Öylesine eşit egemen iki devletten biriyiz ki Külliye’nin yapılıp yapılmamasına bile karar veremeyen garip bir egemeniz!

Binanın yapımının “takdir”i başka bir ülkeye ait!

***

Biz öylesine egemen iki devletten biriyiz ki çıkan yangına müdahale edecek bir orman gücümüz bile yok.

Ne bir yangın söndürme helikopterimiz, ne ormancımız, ne aletimiz edevatımız… Telsizlerimiz bile çalışmıyor ki bunlar hep egemen iki devletten! biri olmamızdan kaynaklanıyor…

***

Öylesine eşit egemen iki devletten biriyiz ki elektriğimizi bile üretemiyoruz… Aldığımız mazot yetsin diye elektriklerimizi kesiyor, her mazot gemisi geldiğinde iş yapmış gibi seviniyoruz.

***

Biz öylesine egemen eşit iki devletten biriyiz ki Saray’a çıkacak kişiye başkaları karar veriyor, rüyasında bile görmeyen orada otururken oraya çıkaranlara borcunu nasıl ödeyeceğini şaşırıyor…

***

Öylesine eşit egemeniz ki parti kurultaylarımızı bile yapamıyor, başkaları kurultaylarımızı iptal ettiriyor, parti üyeleri tavandan tabana ses çıkarmıyor.

***

Hem de öylesine egemeniz ki sonrasında seçebildiğimiz parti başkanımızı bile başbakan tutamıyor, onu oradan alıyor birileri, kurultayda sonuncu gelen başbakan atanıyor… O parti yine ses çıkarmıyor.

***

Görevlendirilen bakanlar alınıyor, yerlerine başkaları atanıyor ama bunu biz yapmıyoruz çünkü biz öylesine egemen bir devletiz! ki bunu bizim yerimize başkaları yapıyor.

***

Öylesine egemen iki devletten biriyiz ki el pençe divan duruyor, şükran çekiyor, gelecek emirleri bekliyoruz.

***

Öylesine egemen eşit bir devletiz ki uluslararası hiçbir anlaşma imzalayamıyor, imzaladığımız anlaşmalar da sadece Türkiye tarafından yazılan ve altına imza atmamız istenen, üstelik de okumadan imzaladığımız sayfalardır.

***

Öylesine eşit egemeniz ki bizi tanıdığını söyleyen devlet, bizimle hiçbir spor karşılaşması yapamazken tanımadığını söylediği Kıbrıs Cumhuriyeti ile her türlü uluslararası etkinliklerde yer alıyor, yan yana bayraklarını dalgalandırıyorlar. Biz mi? Eşit egemeniz ya! Eşitliğin gereği sadece bakıyoruz.

***

Öylesine eşit egemeniz ki birileri “otur” demeden oturmuyor, “kalk” demeden kalkmıyoruz… Hem de öylesine ki söyleyeceğimiz şeyi bile başkaları yazıyor, biz okuyoruz.

***

Egemeniz biz, hem de eşit. Kiminle? Güneyimizdeki Kıbrıs Cumhuriyeti ile… O ki parası yani Avrupa Para Birimi, yani Euro’su bizim 17-18 liramız ediyor. O ki bizdeki asgari ücret 358 Euro iken orada 850-900 Euro… O ki pasaportuyla dünyada gezip insan olduğunuzu hissederken sizin pasaportunuz sadece Türkiye’ye gitmek için kimlik yerine geçiyor.

***

Eşit egemen iki devletten biriyiz biz! Nereden çıktı bu, kim söyledi, neye dayanarak, nasıl bir gerekçeyle bilemem ama tahminen birileri rüyasında görüp hayra yordu, sabahtan kalktı, bunu yaydı, birileri de inandı veya inanmadı ama söylenmesi istendi ya, kulluğun gereğini yapmak gerek diyerek söylemeye devam ediyorlar.