"Özel sektör bu yükü kaldıramaz"
Atölyelerde terk edilmişlik havası… Kimi restoranlar kapalı. Kimisi sadece maliyetine çalışıyor. Marketler ise sattığı ürünü yerine koyamıyor… “Maliyetine iş yapıyor, işletmemiz kapanmasın diye mücadele veriyoruz” diyen esnaf dert küpü…
Fehime ALASYA
Sadece maliyetine çalıştığını anlatan esnaf, ‘işletmesi kapanmasın diye’ mücadele verdiğini anlattı, elektrik faturalarının ödenemeyecek boyutlara ulaştığını belirtti.
Ne esnaf ne de vatandaşın elektrik zammının altından kalkamayacağını kaydeden işletme sahipleri, alım gücü düşen vatandaşın artık dükkanlara girmeye korkar olduğunu anlattı.
Zamlar ve akabinde yapılan çeşitli açıklamaların tutarsızlığından dert yanan esnaf, “Yüksek tansiyonu düşürmek için zaman zaman geri adım atar gibi açıklama yapıp ‘sus payı’ veriyorlar ama bir şey değişmiyor” yorumunda bulundu.
Geçmişte aylık 700, 800 TL civarı sebze faturası ödeyen restoranlar, bu yıl benzer faturaya 4 bin TL öderken, aylık 7, 8 bin TL’lik elektrik faturalarının ise günümüzde 20 bin TL’yi aştığını anlattı.
Tüm giderlerini kısmaya çalıştığını kaydeden restoran işletmecileri “Restoran içindeki aydınlatmaları yarı yarıya kıstık, dış alandaki vantilatörleri kaldırdık, klima sayısını bire düşürdük” dedi.
ESNAF: KİMSE BU YÜKÜN ALTINDAN KALKAMAZ!
Ceran Tunalı (Tunalı Ticaret):
“Ne esnaf ne de vatandaş bu durumun altından kalkar”
“2 bin 500 TL olan elektrik bu ay 9 bin 500 TL geldi. Tüm bunların altından nasıl kalkacağız? Ne esnaf ne de vatandaş bu durumun altından kalkar. İşlerimiz yarıdan fazla düştü, inşaat sektörü durdu, fonlar ve gümrük bedelleri belimizi büküyor. Kimse kapımızı çalmıyor, atölyelerimiz terk edilmiş gibi duruyor. Yanımızdaki ustalar bile arkasına bakmadan ülkesine döndü, işçi sıkıntısı yaşıyoruz. Elektrik bir zincirin tek halkası olan büyük bir sorun…”
Ahmet Gündoğan (The Best Barber Shop):
“Açıklamalar ‘sus payı’, insanlar kan ağlıyor”
“Bu zamlardan daha da çok etkileneceğiz. Bunlar iyi günlerimiz. Biz elektrikteki zammı müşteriye yansıtsak kimse kapımızı içeri girmez. Zaten haftada 1 gördüğümüz kişileri artık ayda 1 görür olduk. İnsanlar kan ağlıyor. Açıklamalar ‘sus payı’. Herkesin alım gücü düştü. Bu gibi durumlara, zamlara tepki doğunca anlık açıklama ile tansiyon düşürülüyor ama insanların cebine dokunan açıklamalar yapılmıyor.”
Necdet Çaylak (CUK Restoran):
“5 ay önce 9 personelim vardı, şimdi 4 kişiyiz”
“Elektrikte üç katı fiyatlar ödeyeceğiz gibi duruyor. İşlerimiz güzel, satış yapıyoruz ama maliyetlerimizle gelir elde edemiyoruz, maliyetine çalışıyoruz. Sırf kendi işimiz, kapatmayalım diye mücadele ediyoruz. Her ay devlete elektrik faturası ödemek için mi çalışacağız? Kapatmayı, başka işletmelerde işçi olarak çalışmayı düşünüyorum, neticede mesleğim var. Bizi hasta edecekler, kılı kırk yarıyoruz yine de başa çıkamıyoruz. Günlük 54 kilo domates kullanıyorum, ayda 5 bin TL domates faturası ödedim, 5 ay önce 9 personelim vardı, şimdi 4 kişiyiz. Ekonomik kriz her yerde var, bizim adamızdaki fırsatçılık.”
Süleyman Paşa (Paşa’nın yeri Restoran):
“Geçmişte aylık 700, 800 TL civarı sebze faturası öderken, bu yıl 4 bin TL geldi, elektrik de 7 bin TL’den 21 bin TL’ye çıktı”
“Her şeye zam yapılıyor, artık işler güzel olsa bile kurtarmıyor. Geçmişte aylık 700, 800 TL civarı sebze faturası öderken, rakam 4 bin TL’ye geldi, dayandı. Elektrik faturasına aylık 7, 8 bin TL öderken şimdi 21 bin ile 27 bin TL arasında fatura gelecek, her şeyden kısmaya başladık. Restoran içindeki aydınlatmaları yarı yarıya kıstık, dış alandaki vantilatörleri kaldırdık, klima sayısını bire düşürdük. İşsiz kalmamak için mücadele veriyoruz.”
Mevlüt Avcı (Özgür İş İnsanları Derneği):
“KIB-TEK’i batıranlar değil de vatandaş ceza ödüyor”
“Esnaf tek tek kepenk indiriyor, kira ve elektrik giderleri karşılanamaz oldu. Elektrikte suçlulardan hesap sorulmuyor, KIB-TEK’i batıranlar değil de vatandaş ceza ödüyor. Esnafın bu faturalarla yaşama şansı çok az. Acilen çözüm üretilmeli, ne vatandaş ne de esnaf bu yükü taşıyamaz.”
Fezile Akkoyun (Feziş Accessories):
“Dükkanda satış oluyor ama aldığımız ile verdiğimiz aynı, cebimiz para görmüyor”
“Evde 3 çocuğum var, mecbur klima çalıştırdım, çalıştırmasa mıydım? Taşınalım Faiz bey bize baksın. Böyle devam ederse dükkanımı kapatmak zorunda kalacağım. Dükkanda satış oluyor ama aldığımız ile verdiğimiz aynı, cebiz para görmüyor.”
Fırat Horuz (Mehmetçik Cafe):
“Genç bir işletmeci olarak varımı yoğumu buraya koydum ama batağa sürükleniyorum”
“2 bin TL fatura yerine 6 bin 800 TL elektrik faturam geldi. Bizim gelirimiz bu kadar arttı mı ki? Tavuk 45 TL, domates 40, her şey ateş pahası, plastik ambalajlarımız yüzde 300 arttı. Biz bu artışı müşteriye yapsak kimse dükkandan içeri girmez. Sadece ayakta kalmak için çabalıyorum. Genç bir işletmeci olarak varımı yoğumu buraya koydum ama batağa sürükleniyorum.”
Tanser Nizam (Devpa Supermarket):
“Sistem değişikliği şart, bıçak kemiğe dayandı da geçti bile..”
“Hiçbir market sattığı ürünü satış fiyatıyla dahi yerine koyamaz. Eldeki stoklar eriyor, kira ödeyen marketler hızla çökecek, kira ödemeyenler ise daha yavaş çökecek. Üç katı elektrik faturası geldi, markette 30 metre buzluğum, birçok donmuş buzyerim var, üç katı fatura ödeyeceğim. Tüketicinin alım gücü düştü, ürün sayısı giderek azalıyor. Çalışan da işveren de, siyasetçiler de mutlu değil, eğer bir ülkede bu kesimler mutlu değilse o ülkede devrim koşulları var demektir. Sistem değişikliği şart. Bıçak kemiğe dayandı da geçti bile..”
Emin Çizenel (Çizenel Garaj):
“Bizleri tamamen Türkiye’ye muhtaç etmek, bağımlı kılmak istiyorlar”
“Tüketimimiz belli ama ödediğimiz belli değil. Bunun bir an önce önüne geçilmeli. Bu hükümette ne doğru işliyor anlamadık. İndirim açıklaması yaptılar ama bunun uygulanmayacağından çok emindik. Amaç esnafı batırmak, memuru ödemek. Temelde istenen bizleri tamamen Türkiye’ye muhtaç etmek, bağımlı kılmak.”