Kesinlikle ‘evet’ diyorum.
Ama suyun, elektriğin özelleştirilmesine değil…
Trafiğin!..
Kabul edelim ki biz trafikte ‘bir arpa boyu yol’ alamıyoruz.
Meram anlamıyoruz.
Büyük resmi göremiyoruz.
Söylenenler lafta, yazılanlar kağıtta kalıyor.
Her kafadan bir ses çıkıyor, ama bu kadar ‘ölümcül’ bir konuda bile konsensüse varamıyoruz.
Alınması gereken tedbirleri alt alt yazıp, gereğini yapamıyor, yaptıramıyoruz.
Devlet olarak ‘aciz’ durumdayız.
Her yıl kaç kişinin öldüğünün, kaçının yaralandığının, kaç kişinin trafikte ölüme sebebiyet vermekten hapse girdiğinin çetelesini tutuyoruz.
Ama daha fazlası yok!
Bir yığın proje, bir ton evrak, yüzlerce toplantı, seminer, uyarı, kamu spotu…
Lakin sonuç değişmiyor.
İnsanlarımızı trafikte ölmekten koruyamıyoruz.
Sonra da “sürücü hatası” diye not düşüyor, bir sonraki kazada kimin öleceğini beklemeye başlıyoruz.
Tam bir ‘aciz’ örneği değil de nedir bu?

***

Kimse kusura bakmasın ama dünyanın en cahil, en kötü, en dikkatsiz sürücüleri bu ülkede toplanmış olamazlar.
Hiçbir bilim dalı böyle bir hipotezi kabul etmez.
Hiçbir mantık, Kıbrıs’ın Kuzeyi’ndeki trafik keşmekeşinden sadece ve sadece ‘canavar’ı, yani sürücü koltuğunda oturanları suçlu bulup, yağ gibi üzerinde çıkılmasına cevaz vermez.
Bu sadece ve sadece ‘sorumluluktan sıyrılma’ çabası olabilir ve çözüm getirmez, aksine çözümsüzlüğü tetikler.
Evet, sürücüler kurallara uymalıdır. Yüzde yüz uymalıdır hem de…
Amma ve lakin bu ülkede kurallara uygun sürenler de yollarda can veriyorlar!
Bazen sürücü olarak, bazen yolcu olarak, bazen bisiklet sürerken, bazen motorla, bazen de yaya geçidinden geçerken…
Ölüyoruz trafikten ve devlet ‘sensin suçlu’ diyerek topu vatandaşın üzerine yıkıyor.
Oysa devlet bunu yaparken kendi yollarının durumundan dolayı sorumluluğu kendi hanesine yazmıyor!
Karanlık çemberlerin ve düzgün yanmayan trafik lambalarının hesabını vermiyor.
Çizgisiz, çukurlarla dolu asfalt döküntülerini ‘ana yol’ diye tanımlarken, ‘trafik güvenliği’nin bir bütün olduğu gerçeğini gözlerden kaçırmaya çalışıyor.
Herkes topu bir başkasına atarken, yollardan ceset toplamaya devam ediyoruz biz!..
İnsan cesetleri…
Arkada gözü yaşlı anneler, babalar, kardeşler, eşler, sevgililer…
Ve çocuklar!..
Onların suçu ne?
Parmağınızın arkasından konuşmayın lütfen artık, trafik konusunda…