1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ORYANTAL FAŞİSTLER
Sami Özuslu

Sami Özuslu

ORYANTAL FAŞİSTLER

A+A-

Hukuk devleti ya olunur, ya olunmaz.

Kuralı tektir: Her hal ve koşulda hukukun üstünlüğü ya vardır, ya da yoktur.

İkisi arası, ‘ortaya karışık’ olmaz!

Oryantal bir ‘hukuk devleti’ kabul edilemez.

Faşizm, tam da böyle bir kıvraklıkta zemin bulur, gelişir, yayılır.

Bizde olup bitenin özeti budur.

*  *  *

Polis bile şaşırdı.

Ne diyeceğini bilemedi.

Hükümet ‘öyle’ istedi diye, modacı Barbaros Şansal sınır dışı edildi.

Kararı İçişleri Bakanı Kutlu Evren mi verdi?

Bu feci kararın arkasında, üç-beş kişinin talebi mi etkili oldu?

Yoksa Başbakan Özgürgün Türkiye’de görüştüğü Erdoğan ve Yıldırım’dan ‘tavsiye’ mi aldı da böyle oldu?

Kime ne!

Sonuç ortada: Tam bir hukuksuzluk örneği…

Kelimenin tam manasıyla yargısız infaz…

Rezaletin dik alası!

*  *  *

Barbaros Şansal’ı hedef gösteren üç-beş kişilik grup ve onlara uyanlar ya da Türkiye yetkililerinden ‘telkin’ alanlar bu ülkede demokrasinin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin köküne kezzap suyu döktüler.

Belli ki bir ‘tezgah’ var yürürlüğe konulan ve günün sonunda bu planın hedefinde Kıbrıs’ta çözüm isteyen kitleleri kategorize etmek var.

Bu tiyatroyu çok uzun yıllardır izliyoruz.

Etnik temele dayalı ayrımcılığı körüklemekten başka bir vizyonu olmayanların ilk etapta başarmak istediği ‘Kıbrıslı-Türkiyeli’ ayırımcılığını körüklemektir.

Ne var ki, Barbaros Şansal Türkiyelidir ve o Türkiye’de polis gözetiminde linç edilirken, kendisine sahip çıkanlar Kıbrıslılardır!

Senaryoyu yazanlar daha ilk perdeden baltayı taşa vurdular yani…

*  *  *

Lakin oryantal faşistlerin, yani her dönem farklı kılığa girebilme becerisine sahip şu üç-beş kişilik ekip ve ona prim veren kimilerinin ayırımcılık planı durmadı, durmayacak da…

KTÖS’ün çıkardığı ajandayı bahane edip sendikaya saldıranların ve buna destek veren hükümetin tavrı, toplumu daha fazla germek, sivil toplum temsilcilerini ötekileştirmek ve günün sonunda onları ‘Türkiye düşmanı’ göstermek üzerine kurgulanmıştır.

Çok acemice kurgulanan bu oyuna gelmemekte fayda vardır.

Zira ‘Türkiye’de ne varsa Kıbrıs’a da’ getirmeye niyetli olanlar vardır ve hedefte de özgürlükler vardır.

Dini rejim için ayakta olanlar, Türkiye halklarının olduğu gibi Kıbrıslı Türklerin de toplumsal ve bireysel varlığına ciddi bir tehdittir.

*  *  *

Bölgedeki alevler Kıbrıs’ın etrafını sarmış durumdadır.

Barbaros Şansal’a ve KTÖS’e dönük saldırılar, Suriye ve Irak’ta yaşananlardan bağımsız değildir.

Kendimizi kandırmayalım. Kıbrıs sorunu artık bölgedeki güç dengelerinin sadece bir parçasıdır ve –ne yazık ki- ‘bütünlüklü çözüm’ kavramının kapsamı artık çok daha geniştir.

Ülkemizi kaos ortamına dönüştürmek isteyen, geçmişte derin devletin, şimdilerde İslami rejim isteyenlerin ekmeğine yağ ve bal sürenlerin hedefine ulaşmasının panzehiri, oryantal faşistlere prim vermemek, oynanan oyunu görerek ve hukukun üstünlüğüne sımsıkı sarılmaktır.

Tehlike sanıldığından çok daha büyüktür.

Bu yazı toplam 1574 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar