"Özel sektöre yapılacak desteğin halen yapılmaması üzücü"
Hür-İş Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, özel sektöre yapılacak desteğin halen yapılmamasının üzücü olduğunu belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan 1500 TL katkının hâlâ kime nasıl verileceğinin net olmadığını kaydetti.
Hür-İş Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, özel sektöre yapılacak desteğin halen yapılmamasının üzücü olduğunu belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan 1500 TL katkının hâlâ kime nasıl verileceğinin net olmadığını kaydetti.
Serdaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, 1500 TL’lik katkının işçiye mi, işverene mi verileceği tartışmaları sürerken, insanların da telaşa konduğunu ancak bir kişiye bile ulaşamadığını belirtti.
Covid-19'un adaya gelmesiyle, kamudan kesilip özel sektöre yapılacak 1500 TL desteğin önce Mart, Nisan, Mayıs ayları için verileceğinin söylendiğini ifade eden Serdaroğlu, ancak aradan bir süre geçtikten sonra bu ödemenin Nisan ve Mayıs’ta yapılacağının söylendiğini kaydetti.
Asgari ücretliye devlet tarafından verilecek ek 200 TL’nin de hayata geçene kadar hayal olduğunu, asgari ücretlinin mağdur olduğunu vurgulayan Serdaroğlu, “Yıllarca kurduğumuz sistemin kimseye faydasının olmadığını bir aydır yaşananlarla her kesin anlaması lazım. Yıllarca kişi çözüm odaklı olduğumuz için tüm kurum kuruluşlarımızın içini boşalttık. Halbuki yapılan icraatlar bugüne dek sistem çözüm odaklı olsaydı, kesinlikle iddia ediyorum, bugün bu denli acınacak durumda ve dilenir pozisyonda olmazdık” dedi.
Ülkede dört haftadır yaşanan krizin asıl sebebinin, alınan tüm kararların uygulanmamasından kaynaklandığını savunan Serdaroğlu, şöyle devam etti:
“Yeni bir uygulama da geçenlerde yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 10,000 TL verileceği açıklandı. Ama tabi kendileri değil, bunu verecek olan İhtiyat Sandığı’dır. Nasıl verileceğini söylememiz lazımdır. Çalışanın kendi İhtiyat Sandığı birikmiş primlerinden. Verecekler ki böyle zamanda ihtiyaçlı olan kişiler hiç düşünmeden bir lütufmuş gibi, gidip birikimini de çekecek ve devlet olarak insanlara kendi birikmişlerini de tüketerek, gelecekte insanları daha da çıkmaza koyasınız.
Sistem çözüm odaklı olmadığımız için ve 45 yılın faturasının bu denli ağır olmasından halen ders almadığımızı görmektir. Artık kişilere çözüm odaklı değil, sisteme çözüm odaklı olmak lazım.”