OYNAMAYACAK GELİNİN…
Kıbrıs ‘dar’ geldi. Buradaki yemekleri beğenmediniz.
Kalkıp dünyanın öbür ucuna, Amerika’ya gittiniz. Ne için? Yemek için!.. Afiyet olsun. Ama bu ‘son’ olsun.
Oynamaya niyeti olmayan gelin gibisiniz. Ya yeriniz dar… Ya yeniniz. Size bol yer ve bol yen bulmak lazım. Cenevre’de BM bunun tedbirini alsın mutlaka…
* * *
Toplum liderleri olarak şimdi artık başka ne tür ‘mazeret’ler üreteceksiniz, merak ediyor herkes… Kimin ‘hassasiyetleri’ni dikkate alacaksınız? Burası çok önemli! Barış herkesin olacak, evet.
Çözüme inanmayanların da hassasiyetlerine bakmak göreviniz, evet. Herkesin hassasiyetlerini dikkate almak gerek, evet. Sadece Kıbrıslılar da değil, ‘anavatan’lar da işin içinde ve onlar da hassas, evet. Hepsini dikkate alıyorsunuz. İyi de, çözüm isteyen Kıbrıslıların hassasiyetini kim dikkate alacak? Yoksa birer de ‘Hassasiyet Başkanı’ mı seçelim bundan sonra?
* * *
İstediğiniz oldu mu şimdi? Güvenlik ve garantileri ‘öncelikli’ görüşmek yerine bu konudaki ‘hassasiyetiniz’i yazınca kağıda, konu halloldu mu? Bütün konular ‘paralel’ görüşülecek deyince diplomatların kaleme aldığı doküman, güllük gülistanlık mı oldu müzakere masası? Bu iki üç kelimelik tashihi yapmak için bu işi haftalarca yokuşa sürmeniz, toplumları daha da germeniz şart mıydı?
Aylardır devam eden inatlaşmanın sonucunda illa en tepedeki ismin size bir akşam yemeği mi ısmarlaması lazımdı? Oysa siz halklarınızın, çözüm taraftarlarının moralini bozmaktan başka bir şey yapmadınız son dönemlerde… Şimdi yeni bir umut oldu Cenevre… Umut da fakirin ekmeği… Ye Mehmet ye!.. Ye Yorgos ye!..
* * *
Şimdi bir kez daha Cenevre’ye gideceksiniz. Gideceğiniz güne kadar burada ‘karşılıklı suçlama’ oyununa girmeye kalkmayın sakın! Etrafınızda ‘hazır ol’da bekleyenlere ‘bilgi’ adı altında manipülasyon malzemesi dağıtıp yeni gerilimlere yol açmayı denemeyin! Cenevre’ye giderken size engel olan ne varsa açıklayın. Yunanistan mı? Türkiye mi? Amerika mı? Rusya mı? Yoksa bireysel siyasi kaygılarınız mı? Açık olun. Cesur olun.
Çözüm isteyenlerin desteği size yeter de artar bile. Bu sefer de çözüm güçlerinin hassasiyetlerini dikkate alın. Yeni bir başarısızlık hikayesi değil, barışın öyküsünü yazın. Oynamaya niyetiniz varsa, yer de bol, yen de… Lider olun, liderlik yapın.