Öylesine kapanma, Öylesine önlem!
Vatandaş bekledi bekledi, oturdu televizyonun karşısına ve yarım saat kadar Ersan Saner’in konuya girmesini bekledi.
Ekonomik tedbirleri açıklayacaktı Saner…
Öyle bir giriş yaptı ki sosyal medya hemen esprileri patlattı;
Aktay’ın (Elektirikçi) “Big Bang’den başladı gelir” esprisine çok güldüm.
Gerçekten de ‘hükümetler bozulduydu, hükümetler kurulduydu, aşılar geldiydi, geleceğiydi, dünyada böyleydi, biz böyleyiz, hepsini ezdik geçtik!’ hikâyesine neden girdi diye merak edilirken uzun zamandır hiç bitmeyen ‘eli taşın altına koymak’ deyimi yeniden gündeme geldi.
Yani Saner ve yanındaki Erhan Arıklı ile Dursun Oğuz, ortaya çıkacak eleştirileri peşinen nötr hale getirmek için “ellerini taşın altına koyduklarını, KKTC’yi hükümetsiz bırakmak istemedikleri için azınlık hükümeti atanmasına gittiklerini, neredeyse kendilerini bu zor dönemde feda ettiklerini” beyinlerin bir yerine peşinen yerleştirmek istediler.
Öyle bir hale geldi ki bu ‘taş’ meselesi, neredeyse artık elleri altına koyacak taş bulunmayacak duruma geldi memlekette...
TC Cumhurbaşkanına, Yardımcısına şükranlarını konuşmasının, cevaplarının çeşitli yerlerine dağıttı Saner ve önlemleri açıkladı.
Elbette ki ekonomi çevreleri açıklanan önlemleri daha iyi değerlendirir…
Ekonomik anlamda bir fayda sağlar mı yoksa kısa dönemde yapılacak destekleri alacak kişilerin belki geçici bir süreliğine de olsa biraz daha nefes alabilecek bir ortam mı yaratılır?
Borç öteleme veya çeklerin ödenme süresini biraz uzatmanın çok da bir anlamı yok çünkü o sürede gelir artışı yoksa, hatta iş yoksa borçları ötelemenin çok da anlamı yok.
Hatta ödeme zamanı geldiğinde borçların birikmişliği insanı daha da zora sokacak bir durum yaratır.
***
Sonuçta uzun girişten sonra açıklanan önlemler, ‘önlem’ kapsamı içinde değerlendirilebilir mi, yoksa dudaklara bir parmak bal çalmaktan öteye gidemez mi tartışılır.
Kısmî de olsa Girne dışındaki ilçelerin de sokağa çıkma yasağının 10 Şubat’a kadar uzatıldığını da öğrendik.
Bu kararlar açıklanırken Üst Kurul’un kararları çerçevesinde alınan karar olarak açıklamaya özen gösterdi Saner ama Üst Kurul’un sokağa çıkma yasağını kısmî ve de çekingen bir şekilde az az, gıdım gıdım uzatmak isteyecek şekilde karar almadığına inanıyorum.
Yani, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu sokağa çıkma yasağını kısmî’den çıkarmak ve de 10 Şubat’a kadar değil, en azından 21 günlük bir süreye uzatmak şeklinde karar üretmiştir diye düşünüyorum.
Atanmış Saner ve ortakları yine bu kararları kendilerince revize ederken, Üst Kurul’un kararlarıymış gibi sunmayı da ihmal etmiyorlar.