İngiltere’nin yeni Başbakanı geçen hafta içinde belli oldu. Yeni Başbakan Boris Johnson, sadece İngiltere değil AB için de çok önemliydi.  Onun için, “Yeni bir Trump daha...” diyenler çok, “Böyle dobracı ve cesur bir Başbakan’a ihtiyaç vardı...” diyenler de var.  Düşüncesi, huyu, suyu ne olursa olsun,  İngiltere’nin yeni Başbakanı konusunda herkes merak içinde. Çünkü İngiltere’nin Boris’le, yepyeni bir döneme girdiği ve/veya gireceği gayet net.

***

Dünya gibi, Türkiye’de de büyük ilgi çekti yeni Başbakan. Ama bunun asıl nedeni, Başbakan Boris’in, ‘linç edilerek öldürülen’ son Osmanlı Dahiliye Nazırı Ali Kemal’ın torununun oğlu olması. Bazı Türkiye gazeteleri  haberi ‘Bir Osmanlı torunu...’ diyerek verirken bazıları daha da ileriye giderek  ‘İngiltere’de Türk Başbakan...’ bile dedi. (Sonradan, Boris’in Başbakan olmazdan önceki, Türkler hakkında söyledikleri hatırlandı da devam ettirmediler ‘Türk’ yayımlarını.)

***

Boris, ne kadar Osmanlı ? Ve daha da ilginci, ne kadar Türk ? diye düşünmeye başlayabilirsiniz. Aslında bulacağınız yanıt çok basit:

Boris Johnson, anaları, neneleri, büyük neneleri Türk olmayan Osmanlı Padişahları, ve daha nice Türk veya Osmanlı ilan edilen önemli adamlar kadar Türk....

                                                    Hain-Milliyetçi

‘Vatan Haini’ damgası yemek de,  ‘Milliyetçi-Vatansever’ olmak da çok kolaydır bizim buralarda. Oldukça  ucuzdur.  Özellikle ‘vatan hainliği’, o kadar ucuzlatılmıştır ki,  ‘Vatan Haini’ damgasını yiyenler için bu damga, şimdilerde, neredeyse bir övünç kaynağı bile olmaya başlamıştır.

‘Hain’ ünvanına (!) nasıl sahip olabilirsiniz ?

Mesela... ‘Barış’ veya ‘Çözüm’ sloganlarını fazlaca kullanır ‘Barış’ı fazlaca savunursunuz...; “Barış için silahlara hayır” sloganını sıkça kullanırsınız...; Sıkça ve hararetle ‘Birleşik Kıbrıs’ı savunursunuz...;  “Askerliğe hayır...” sloganı atarsınız...; Mesela... Kıbrıs Cumhuriyeti Doğum Belgesine, Kimlik Kartına, Pasaportuna sahip olduğunuzu açık açık söylersiniz, hatta bununla övünürsünüz bile...; İkide birde 1960 Garantörlük Antlaşmasını hatırlar ve hatırlatırsınız...; Sıkça “Bu vatan benim” sloganı atarsınız...; ’Evine Dön Ayşe’ şarkısını çok sever sıkça avazınızın çıktığı kadar bağırarak söylersiniz...vb.

Gördüğünüz gibi çok da zor değil. Bunları yaparsanız başarmışsınız demektir. Artık siz de bir ‘Vatan Haini’siniz.

***

Vatansever milliyetçi mi olmak istiyorsunuz ?... O da çok kolay....

Mesela... Gözlerinizi kapayıp vazifenizi yaparsınız... Ustalardan (!)  ‘yalakalık’ eğitimi alırsınız...Kendinize ‘şef’ seçtiğiniz kişinin poposundan ayrılmazsınız, her dediğini ‘doğru’ kabul edersiniz... Gelene ‘ağam’ gidene ‘paşam’ demeyi öğrenirsiniz... ; ‘Yağcı’ , ‘Yalaka’ gibi yakıştırmalara aldırmaz, hatta bu yakıştırmaları madalya gibi göğsünüzde taşımayı kabul edersiniz...;

Mesela...

Çalacaksanız, vatan-millet uğruna, ama yakalanmadan çalarsınız...; Sık sık  ‘vatan hainlerine’ küfredersiniz... Sıkıştığınız anda,  bayrağa sarılırsınız...;

Mesela... Kıbrıs Cumhuriyeti Doğum Belgesi, Kimlik Kartı ve/veya Pasaportu sahibi olduğunuzu devlet sırrı gibi saklarsınız... Sahip olanlara da küfredersiniz...; İşinize geldi mi ‘Kıbrıslı’, işinize gelmediğinde ‘Türk’ oluverirsiniz...

Oldu işte... Aslında ne kadar kolay değil mi ?

                                                           Sokak Ağzı

“ Mahkeme kararından sonra %2’leri kurtardık mı acaba ? Hükümetimiz mahkemeleri mahkemeye vermezse kurtardık. Yoksa, gidecek bizim %2’ler.”

***

“Bizim Tatar, Tatarlar soyundan mı geliyor ? sorusuna cevap ararken, bir de Boris çıktı karşımıza. Aslında cevap çok basit. Boris ne kadar Osmanlı ise, Tatar da o kadar Osmanlı işte.”

***

“Çılgın trafik kazası ölümlerine dur diyecek bir güç yok mu bu ülkede ?”

***

“Mobeseler şahane. Direkleri daha şahane.  Kel başa şimşir darak..Bize da bu yakışır.”

***

“Birer mobese da Bakanlıklara goysalar da öğrensek neler dönüyor oralarda. Kapalı kapıların arkasında.”

***

                                       Anlayana

“Tarih, üzerinde uzlaşılan yalanlar kümesidir.” ( Napoleon Bonaparte)