Baf’ın efsane futbolcusu Fikro; sıradan bir ameliyatta masada kalmıştı.
O gün, yani 2 sene evvel şunu yazmıştım:
“Bu sistemi yaratanlar ve bundan yararlananlar artık inkârı bırakmalı, gerçekle yüzleşmelidir.”

Yüzleşme olmadı, “gizlenme” oldu!
Ve tüm gürültü mevcut “düzen”i korumak üzerinden koptu!
Şimdi yeni bir ölüm, yeni bir tartışma var.

*  *  *

Bu sorgulamayı senelerdir yapan bizler “şeytanlaştırıldık”.
Keşke haksız çıksaydık...
Ve yine “hasıraltı” ediliyor pek çok soru!

*  *  *

Önce ciddi bir istihbaratımı paylaşayım.

Anıl Aktunçlar’ın ölümü sonrası yapılan ‘otopsi’ aslında ölüm sebebini ortaya koydu.
Bu ülke kendi Adli Tabibi’ne güvenmiyor olacak ki, bu ‘sonuç’ görmezden gelindi!

Ölüm sebebi: Pneumothorax (Akciğer sönmesi ve göğüs boşluğunda hava toplanması) olarak raporlandı.

Meselenin yorumunu elbette ‘uzmanlar’a bırakıyorum.

Sağlık Bakanlığı ve Tabipler Birliği umarım toplumu aydınlatır !

*  *  *

Sağlıkta “sistem” çoktan çökmüştür!
Ama sistem sonuçta bir bileşkedir.
Siyaset, insan, kurumlar, otorite, tümü!

Çoğu zaman “sistem”e isyan edenler onun bir parçası olduğunu unutturmak isterler.

*  *  *

Polis raporu, gece yarısına kadar sarkan sekiz saatlik bir ameliyattan söz ediyor!
Ve bu ameliyatı yapan bir kamu hekimi.
Sekiz saatlik dilim ‘ikinci iş’...
Ve bunu sorgulamıyor kimse.

Hekimlerin birkaç saatte bir yer değiştirdiği bu anormal yapıyı deşmiyor!
Niye “gece yarıları”na kalıyor ameliyatlar?
Günün onca telaşı ardından girilen bir ameliyat ne kadar sağlıklı?

Peki ertesi gün?

Böyle derseniz “Hastanelerde hekim kalmadı” gibi bir yan yola sapılıyor.
O zaman da “Hekim eksiliği varsa, niye hastaneler vaktinden önce terk ediliyor” sorusu yanıtsız kalıyor!

“Hasta” değil “rant” odaklı sağlık!
Yurttaşın “ücretsiz” alması gereken sağlık hizmeti için ödediği bedele bir de “canı” ekleniyor...
Nihayetinde statüko, sağlık hizmetlerinin “paralı” sunulması üzerinden korunuyor.

Senelerdir böyle!

Ve “sorun”u kabullenmeyenlerin, “çözüm” önerdiği yerde değişim umuyoruz!

Ancak da söyleniyoruz!