Kolay bir maç olacağını düşünmüştüm Bağcıl takımı için. Doğan maçı beni yanıltmış. Doğan’ın eksikleri olmasa sonuç Bağcıl lehine olur muydu? diye düşünmeden edemedim Tatlısu maçı sonrasında.

Bağcıl takımına has hırs ve isteği göremedim dün. Yeni transferlerin uyum sorunu takımı olumsuz etkiliyor. Bu sürecin uzaması takımda ciddi sıkıntılar yaratır.

Tatlısu takımı belli ki puan almaya gelmiş. Savunmada mücadeleci oyun ve yerinde müdahalelerle rakip forvetleri kapattı. Gerçi savunmayı zorlayacak hamleler de yoktu rakip forvetlerde. Buna karşılık takımın orta alanı durgun, verimsiz. Oyunu ileri taşımadaki başarısızlık, takımın gol bulmasını engelleyen en önemli faktör. Tatlısu takımı oyunu çok geniş bir alana yaydı. Bu da boş alanlar yarattı. Bağcıl futbolcularına topla oynama ve istedikleri boş alanları kullanma fırsatı verdi. Derviş’in sürekli alan değiştirmesi Tatlısu savunmasına zor anlar yaşatsa da Bebbe ve Hakan ona ayak uyduramadı. Ceza alanında çoğalamayan takım gol yollarında başarısız oldu.  Buna bir de orta alan oyuncularının destek olmaması eklenince gol şansı sadece duran toplardaki başarıya kaldı.

Joseph savunmanın içine fazla girdi. Bu duruş göbeği kapatmada çok etkili olsa da yanında ileri kat edecek bir oyuncu eksikliği orta alan ile bağlantıyı kopardı. Orta alanın geride kalması hücum desteğini azalttı. Bağcıl takımı forvetsiz oynuyor bana göre. Arkalarından gelecek bir oyuncuyla desteklenmezse bu durum gol bulmada çok sıkıntı yaratır.

Sağ ve sol kenarları kullanan Abdullah ve İsmail ileri çıkmaya korkar gibiydiler. İsmail sol bekte iyi oyun çıkardı ancak aynı katkıyı ofansif yönde gösteremedi.

Beraberlik golünden sonra panikleyen takım şişirme toplarla gitmeyi düşündü ancak bir puana razı rakibin kalabalık savunması arasında top kayıpları dışında bir işe yaramadı.

Maç sona erdiğinde üçüncü haftada dördüncü puanıydı Bağcıl takımının. Oyundan memnun olmayan Bağcıl taraftarı takıma destek olmak yerine futbolculara bağırmayı tercih ettiler. Takım sadece başarılı olduğunda mı destek olunuyor? diye düşündürdü. Maç sonunda futbolculara ve teknik heyete yapılan eleştiriler- hem de yüksek sesle- sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün bir göstergesi. Takıma zarar vermekten başka işe yaramaz. Puan kayıplarının devamında, bu tahammülsüzlük olumsuz sonuçlara neden olabilir.