Oyunu kuralına göre oynamak
Hem şikayet eden ama hem de “oyunu kuralına göre oynayan” güç odakları var.
Yolsuzluk raporu bir kez daha “çürüdüğümüzü” gösterdi.
Çürüyen yalnızca siyaset değil elbette!
Üstelik “siyaset” genellemesi de doğu değil…
Son 2 senede neler yaşadığımız ortada; katledilen demokrasi, kurultay oyunları, ihale çeteleri, defalarca değiştirilen üst kademe yöneticiler, yandaşlık ve kayırmacılık odaklı yönetim, ‘ulusal’ damarla örtülen köhnelik, sıradanlık ve kokuşmuşluk…
İyiyle kötünün, güzelle çirkinin, hileyle gerçeğin ayırdına varabilmeliyiz.
***
İnsanın asıl içini acıtan unsur şudur; “işim olsun diye rüşvet verdim” diyenler, o rüşvet verdiklerine oy da veriyorlar.
“Hükümet belirli güç odaklarına hizmet ediyor” diyorlar ama o güç odakları kim anlatmıyorlar.
Biliyoruz…
Her kılıkta karşımıza çıkıyor “statüko”yu yaşatan bu çevreler!
Genelde de “karşıymış” gibi görünerek…
***
Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Kıbrıs tarafından desteklenen, akademisyenler Ömer Gökçekuş ve Sertaç Sonan tarafından hazırlanan “Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı Raporu”nu izledim dün…
Kıbrıs’ın kuzeyinin yerini mi merak ediyorsunuz?
Moritanya.
Myanmak.
Pakistan.
Bu ülkeler içerisinde…
181 ülke arasında 140’ıncı…
Kenya'da Angola'da Liberya'da "yolsuzluk algısı" daha az!
Hatta Türkiye de bile!..
***
İş “algı”nın da ötesinde artık…
“Kamuya ait arazi ve binaların tahsisi ve kiralanması için rüşvet verdim” diyor araştırmaya katılanlar açık açık…
Rüşveti alan da mutlu…
Veren de!
İstihdamlar da öyle değil mi?
Sonradan bağıranların çoğu hiçbir münhal, sınav, yarış, eşitlik olmadan işe girmiştir.
***
Hep birlikte yaşadık, gördük, her kim ki ruhunu satıyor adeta…
Kişiliğini feda ediyor…
Büyük skandallara ismi karışıyor…
En başta!