamıyla çoktan hak etmişti o sevgiyi…

100. yaşını kutlamaya hazırlandığımız günlerde (15-09-2012) onun için yazdığım “HOROZ ALİ’NİN TORUNLARI” başlıklı yazımı şu satırlarla sonlandırmıştım:

 

Kardeşleri arasında, kişilikleri, hayata bakışları en çok örtüşen abisinin (dedem Hüseyin Ekinci) baldızıyla evlenmesi de bu ortak değerlerinden olsa gerek… Dedemin, sempatik kardeşinin aksine oldukça sert(!) görünmesi bu gerçeği değiştirmiyordu… Öyle ki, Aşağıda okuyacağınız şiiri dedem için yazmama karşın; Müslüman amcam adına da okuyabilirsiniz…   

Onlar, bu insani değerleri (hoşgörülü, sevecen, dürüst, mert, yardımsever vb) hiç kuşkusuz ki dedeleri Horoz Ali’den miras almışlardı…

RÜZGAR DEDEM

Rüzgar dedem hamaldı.

İkizini taşımış anasının karnında…

Dokuz ay sabrı yokmuş

erken kaçmış yuvadan.

Sıkılmaktan değil de

meraktanmış yolculuk…

 

Rüzgar dedem hamaldı.

Kum taşırdı Mısır’dan…

Aklı evde olsa da,

gözleri hep sokakata

- nere kalkarsa

kantarının topuzu…-

 

Rüzgar dedem hamaldı.

Düş taşırdı karanlığın bağrından.

Akrebi koç’a boynuzlatır,

Kuyruklu yıldızlara

teneke bağlar

toz sağardı buluttan….

 

Rüzgar dedem hamaldı.

Aşk taşırdı dağlardan…

Yaşlı bedeni titrer durur da

gönlü durmaz koşardı

uzun saçların dövdüğü

kalçaların ardından…

 

Rüzgar dedem hamaldı.

Tabutunu da kendi taşıdı

en önde sırtlanıp mezara.

kendi dikti, taşını

kazıdı yazısını:

 

“HENÜZ  İNMEDİ HAYAT

 OMUZLARIMDAN…”

Ocak 2001

3-002.jpg

Emir Ali Horoz'un oğlu, Müslüman’ın ağabeyi Hüseyin Ekinci (dedem) ve Zehra nenem

 

 

 

 

Bu yazı toplam 3923 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar