Hüseyin ÖZBARIŞCI

Yusuf ve Ali Özbahar kardeşler, ADRES KIBRIS’a içlerini döktüler… Özbahar kardeşler, hem kariyerlerini, hem anılarını hem de Kıbrıs Türk futbolunun geleceğini anlattılar. Kardeşler aynı takımda oynamanın büyük bir gurur olduğunun altını da çizdiler.

YUSUF ÖZBAHAR: “OYUNCULARIN BONSERVİS BEDELİ ÇOK YÜKSEK”

“Günümüzde futbol dünyanın her yerinde parayla pazarlanabiliyor. Ancak, bizim ülkemizde bu durum çok abartılıyor. Bir oyuncu hak ettiği değer kadar satılmalıdır. Bu durum doğru gerçekleşmezse oyuncular kulüplerin eline kalır. Takımlar birbirleriyle masaya oturduklarında inanılmaz rakamlar ortada dönüyor. Bu da transfer olacak oyuncunun şansını oldukça azaltıyor. Bence bu durumu düzeltmek için ciddi atılımlar ortaya koymalıyız.”

ALİ ÖZBAHAR: “SÖZLEŞME SİSTEMİ GETİRİLMEDİR”

“Bu ülkede sözleşme sistemi ne yazık ki bulunmuyor. Hal böyle olunca da sadece üstün yetenekli oyuncular para kazanabiliyor. Bence en büyük ambargoyu biz kendi kendimize bu şekilde davranarak uyguluyoruz. Sözleşme sistemi olsa hem oyuncular, hem de kulüpler bu durumdan kazanç elde edecek. Sözleşme sistemi getirildiği an oyuncu oynarsa parasını alacak. İstediği takıma transfer olabilecek. Bence yetkililer bu konu hakkında çok ciddi çalışma yapmalıdır.”

YUSUF ÖZBAHAR: “AYNI TAKIMDA OYNAMAK, AYNI SEVİNCİ PAYLAŞMAK GÜZELDİ”

“Geçen sezon aynı takımda futbol oynadık. Her kardeşe nasip olmayan bir şeyi gerçekleştirdik. Bu bakımdan çok mutluyuz. Geçen sezon çok farklı bir sezondu. Tepeden tırnağa katkı koyan herkes sezon sonunda meyvesini topladı. Sezon sonunda Süper Lig’e çıkmayı en çok arzulayan takımlardan biriydik. Geçen sezon beni en çok mutlu eden karşılaşma Hamitköy maçıydı. O maçı 2-0 kazanmıştık ve üstelik golleri Özbahar kardeşler atmıştı. Hem o karşılaşmayı, hem de 2015-2016 sezonunu ömrüm boyunca hatırlayacağım.”

ALİ ÖZBAHAR: “GELECEĞİM HAKKINDA ŞU ANDA BEKLEMEDEYİM”

“Bildiğiniz üzere benim bonservisim Lefke’de bulunuyor. Lefke kulübünü çok seviyorum. Normal şartlarda ayrılmayı aklımın ucundan bile geçirmem ama ben Güzelyurt’ta çalışıyorum. Bazen hayat sizi istemediğiniz şeyleri yapmaya zorlar. Lefke, antrenmanlarını sahada ışıklandırma olmadığı için genelde gündüz yapmak zorunda kalıyor. Bu durum da beni çok etkiliyor. Çünkü benim çalıştığım yer Güzelyurt’ta olduğu için işimi yarım bırakarak idmana gitmek zorunda kalıyorum. Bu da tabii benim hayatımı ister istemez etkiliyor. Lefke yönetimiyle bu konuyu konuştum. Onlar da bana haklı olduğumu söyledi. Şu anda beklemedeyim”

YUSUF ÖZBAHAR: “YALOVA BÜYÜK BİR CAMİA”

“Benim şu anda bonservisim Yalova’da bulunuyor. Geçen sezon bildiğiniz gibi asker olduğumdan dolayı hazırlık dönemini kaçırmak zorunda kalmıştım. Buna rağmen, sezon içerisinde iyi toparlanıp eski gücüme geri döndüm. Takım olarak da iyi olduğumuz için bu durum beni çok etkilemedi. Şu anda takımımın antrenmanlarına katılıyorum. Ancak henüz oturup yönetimle gelecek hakkında konuşmadık. Net bir şey söylemek şu anda doğru olmaz. Yalova büyük bir camia ancak, kişisel olarak değerlendirmemek gerekiyor. Önümüzdeki günlerde oturup konuşacağız. Yalova büyük bir camia, herkes Yalova’da oynamak ister.”

ALİ ÖZBAHAR: “TESİSLEŞMEYE ÖNEM GÖSTERMELİYİZ”

“Ülke sporunu geliştirmek için devlet olarak el ele verip çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biraz önce söylediğim sözleşme konusu da olmak üzere, tesisleşme, maddi ve manevi her ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyor. Hiç kimse bizi bu durumla kabul etmez. Çünkü şu anda bulunduğumuz sistem onlara göre çok yanlış. Bana göre en büyük eksikliğimiz tesisleşme yönündedir. Birkaç tane güzel tesisimiz bulunuyor ne yazık ki onları da idare edemiyoruz. Her yaş grubuna göre ayrı bir alan olsa zemin yönünde fazla sıkıntı çekmeyiz. Aynı sahada hem yıldızlar, hem genç takımlar, hem de A takımlar mücadele veriyor. Doğal olarak bunu zemin kaldırmıyor. Tesisleşmeye önem gösterirsek gençler de spor yapmak için teşvik olacaktır.”

YUSUF ÖZBAHAR: “ALT YAPILARA ÖNEM GÖSTERMELİYİZ”

“Bizim bir de bu sıkıntımız bulunuyor. Ne yazık ki, devlet olarak gençleri spor yapmak için teşvik etmiyoruz. Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklarda yaş oranı oldukça düştü. Gençleri kötü yollara düşürmeyi engellemenin en kolay yolu onların ya kültürel etkinliklerde yer almasını sağlamak, ya da spor yapmalarına imkân tanımak olacaktır. Hem devlet, hem de spor kulüplerimiz bu konuda ciddi çalışmalar yapmalıdır. Alt yapılara önem gösterirsek, çocukları küçük yaştan bu kötü yollardan korumuş oluruz.”