Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘OT’lamak

A+A-

Çok keyifli üç, dört gün geçti...

Sami'yi (Özuslu) dinledim, ne kadar az telefon, sosyal medya, televizyon, haber...
O kadar çok 'bellek' dinlendirme!..

***

TOMA da gelmedi, nihayetinde!..
FARKI varmış demek ki!

***

"Ot" dergisi, en önemli okuma keyfimdi ve aldı götürdü beni, sessiz satırlardan çığlık çığlığa bir dünyaya...
"Maksat yeşillik oldu"...  İyi de oldu.

***

"Dünyanın en zor işi bir meydan yaratmaktır" diyor, Tarık Tufan..
..... "Bir meydan yaratmak için karşı gelmek, direnmek lazım... Ölmek lazım... Dünyada kaç tane meydan yaratabiliyor ki, insanlık..."
Mısır'da meydana giden genç çocuklar, keçeli kalemle adlarını yazarmış, kollarına...
Güzellik olsun diye değil...
Ölürlerse, kolay olsun tanınmaları...

***

İnönü Meydanı'nı yaratmıştık biz...
Sonra, güvercinlere bıraktık, düşlerimizi...
Yalancı 'dövüşler' yaptık, ‘maaş, mesai, üleşme’ peşinde.
En fazla siyasilere sövdük uyarına geldikçe, ‘aynaya bakmaktan’ korktuk.

***

Tiyatro kalabalığında "Hade TOMA gelmesin diye bir alkış" denince...
Nasıl da koptu kızılca kıyamet...
Merak ettim, acaba gelse bu meret, kaç kişi siper edecekti kendini önüne...
Acaba kaçı hazır "kendi ayaklarımız üzerinde duralım" diye bedel ödemeye...

***

Met-Üst demiş ki, "Birinden çalarsan hırsız olursun, herkesten çalarsan zengin..."
Bu laf da güzeldi ama benim kafamda yine önceki yer etti...
En zor iş, meydan yaratmak...
Meydandan kaçarken, dönüşte, "Acaba bizim Mercedes'in ya da BMW'nin başına bir iş geldi" mi diye kaygılanmadan önce...
Sorgulayabilmektir önemli olan...
"Bu ülkenin kaynaklarını ne kadar adil paylaşıyoruz" diye...
Utanmaktır bazen, bir başkası 'aç'ken, kendi 'tok'luğundan!

***

Neyse...
Siz Face'den bir dürtün de, 'tanımayan' kalmasın, hayatın her alanında, şanlı direnişimizi...
'Ot'lamaya devam yani!..
Ya da ‘fark’ yaratmaya...
Tercih hepimizin...

Bu yazı toplam 2020 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar