1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Özele maaş desteği şart'
'Özele maaş  desteği şart'

'Özele maaş desteği şart'

Ekonomide çarkların dönmesi adına, pandemi sürecindeki daralmaya yönelik özel sektöre yapılacak desteklerle ilgili hazırlanan yeni ekonomik paket çalışmaları tamamlandı.

A+A-

Ekonomide çarkların dönmesi adına, pandemi sürecindeki daralmaya yönelik özel sektöre yapılacak desteklerle ilgili hazırlanan yeni ekonomik paket çalışmaları tamamlandı. Onbinlerce emekçinin gözü hükümet tarafından hazırlanan ekonomik paketin içeriğine çevrildi.

Siyasi partilerin yanı sıra, ekonomik örgütler ve sendikalar pakete yönelik önerilerini YENİDÜZEN’e açıkladı.

 

MADDE MADDE TALEPLER:

Esnaf ve Zanaatkarlar:

  • Küçük ve orta ölçekli işletmelerin geçmişte ötelenen, Şubat sonu yeniden başlayacak kredi borçları ya ötelenmeli ya da dondurulmalı.
  • Hem çalışanlara hem de işletmelere verilen destek devam etmeli.
  • Ticari kayıp yaşamayan market, gıda tedarikçileri veya tarım üreticileri devlete ait yükümlülüklerini yerine getirmeli.
  • Buradan oluşacak kaynak şu anda yarı zamanlı çalışan ya da kapanan işletmelere aktarılmalı.
  • Şubat sonu başlayacak alacak-verecek davaları hakkında düzenleme yapılmalı.
  • Geçmişte sigorta borcu affı olup, aftan yararlanmak için taksitlendirme yapılan ve şu anda yarı zamanlı ya da kapalı olan işletmelerin ödemeleri ileri zamana atılmalı.
  •  Özellikle Lokmacı ve Surlariçi’nde devlet veya vakıf dükkânlarında kiracı olan işletmelerin 2021 yılı kira borçları bağışlanmalı.
  • Özel şahıslara ait kiracılarla ilgili vergi muafiyeti getirilmeli ya da devlet desteği gündeme gelmeli.

 

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği:

  • Ekonomik örgütler olarak sektörel tabanda aşılama için çalışma başlatıldı.
  • 150 seyahat acentesi Mart’tan beri kapalı, 115 otelden yalnızca 20’si temaslı, karantina ya da pandemi oteli olarak hizmet veriyor.
  • Devlet tarafından verilen maaş ve sigorta destekleri devam etmeli.
  • 25 kuruşluk enerji desteği sürmeli.

 

Müteahhitler Birliği:

  • Aşı olan kişilerin ülkeye karantinasız girişi sağlanarak; turizm, yükseköğrenim ve inşaat sektörü hareketlendirilmeli.
  • Türkiye’den tek seferde toplu aşı alınmalı.
  • Özeldeki hastaneler de aşı programı içerisine alınmalı, toplum aşılanmalı.
  • Devlet elindeki kaynaklarla ihtiyaçlı insanları tespit etmeli, bu kaynakları onlara kullanılmalı.
  • Enkazın fotoğrafı çıkarılmalı.
  • Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı gibi kurumlar hem kamu hem özel sektör için bütünlük içinde değerlendirmeler yapmalı.

 

Sanayi Odası:

  • Sanayi için verilen 25 kuruşluk destek devam ettirilmeli.
  •  Çalışmayan işletmelerde istihdamın korunması için sigorta desteği devlet tarafından karşılanmalı.
  • Krediler taksitlendirilmeli, yeniden yapılandırılmalı.
  • İş insanların önü açılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı.

 

Ticaret Odası:

  • Öncelikli olarak küçük esnaflara yardım eli uzatılmalı.
  • Ülkede sigorta yatırımı olmayan 20 bin kişiye sosyal yardım yapılmalı.
  • Kapanma sürecinde iş dünyasında kesilen çekler, ödenmesi gereken taksitler yeniden yapılandırılmalı, ödenebilecek şekilde taksitlendirilmeli.

 

MUHALEFET PARTİLERİNİN ÖNERİLERİ NELER?

  • CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın: “Hükümet aşağıdan yukarıya doğru eşitleme yapmalı”
  • TDP Genel Sekreteri Dr. Halil Hızal: “Kredi faizleri 1 yıl ötelenmeli”
  • HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu: “Normale dönebilmek için aşılama hızlanmalı”

 

SENDİKALAR NE DÜŞÜNÜYOR?

  • KTAMS Başkanı Güven Bengihan: “Kamu çalışanlarından maaş kesintisini asla kabul etmeyiz”
  • Kamu-Sen Başkanı Metin Atan: “Kamudan kesinti yapılırsa, Maliye’yi yıkarız”
  • Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen:  “Pakette yapılacak çalışmayla sınavda başarılı olan tüm hemşireler alınmalı”

 

Ayşe GÜLER

Ekonomide çarkların dönmesi, pandemi sürecindeki daralmaya yönelik özel sektöre yapılacak desteklerle ilgili hazırlanan yeni ekonomik paket çalışmaları tamamlandı.

Başbakanlıkta günlerdir süren mesainin bitmesiyle, binlerce emekçinin gözü ekonomik paketin içeriğine çevrildi.

Ekonomik örgütler, ‘normal’ yaşama dönebilmek için ‘aşılanmanın’ hızlanması gerektiği görüşünde birleşti, böylelikle ekonominin yeniden canlanabileceğini aktardı.

Başbakanlık’ta geçtiğimiz gün yapılan toplantıda; kredi borç taksitlerinin bir yıl süreyle ertelenmesi, daha önce devlet tarafından hem işverenlere hem de çalışanlara verilen desteğin sürmesi de masaya yatırıldı.

Ekonomik örgütler ayrıca kamu veya vakıf mallarındaki kiralamaların bağışlanılması,

ticari kayıp yaşamayan, market, gıda tedarikçileri ya da tarım üreticilerinin hizmet verdiği sektörlerin de devlete ait yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi.

Ayrıca alacak-verecek davalarının da ileri bir tarihe ötelenmesi de Başbakanlık’taki toplantıda gündeme geldi.

Öte yandan kamuda örgütlü sendikalar ise ekonomik pakette olası bir maaş kesintisine kesinlikle karşı olduklarını açıkladı.

Bununla birlikte siyasi parti temsilcileri de küçük esnaf ve işletmeleri ayakta tutacak kararlar alınması gerektiğini belirtti.

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, hükümetin özelde çalışan ve asgari ücret alan kişilere maaş desteği sağlaması gerektiğini dile getirdi, küçük esnaf ve işletmelerin her türlü giderini karşılayacak önlemin alınmasının şart olduğunu belirtti.

Sorakın, bununla birlikte borç taksitlerinin ötelenmesi, faiz giderlerinin belli kısmının devlet tarafından karşılanması gibi önlemler alınabileceğini ifade etti.

TDP Genel Sekreteri Dr. Halil Hızal ise bankaların mevduat faizi almaması, kredi faizlerinin 1 yıl süreyle ötelenmesine yönelik çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

Öte yandan HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu da ‘normale’ dönebilmek için aşılamanın hızlanmasının önemine değindi.

Siyasi partilerin yanı sıra, ekonomik örgütler ve sendikalar pakete yönelik önerilerini YENİDÜZEN’e açıkladı.

 


SİYASİ PARTİLERİN ÖNERİSİ NE?

 

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:

“Hükümet aşağıdan yukarıya doğru eşitleme yapmalı”

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, pandemi nedeniyle kapalı dönemde en çok etkilenen sektörlerin küçük esnaf, özel sektör çalışanları ile işletmeler olduğunu söyledi.

Hükümetin özelde çalışan ve asgari ücret alan kişilere maaş desteği sağlaması gerektiğini dile getiren Sorakın, küçük esnaf ve işletmelerin her türlü giderini karşılayacak önlemin alınmasının şart olduğunu belirtti.

Sorakın, bununla birlikte borç taksitlerinin ötelenmesi, faiz giderlerinin belli kısmının devlet tarafından karşılanması gibi önlemler alınabileceğini ifade etti.

Gelirlerin azalacağını, bu nedenle de gerek işletme gerekse vatandaşların ödemekle yükümlü oldukları kredi borçları ya da çeklerle ilgili de çalışma yapılması gerektiğine dikkat çeken Sorakın, tüm bu konulara çare üretilmesinin şart olduğunu aktardı.

Sorakın, “Devlet kapalı olacağımız dönemde öncelikli olarak ihtiyacı olan parayı saptamalı, kaynağı nereden sağlayacağına yönelik çalışma yapmalıdır” diyerek, “Popülist yaklaşımlarla bir yere varmak mümkün değildir. Kamu görevlilerinden bu kadar oranda para kesip, özele sektöre aktarmak çare olmayacaktır” şeklinde konuştu.

Hükümetin yukarıdan aşıya doğru değil, aşağıdan yukarıya doğru bir eşitleme yapması gerektiğini ifade eden Sorakın, “Çalışmayan ve bu imkanı bulmayan yoksul kişilere destek olmanın çarelerini aramalıdır” diye konuştu.

Sorakın, hükümete aylardır kriz masası oluşturma konusunda çağrı yaptıklarını da hatırlatarak,  “Bir önceki hükümet de şimdiki hükümet de ben bilirim mantığı ile hareket ediyor. Kimseyi dikkate almıyor” dedi.

 

TDP Genel Sekreteri Dr. Halil Hızal:

“Bankalar mevduat faizi almamalı, kredi faizleri 1 yıl ötelenmeli”

TDP Genel Sekreteri Dr. Halil Hızal, ekonomik paket çalışmalarıyla ilgili dünya örneklerine bakılması gerektiğini söyledi, “Dünyada merkez bankalarını çalıştırdılar, para bastılar. Kapanan işyerlerine verdiler. Tüketimi artırmak için bu adımı attılar” dedi.

Hızal, ülkedeki kaynakların kısıtlı olduğunu ifade ederek, “Pandemi döneminde para kazanma dönemi değil, hayatta kalma dönemiydi” dedi.

Bankaların mevduat faizi almaması, kredi faizlerinin 1 yıl ötelenmesi gerektiğini dile getiren Hızal, “Türkiye’de faiz yükseldi, burada da yükseldi. Pandemi sonrasında, parası olan, olmayanın mallarına çökecek” şeklinde konuştu.

 

HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu:

“Normale dönebilmek için aşılama hızlanmalı”

HP Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, ekonomik paketle ilgili görüş ve önerilerini bugün yapılacak toplantıda Başbakan Ersan Saner’e sunacaklarını, ardından da basınla paylaşacaklarını söyledi.

Manavoğlu, içinde bulunduğumuz ekonomik durumunun en kısa sürede normal hale getirilebilmesi için aşılamanın hızlanması gerektiğine dikkat çekti, hükümetin yanı sıra muhalefet ve sivil toplum örgütlerinin de birlikte hareket ederek, planlamayı hızlandırması gerektiğini söyledi.

Kaynak ihtiyacının en büyük problemlerinden biri olduğuna işaret eden Manavoğlu, Türkiye ile gerekli istişarelerin yapıldığını belirtti.

Manavoğlu, şu anda Türkiye’den maddi kaynaktan ayrı aşı konusunda daha fazla sayıda daha hızlı teslimat yapılmasının organize edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

 


 

EKONOMİK ÖRGÜT TEMSİLCİLERİ NE DÜŞÜNÜYOR?

 

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber:

“Çalışanlara ve işletmelere destek sürmeli”

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber, 11 aydır süregelen ekonomik krizin giderek derinleştiğini vurguladı, pandemi sürecinde 4 bin işletmenin kapandığını, 50 bine yakın kişinin işsiz kaldığını belirtti.

Ekonomin yeniden ayağa kalkarak, işletmelerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir takım önlemler alınması gerektiğini ifade eden Kanber, bu konudaki taleplerini Başbakan Ersan Saner’e ilettiklerini aktardı.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ötelenen kredi borçlarının bu ay sonunda yeniden başlayacağını hatırlatan Kanber, borçların ya yeniden ertelenmesi ya da dondurulması gerektiğini belirtti.

Kanber, bu sürede çalışanlara ve işletmelere devlet desteğini verilmesinin şart olduğunu da ifade etti.

Ticari kayıp yaşamayan, market, gıda tedarikçileri ya da tarım üreticilerinin hizmet verdiği sektörlerin ise devlete ait yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini dile getiren Kanber,

buradan oluşan kaynağın yarı zamanlı çalışan ya da kapanan işletmelere aktarılabileceğini söyledi.

YENİDÜZEN ile masaya koydukları önerileri paylaşan Kanber şöyle devam etti:  “Şu anda açık olan işletmelerin çalışanların da en az yüzde 50 civarında gelir kaybı var. 10 bin işletmenin yarısından fazlası bu durumda. Yükseköğretim ve turizmdeki gelir kaybı ise yüzde 100… Genel anlamda ekonomi küçüldü. İşletmeler fiziksel olarak ortada. Yeniden başlamak için bekliyor. Sağlıkla ilgili geçen süreçte en büyük kaygı aşıydı. AB’nin aşı programı içerisinde toplumun aşılanması ne zaman olacağı önemli... Bu konuda takvim istedik. Sektörler buna bağlı planlama yapabilecek. Bunun net olarak ortaya konmaması krizi git gide derinleştirecek.”

“Şubat sonu alacak verecek davaları başlayacak, bu konuda düzenleme yapılmalı”

“Yüzde 100 çalışan sektörler sigortalarını ödemeli. Şubat sonu alacak verecek davaları başlayacak, bu konuda düzenleme yapılmalı. Geçmişte sigorta borcu olup, aftan yararlanmak için taksitlendirmeler yapıldı, bunlar yeniden ötelenmeli.

Devlet ya da Vakıf kiracılarının 2021’deki kiraları bağışlanmalı.

Lokmacı, Suriçi’ndeki kiralarla ilgili devlet alacak talep etmemeli. 2022’de değer bulacak çalışma yapılmalı.

Özel kiracılara da çözüm bulunmalı. Vergi muafiyeti getirilmeli ya da destek verilmeli.

Hükümetin bunları yapabilmesi için ellerinden kaynak yok. Yardımlar bugünden yapılmalı.”

 


 

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner:

“Sektörel bazda aşılama için çalışma başlattık”

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, Başbakanlık’ta gerçekleşen toplantının gündeminin yüzde 80’inin aşı olduğunu aktardı, ekonominin hızlı şekilde toparlanması için aşılanmanın önemine dikkat çekti.

Ekonomik örgütler olarak sektörel bazda aşılama yapmak için çalışma başlattıklarını da açıklayan Çağıner, turizm sektörü için 50 bin doz aşı gerektiğini, bununla 25 bin kişiyi aşılayabileceklerini söyledi.

YENİDÜZEN’e konuşan Çağıner, “AB’den kendi hakkımıza düşen aşılarla ilgili talebimiz olacak. Türkiye’den de daha hızlı aşı gelmesi için Başbakan ve Cumhurbaşkanı’ndan talepte bulunduk. Ekonomik örgütler olarak bu konuda öneride bulunduk” dedi.

Şu anda ülkede faaliyet gösteren 150 seyahat acentesinin Mart’tan beri kapalı olduğunu ifade eden Çağıner, 115 otelden yalnızca 20’sinin temaslı, karantina ya da pandemi oteli olarak hizmet verdiğini dile getirdi.

Çağıner, bu dönemde devlet tarafından verilen maaş ve sigorta desteklerinin devam etmesi gerektiğini ifade ederek, 25 kuruşluk enerji desteğinin de sürmesinin şart olduğunu söyledi.

Toplumun bazı kesimlerinde bulaşın oteller yüzünden yayıldığına dair algı oluşturulduğunu, bunun oldukça yanlış olduğunu da kaydeden Çağıner, sözlerini şöyle tamamladı: “4 Aralık’tan itibaren 3 günlük karantinasız şekilde ülkeye turist gelmiyor. O günden bugüne vakalarda artış olmadı. Son yayılan bulaşın otellerle alakası yok. Casino ve oteller hedef gösteriliyor.

Güneyden geldiğinin üstünü örtmeye çalışıyor. Otelci de lokomotif sektördür. Bu sektörden 20 bin insan ekmek yiyor.”

 


 

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:

“Aşı olanlar ülkeye karantinasız giriş yapmalı”

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Reel Sektörü Geliştirme Fonu’ndaki kaynağın doğru kullanmadığını, bu nedenle de tükendiğini söyledi, “Bankalarla yapılan yapılandırmalar, gerçekler üzerine kurulmadı. 3-5 ay sonra hayatın normale döneceği temennisi vardı. Ancak böyle olmadı” dedi.

“Türkiye’den para gelmiyor. Para sıkıntısı var” diyen Gürcafer, ülkeyi güvenli limana çıkaracak tek şeyin toplumun süratli şekilde aşılanması olduğunu kaydetti.

Gürcafer, aşı olan kişilerin de karantinasız şekilde ülkeye girişinin sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, böylelikle turizm, yükseköğrenim ve inşaat sektörünün hareketleneceğini belirtti.

Türkiye’den aşıların tek seferde ve toplu şekilde alınmasının şart olduğunu da söyleyen Gürcafer, özeldeki hastanelerin de aşı programının içerisine dahil edilmesinin önemine değindi.

Gürcafer, “Ekonominin ayağa kalkması için en gerçekçi şey toplumu aşılamaktır. Bunun dışındaki formüller gerçekçi değildir” dedi.

Devletin elindeki kaynaklarla ülkedeki ihtiyaçlı kişileri tespit etmesini gerektiğini dile getiren Gürcafer, “Enkazın fotoğrafı çıkarılmalı. Normale döndüğümüzde çok ciddi sosyal ve ekonomik enkaz oluşacak. Gerçekçi öngörüler ortaya konulmalı” şeklinde konuştu.

Gürcafer, sözlerini şöyle tamamladı: “İşletmelerin ayağa kalkabilmesi için gerekli yapılandırma tekrardan gerçek anlamda yapılmalı. Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı gibi kurumlar hem kamu hem özel sektör için bütünlüklü değerlendirmeler yapmalı.”

 


 

Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk:

 “Ne kadar çok aşıya ulaşırsak, o kadar güvenli oluruz, ekonomi canlanır”

Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, sağlıkla ilgili karar alınırken, ekonomiyle ilgili de önlemlerin ortaya konması gerektiğini söyledi, ekonomide aşılanmanın çok önemli olduğuna dikkat çekti.

Avunduk, “Ne kadar çok aşıya ulaşırsak, sağlığa kavuşuruz ve daha güvenli oluruz, ekonomi de canlanır” diye konuştu.

Hükümetin elindeki kaynağın az olmasına rağmen,  sanayi için verilen 25 kuruşluk desteğin devam ettirilmesi gerektiğini de söyleyen Avunduk, “Çalışmayan işletmelerde istihdamın korunması için sigorta desteği devlet tarafından karşılanmalı. Duran işletmeler personelini ödemeye devam ediyor. Kredilerin taksitlendirilmesini, yeniden yapılandırılmasını gündeme getirdik. Dar olan bütçe de toplum içerisinde adil şekilde dağıtılmasını istiyoruz” dedi.

Avunduk’un açıklamaları özetle şöyle: Ülkenin belli bir süre daha kapalı kalacağı kesin. Bu kararın ekonomiye bir deformasyonu söz konusu… Sağlığı korumak gerekirken, ekonomik tarafımızın da korunması gerekiyor. Sağlıkla ilgili kararlar alınırken, ekonomiyle ilgili de önlemler ortaya konmalı. Aşı ülkemize bir an önce getirilmesi gerekiyor. Kapanma sonucunda ülkeyi temizleriz ama yeniden virüsle karşılaşmayacağımızın garantisi yok. Aşıya ulaşırsak, sağlığa kavuşuruz, daha güvenli oluruz, ekonomi canlanır. Aşılanma konusu çok önemli. Kapanmanın getirmiş olduğu ekonomik yük var. Turizm sektörü hala kapalı, ticaretçiler kapalı, inşaat sektörü kapalı. Bunlar olurken, yükümlülüklerle ilgili kısımlarda iş insanların önü açılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı. Sanayi için verilen 25 kuruşluk destek devam ettirilmeli. Çalışmayan işletmelerde istihdamın korunması için sigorta desteğinin devlet tarafından karşılanmalı. Duran işletmeler personelini ödemeye devam ediyor. Kredilerin taksitlendirilmesi, yeniden yapılandırılmasını gündeme getirdik. Hükümetin elinde kaynak az, neredeyse tükendi. Dar olan bütçede toplum içerisinde adil şekilde dağıtılmasını istiyoruz.”

 


Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz

 “Öncelik küçük esnafa verilmeli”

Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, ekonomi için en önemli unsurun halkın büyük çoğunluğunun 1-2 ay içerisinde aşılanması olduğunu ifade etti.

Devletin öncelikle mağdur olan küçük esnaflara yardım elini uzatması gerektiğini dile getiren Deniz, ülkede sigorta yatırımı olmayan 20 bin olduğunu, bu kişilere sosyal yardım yapılmasının şart olduğunu söyledi.

Deniz, kapanma süreci içerisinde iş dünyasında kesilen çekler, ödenmesi gereken taksitler olduğuna da vurgu yaparak, “Bunlarla ilgili de tüm ödemelerin yeniden yapılandırılmasına, ödenebilecek şekilde taksitlendirilmesini istedik” dedi.

Deniz’in açıklamaları özetle şöyle: Dün Başbakanlık’ta bir toplantı yapıldı. Görüşlerimizi ilettik. En başta aşı konusu dile getirdik. Ekonomi için en önemli unsurun halkın büyük çoğunluğunun 1-2 ay içerisinde aşılanması olduğunu vurguladık. Pandemi sürecinin en şiddetlisini şu an yaşıyoruz. Kapanmanın verdiği tahribat göz ardı edilmemeli. Gerçekten mağdur olan küçük esnaflara öncelikle devlet yardım elini uzatmalı. Bunlar tespit edilmeli, doğru kişilere yardım ulaştırılmalıdır. Sigorta yatırımı olmayan 20 bin kişi var. Bunlara sosyal yardım yapılmalı. Kapanma süreci içerisinde kesilen çekler var, ödenmesi gereken taksitler, kiralar, yatırımlar var. Yapılandırılmış yapılandırmalar var. Bunlarla ilgili de tüm ödemelerin yeniden yapılandırılmasına, ödenebilecek şekilde taksitlendirilmesini istedik. Belirsizlik içerisindeyiz. Aşılamayı beceremezsek, kısa sürede tamamlayamazsak alınacak tedbirler geçici olacak.”

 


GİAD Başkanı Muhit İnce:

“En büyük problem, şirketlerin nakit akışı”

Genç İşadamları Derneği Başkanı (GİAD) Başkanı Muhit İnce, kapanma sürecinde en büyük problem şirketlerin nakit akışışında yaşanacağını söyledi.

Ekonomik paket hazırlanırken, özellikle turizm ve eğitim sektörünün Mart sonu ya da Nisan başı açılmasına yönelik planlama yapılması gerektiğine dikkat çeken İnce,  önerilerin şimdiden masaya konuşması gerektiğini ifade etti.

İnce, Başbakan Ersan Saner’e 140 maddelik öneri paketi sunduklarını da aktardı.

İnce’nin açıklamaları özetle şöyle: “Ekonomik paketle ilgili Cuma günü basın üzerinden 10 maddelik öneri sunduk. Cumartesi günü de önerilerimizi yüz yüze aktardık. Genel anlamda; kapanma sürecinde en büyük problem şirketlerin nakit akışışında olacak. Kapanma süresinin uzayacak gibi duruyor. Nakit akışı problemine yönelik devletin daha önce verdiği çalışan başına verebilecekleri destekler, istihdama kadar işveren katkı paylarından aynı şekilde destek almaya devam etmeli. Devlete ait yükümlülükler, örneğin KDV ve kredi ödemeleri ötelenmeli. Bu konuda öneride bulunduk. Özel sektör çalışanların da kamu çalışanları gibi eşit seviyede bulunmalarını istedik. Bu dönemi işten çıkarmalarının minimum olacağı ya da hiç olmayacağı bir dönem olarak geçiririz. Merkez Bankası, Vakıflar Bankası ve KGS Fonu’nun etkin şekilde kullanılması gerekiyor. Turizm sektörü hayata geçirilmeli. Paketi planlarken, Mart sonu Nisan başı gibi bu sektörlerin açılmasına yönelik planlama yapılmalı. Öneriler şimdiden masaya konulmalı. Sağlıklı açılımı nasıl yapacağımıza dair önerileri masaya koymak gerekir.”

 


İŞAD Başkanı Enver Mamülcü:

“Ekonomik pakette kamu maliyesine uygun açılımları kabul etmiyoruz”

İŞAD Başkanı Enver Mamülcü, “Dinamiklerin açılmadığı noktada borcu borçla kapama mantığa gitme bizim ekonomik aklımıza uygun değil” dedi, ekonomik pakette kamu maliyesine uygun olabilecek açılımları kabul etmediklerini açıkladı.

Mamülcü, reel anlamda tüm girdi maliyetlerinin sübvansiye edilmesi gerektiğini ifade ederek, devlet giderlerinin kaynak kısma yoluna gidilmesinin şart olduğunu dile getirdi.

Mamülcü’nün açıklamaları özetle şöyle: “ Piyasada dinamik çalışmamaktadır. Borcun borçla kapatılmasına karşıyız. Çünkü borç vadesi geldiğinde, herhangi bir geri dönüşüm ödemesi ortaya çıkmış değildir. Ülkeye öğrenci gelmedi, piyasayı açacak faktörler ortaya konulmadı. Kredilenmeyle ilgili hiçbir şey kabulümüz değildir.

14 maddelik acil durum planı ortaya koyduk. Reel anlamda tüm girdi maliyetleri sübvansiye edilmeli. Kamu maliyesine uygun olabilecek açılımları kabul etmiyoruz. Bunu gördük, dinamiklerin açılmadığı noktada borcu borçla kapama mantığa gitme bizim ekonomik aklımıza uygun değil. Ya tam kapanacağız, devlet bizi ödeyecek. Ki öyle bir vizyonu ya da gücü yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçimi, UBP Kurultay seçimleri popülizmle çalışmayan öğrencilerin gelmesi ertelendi. Kaynak yok anlıyorum ama devlet giderlerini kısmalı. Biraz olsun tasarruf etse, yapılacak kaynak çoğalsa iş insanları ile kamu çalışanları arasında böyle bir kaos olmazdı. Kamudaki gider kısıtlaması; memurların maaşlarının kesilmesiyle ilgili değildir. Dış temsilcilikler, müşavir maaşlarında, örtülü ödenek, parti yardımları, spora ayrılan büyük ödenekler var. Bunlar çok büyük rakamlar. Aşılanma noktasında yer alan noktada planlama yaparsak öğrenciyi ülkemize kademeli şekilde getirebiliriz. Öğrencileri, 14 gün karantinaya alıp, fiziksel eğitime katabiliriz. Böylelikle iç dinamikler çalışır, ekonomik düzlüğe ulaşmış oluruz. Faiz desteği yeterince verildi. Döviz düştü, faizler yükseldi.”

 


KAMUDA ÖRGÜTLÜ SENDİKALAR NE DÜŞÜNÜYOR?

 

KTAMS Başkanı Güven Bengihan:

“Kamu çalışanlarından maaş kesintisini asla kabul etmeyiz”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, ekonomik pakette kamu çalışanlarının maaşlarından olası bir kesinti yapılmasının gündeme gelmesini asla kabul etmeyeceklerini açıkladı.

Bengihan, “Kamu çalışanlarından sürekli olarak ekonomik kriz bahane gösterilerek, fedakarlık yapılmasının beklenilmesiyle karşı karşıyayız” dedi.

Kamu çalışanlarının Ocak maaşlarından yüzde 10.65’lik kesinti yapıldığını söyleyen Bengihan, bu kesintinin Şubat ve Mart ayında da gerçekleşeceğini dile getirdi.

Bengihan, 2020 yılının Mart, Nisan ve Mayıs ayları içerisinde kamudaki çalışanlarından yapılan yüzde 2.05 hayat pahalılığı kesintilerinin halen ödenmediğini de ifade ederek,

2011’de de kamu görevlilerinin hayat pahalılığı ödeneklerinden yüzde 14.72 olarak yapılan kesintinin de hala verilmediğini kaydetti.

“Bodro mahkumu diye nitelendirdiğimiz kamu çalışanlarının ülkede büyük sermaye kesimlerinden çok daha fazla fedakarlık yaptığı, daha fazla vergi ödediği listelere bakıldığında ortadadır” diyen Bengihan, hükümetin 2019 yılında beyan edilip de ödenmeyen toplam 492 milyon TL olan kurumlar vergisini talep etmesi gerektiğini vurguladı.

Bengihan, hem Cumhurbaşkanlığı hem de Başbakanlık’taki örtülü ödeneğin ekonomiye kaynak olarak aktarılmasının şart olduğunu da belirterek, 3’lü kararname yöntemi durdurulması gerektiğini söyledi.

Bununla birlikte siyasi partilere yapılan katkıların azaltılmasına da işaret eden Bengihan, “Otel ve okul patronlarına servet vergisi adı altında yükümlülük getirilmeli. Bu süreçte en fazla gelir elde eden marketlerden de ek vergi alınmalı” dedi.

 


Kamu-Sen Başkanı Metin Atan:

“Kamudan kesinti yapılırsa, Maliye’yi yıkarız”

Kamu-Sen Başkanı Metin Atan, hükümetin ekonomik paket çerçevesinde ‘kamudan kesinti yapmasını’ asla kabul etmeyeceklerini belirtti, “Kamudan kesinti yapılırsa Maliye’yi yıkarız” şeklinde konuştu.

Devletin kamudaki maaşlara hayat pahalılığı artışını yansıtmak için harçlara zam yaptığını ifade eden Atan, buna rağmen hayat pahalılığının dondurulduğunu söyledi.

Atan, taksitlerin ötelenmesinin gündeme gelmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu konu gündeme gelmeli. İsteyen kişiler de buna başvurmalı” dedi.

Şu anda yoğun mesai harcayan sağlık çalışanları ve polise de 7-8 aydır hala ek mesai ödemelerinin yapılmadığına işaret eden Atan, bu konuda adım atılmasının şart olduğunu belirtti.

 


Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen:

“Günlük, 14-17 saat çalışıyoruz. Pakette yapılacak çalışmayla sınavda başarılı olan tüm hemşireler alınmalı”

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen, 5-6 aydır ek mesai almadan çalıştıklarını, daha önce kesinti yapılan hayat pahalılığı ödeneklerinin yatırılmadığını söyledi, yeniden bir kesintinin gündeme gelmesini asla kabul etmeyeceklerini açıkladı.

Yasal hakları olan risk ödeneklerinin de verilmediğini ifade eden Özgöçmen, Maaşlardan yeterince kesinti yapılmıştır. Bu ülkede daha ne kadar sağlık çalışanlarını ezecekler?” dedi.

Özgöçmen, sınavda başarı gösteren tüm hemşirelerin istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Daha iyi bir hizmet sağlamak gerekir. Hastanede bulunduğumuz süreyi azaltmak gerekiyor. Pakette buna yönelik çalışma yapılmalı” şeklinde konuştu.

“Günlük 14-17 saat çalışıyoruz. Pandemi merkezlerinde çalışmak çok zor” diyen Özgöçmen, “Hükümet edenlerin keşke fırsatı olsa da bu tulumun içerisinde hastaya baksalar” dedi.  

 

 

 

Bu haber toplam 1695 defa okunmuştur
Etiketler : , ,
İlgili Haberler