Sami Özuslu

Sami Özuslu

Oyna TL

A+A-

 

“Oyna GG” derdik eskiden…
Şimdi de oynuyor GG, ama nerede?
Ülkede futbol ileriye değil, geriye geriye gidiyor. Kulüpler yönetici ve mali kaynak bulmakta güçlük çekiyor. Şampiyon takım dahil birçok kulüpte kimse yönetici şapkasını taşımaya kolay kolay yanaşmıyor. Kimi kulüpler isimlerini satılığa çıkarıyor. Ortaklıklar kuruyor, adını değiştiriyor… Futbolcular ise denizin ötesini göremiyor, ‘BAL Ligi’ ile bir umut arayışına giriyor.
Yılların kulüpleri de, ülkedeki genel gidişatın bir yansıması olarak gelecekte ‘tarih’ olacak gazete arşivlerinde bugünkü haberlerle yerini alıyor. Bundan 100 yıl sonra muhtemeldir “Bir zamanlar Kıbrıs’ta futbol kulüpleri de varmış meğer”  şeklinde yazılar yazılacak, doktora tezleri yazılacak.
Belki de bunlar sonra kitaplaşacak, filmi çevrilecek.
Adı da “Oyna GG” olabilir pekala filmin ya da kitabın…

**

GG de hala oynuyor, eski gücünden ve taraftar desteğinden çok kaybetmiş olsa da… Ama esas oynayan TL…
Sürekli oynuyor!
Yerinde duramıyor mübarek…
Bir yukarı, bir aşağı oynasa sorun değil.
Hep free-wheel gidiyor.
Yani yokuş aşağı!
Ne freni kalmış tutan, ne dingili…
Sanki yerçekimi kanununu bir daha ispat edercesine, sürekli düşüyor.
Hele Dolar!

**

Son bir yıl içinde hangi para birimi nereden nereye gelmiş diye dün Merkez Bankası rakamlarına bakayım dedim.
Tam bir fecaat!
Euro, TL karşısında bir yılda yüzde 9 oranında artmış.
Sterlin’in artış oranı yüzde 24 olmuş.
Dolar ise TL’ye karşı yüzde 32’lik bir üstünlük sağlamış!
Geçen yılın 18 Ağustos sabahı 2.16’dan açılan Dolar kuru, bu yılın aynı tarihinde 2.85’e yükselmiş.
Türk Lirası Dolar karşısında bir yılda üçte bir oranında değer kaybetmiş.
“Oyna GG” diyesi geliyor haliyle insanın!..

**

1990’lı yılların ortalarında TL’nin enflasyonist baskısından Kıbrıs Türk ekonomisini kurtarma tartışması yapılmıştı. O dönem çok tartışılan konu, ‘vatan millet’ nidalarına ve –her zamanki- ‘TC destek vermez, izin vermez’ gerçeğine yenik düşmüş, sonra kapatılmıştı.
‘İstikrarlı para birimi’ne geçmeyi önerenlere karşı ekonomik aklın değil, TC-KKTC milliyetçiliği üzerinden argümanlarla karşı çıkılıyordu.
Sonra bu konu bir daha ciddi biçimde açılmadı.
Ankara’nın KKTC’yi ‘Euro Bölgesi’ne sokma niyeti yoktu.
Türkiye’de yüzde 100’leri aşan enflasyon ve sürekli devalüe olan TL’nin Kuzey Kıbrıs’taki etkisi –yine her zamanki gibi- zatürree şeklinde hissediliyordu.
Sonuçta bankazedelerle, konutzedelerle dolu bir memleket oluşuvermişti.
Zaten ‘yan yan giden’ ekonomi, daha da batmış, sanayi bölgelerindeki bir yığın işletme kapıya kilit vurmuş, dükkan sahipleri borç ödemek üzere Londra’nın yollarını tutmuştu.
O dönemde de “Oyna GG” demişti Ali Dayı…
Oysa asıl oynayan TL’ydi!..

Bu yazı toplam 1729 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar