Özersay: “Vatandaş sayısı 351 bin"
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Basın Odası'na konuk oldu...
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre 351 bin vatandaş bulunduğunu ve bunun 61 bininin yurt dışında yaşadığı açıkladı.
Özersay, vatandaş sayısının nüfus sayımıyla saptanamayacağını çünkü yurt dışında yaşayan vatandaşlar da olduğunu kaydetti.
Kudret Özersay, ülkede yaşanan güvenlik sorunlarına karşı bazı tedbirlerin gündemde olduğunu; çipli kimlik, turist vizesiyle gelip çalışanlar ve öğrenci kayıt sistemi konusundaki çalışmalar sayesinde güvenlikle ilgili sorunların azaltılacağını söyledi.
Kudret Özersay, yeni Vatandaşlık Yasası'nın yakında Meclis'e gönderileceğini de ifade etti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, HP Genel Başkanı Kudret Özersay, bu akşam BRT HD kanalında yayımlanan Damla Soyalp'in moderatörlüğündeki Basın Odası programında, gazeteciler Cenk Mutluyakalı, Rasıh Reşat ve Hüseyin Ekmekçi'nin sorularını yanıtladı.
Kudret Özersay, güvenlik sıkıntılarının her zaman konuşulan bir sorun olduğunu, son zamanlarda bazı şeyler üst üste geldiği için çok konuşulduğunu ve iyi olduğunu belirterek "İçişleri Bakanımızın attığı bazı adımlar var, gündeme getirdiği konular var. Ülke dışından içine doğru giriş çıkışlarla bağlantılı bazı tedbirler var. Bir kısmı bir süre uygulamaya girecek" dedi.
"Çipli kimliklerle ülkeye giriş engellenebiliyor, kısıtlanabiliyor"
Son dönemde gerek KKTC kimlik kartlarında, gerek TC kimlik kartlarında çipli kimlik uygulamasına hızla geçiş süreci yaşandığını kaydeden Özersay, bu sayede bazı kişilerin ülkeye girişini engellemenin veya kısıtlamanın mümkün olacağını anlattı.
Başbakan Yardımcısı Özersay, çipli kimlikler sayesinde muhaceret polislerinin daha sağlıklı karar vermesini sağlayacak bir düzenlemeye doğru gittiklerini, TC ile bu konuda görüş birliği bulunduğunu söyledi.
Kudret Özersay, bunu ülkeye giriş çıkışta hangi seyahat belgesinin kullanıldığıyla ilişkilendirmemek gerektiğini polisin imkanlarıyla da ilgili olduğunu ifade etti.
"Polis açığı var"
Polisten belli tedbirleri istediklerinde genelde "yeterli polis olmadığı" yönünde bir yanıt aldıklarını söyleyen Özersay, örneğin mülteciler, sınır kapıları gibi konularda polis ihtiyacı olduğunu anlattı.
"Uzun yıllar ihtiyaç olmayan alanlara ihtiyaç olmayan kadar istihdam yapıldı ama sağlıkta, poliste ihtiyacın gerisindeyiz" diyen Kudret Özersay, bir süre sonra açılması planlanan yeni Ercan Havalimanı'nda uluslararası güvenlik kuralları gereği çok sayıda polis istihdam etmeleri gerekeceğini açıkladı.
Özersay, polisin eğitimi ve niteliğiyle ilgili de üzerinde durmaları gereken şeyler olduğunu belirterek polislerin tahkikat yapmasının, dosyaların doğru hazırlanmasının adaletin doğru tecellisi için önem taşıdığını söyledi.
"Ülkeye girişte kontrol önemlidir ama ülke içinde de belli tedbirlerle takviye etmeliyiz" diyen Başbakan Yardımcısı Özersay, kentlerde ana caddelere yerleştirilecek kameralarla güvenlik açığını giderecek önlemler aldıklarını, şu anda fiziki altyapının şekillendirilmesi aşamasında olduklarını bildirdi.
Kudret Özersay, kişilerin özel yaşamına müdahale anlamına gelmeyecek tedbirlerin önemli olduğunu kaydederek ölçüyü kaçırmadan tedbirlerde bazı adımlar attıklarını bazı konularda da çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanlığı'nın öğrencilerle ilgili kayıt sistemi oluşturduğunu ve bunun önemli olduğunu vurgulayarak öğrenci olmayanın ortaya çıkarılacağı bir yapının oluşturulduğunu kaydetti.
Özersay, yayımlanan genelgeyle istismarın önüne geçildiğini; buna göre turist vizesiyle ülkeye girip bir süre çalışıp ülkeden çıkıp tekrar gelme uygulamasının önüne geçmek için polisin bu tür izinleri kendi inisiyatifiyle uzatmasının önüne geçilerek uzatmanın İçişleri Bakanlığı'nın yetkisine verildiğini anlattı.
Nüfus tartışmaları
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın bugün Tıp Bayramı töreninde nüfus konusundaki sözleri ve nüfus sayımı konusundaki sorular üzerine Özersay, bazı rakamların birbirine karıştırıldığını, siyasetçilerin rakam söylemesini doğru bulmadığını söyledi.
KKTC vatandaşı olarak Bakanlıkta kaydı bulunan ve KKTC'de yaşayan kişi sayısının 290 bin civarında olduğunu bildiren Özersay, ülkede daimi yaşayan kişi sayısının ise daha farklı olduğunu belirtti.
Kayıtlı cep telefonu sayısı ve tüketilen ekmek sayısına bakarak bazı rakamlar verildiğini; hafta sonu kumar turizmi için gelen turistler de olduğunu anlatan Özersay, "Ülkede bulunan kişi sayısı olarak çok daha büyük rakam ortaya çıkabilir" dedi.
Bakanlık kayıtlarına göre 351 bin vatandaş bulunduğunu ve bunun 61 bininin yurt dışında yaşadığı belirten Özersay, vatandaş sayısının nüfus sayımıyla verilemeyeceğini çünkü yurt dışında yaşayan vatandaşlar da olduğunu anlattı.
Özersay, İçişleri Bakanı'nın nüfus konusunda yazılı bir açıklama yapacağını ifade etti.
"Yeni Vatandaşlık Yasası yakında Meclis'e gönderilecek"
Kudret Özersay, hükümetin göreve geldiği günden beri Vatandaşlık Yasası konusunda çalıştığını da vurguladı.
"Bu işi sanki birisi geciktiriyormuş gibi açıklamalar yapmaktan kaçınmak gerek. Bu hükümet nüfus meselesini ciddiye alıyor. Ülkeye giriş çıkışlar ve Vatandaşlık Yasası dahil bazı adımlar atıyoruz" diyen Özersay, yeni vatandaşlık yasasının belli unsurlarının bakan tarafından kamuoyuna açıklandığını, gizlenip bir gecede geçirilecek bir vatandaşlık yasasından bahsetmediklerini söyledi.
Hükümetin vatandaşlık için bekleyenleri teker teker ele alıp Resmi Gazete'de detayları vererek şeffaf biçimde değerlendirip istisnai vatandaşlık verdiğini anlatan Başbakan Yardımcısı Özersay, evlilikten kaynaklı vatandaşlığın ise takdire bağlı olmadığını, o kişinin zaten vatandaş olduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı ve HP Genel Başkanı Kudret Özersay, "Vatandaşlık uygulaması bir nizama konulmaya çalışıldı ve gerçekten de yol kat edildi. yeterli mi, değil. O yüzden birden fazla vatandaşlık yasası tasarısı hazırladık ve 10 gün içinde Meclis'e havale edeceğiz" diye konuştu.
"2 yıl önce Cumhurbaşkanı'nın müzakere masasına 220 bin olarak götürdüğü nüfus şimdi 354 bin oldu. Rum tarafı müzakerelerde bunu kabul eder mi?" sorusu üzerine Özersay, KKTC vatandaşlarının belli bir sayıyı aşması halinde ortak devletin vatandaşı olmayacağını söylemenin doğru olmadığını söyledi.
Esas alınması gerekenin İçişleri Bakanlığı'nın verileri olduğunu belirten Kudret Özersay, hükümetin göreve başladığı günden itibaren verdiği rakamların kendi içinde tutarlı olduğunu, eğer Cumhurbaşkanlığı'nda bir yanlış anlama varsa bunun giderileceğini belirtti.
"Hükümet genel anlamda uyumlu... Dışişleri Bakanı'nın altı oyulmamalı"
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, hükümette genel anlamda bir uyum olduğunu ancak ciddi tartıştıkları konular da bulunduğunu söyledi.
Ortaklığa Kıbrıs sorunu konusundaki tutumlarını saklı tutarak girdiklerini hatırlatan Özersay, özetle "Bu sorun nasıl çözülecek konusu konuşulurken herkes kendi partisi adına konuşur ama müzakerelerin geleceği, İİT, izolasyonlar, Kıbrıslı Türklerin farklı örgütlerde temsiliyeti gibi konularda dış politika yürütürken, bunu yürüten Dışişleri Bakanı'nın altının oyulmaması gerekir. Eğer bunun dışına çıkıldığını düşünürsek buna yanıt veriyoruz" dedi.
Her yurt dışı temastan döndüğünde yürüttükleri dış politikanın eleştirilmesinden rahatsızlık duyduğunu ve bunu da ifade ettiğini kaydeden Özersay, verilen sözlerin bir kısmının ortaklığa uygun şekilde yapılabildiğini, bazı önceliklerin de partilere göre farklı olmasından dolayı bazı işlerin yavaş gittiğini anlattı.
Özersay, Meclis'te bir verim sorunu yaşandığını, bunun bir kısmının Anayasa'dan kaynaklandığını belirterek, nisapla ilgili düzenlemeler gerektiğini söyledi.
Ülkede ekonomik sıkıntılar yaşandığını, ekonomiye dair bazı yasal değişiklikler gerektiğini belirten Kudret Özersay, örneğin tüketici kredilerinde esnek değil sabit faiz uygulamasını istediklerini, bunun taslağını hazırladıklarını ama henüz Bakanlar Kurulu'ndan geçmediğini anlattı.
"Bence böyle olmamalı, şuna da danışalım" gibi yaklaşımların gerekli olduğunu ancak koalisyon ortakları arasında öncelik listesinin farklı olabildiğini kaydeden Özersay, yeni müşavir yaratmama uygulamasının hükümetin ilk aylarında attığı önemli bir adım olduğunu hatırlattı.
Kudret Özersay, siyasilerin servetinde ani artış olursa bunu izah edebilmesi gerektiğini vurguladı ve faiz yasası ve nereden buldun yasası konusunda daha hızlı hareket etmeyi istediklerini söyledi.
"Borçlanmaktan mutlu değiliz, uykularımız kaçıyor"
Hükümetin borçlanması konusundaki sorular üzerine Özersay, "Bu durumdan mutlu değiliz, bizim de uykularımız kaçıyor" dedi.
Merkez Bankası'ndan avans alınan miktarla maaş ödemesinin kendisine göre de hükümet etmek olmadığını, "maaşları ödedik tamamız" demediklerini belirten Özersay, "Maaşları ödemek iyi hükümet olmak anlamına gelmez ve biz bunun farkındayız" dedi.
Kudret Özersay, Ciklos'taki hasarın tamiri için bir kaynak bulduklarını; birçok yerde alınan ara emirlerinden dolayı pek çok projenin durduğunu, batan ve kaçan firmalar olduğunu kaydetti.
Özersay, "Ara emirlerini kaldırdık bu kez para akışında sıkıntı var" dedi.
Türkiye ile imzalanacak ekonomik protokol konusundaki soruları da yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, "Para akışı demek bizim için maaşların TC tarafından verilmesi değildir, zaten bunu doğru da bulmayız. Maaşların, cari harcamaların kendi kaynaklarımızla yapılması lazım. Özellikle alt yapıyla ve savunmayla ilgili harcamaların aktarılamıyor olması bir sıkıntıdır" diye konuştu.
Erdoğan küs mü?
Kudret Özersay, "Sayın Erdoğan küs mü" sorusuna karşılık özetle şunları anlattı:
"Mesele Erdoğan değildir. Daha geniş bakmak lazım. Yöntem olarak bir protokol sonuçlandırılır imzalanır ve ondan sonra projeler bağlamında kaynaklar serbest bırakılır. Yıl ortasına yaklaşıyoruz, pek çok proje var. Protokol için bir taslak var. Bakanlar devreye girince bazı şeyler değişebilir. Türkiye'de bir seçim var. Türkiye'de her seçim hayati öneme sahip oluyor. Bir şey teknik düzeyde sonuçlansa bile siyasi olarak da sonuçlanması gerekir. Türkiye'de bir sistem değişikliği oldu. Kıbrıs'la ilgili Başbakan Yardımcılığı kapatıldı, bu alanda yetişmiş insanlar başka yerlere yerleştirildi. TC-KKTC ilişkilerine, bütünen baktığımızda bir geçiş döneminde olduğumuzu söyleyebilirim. Bu döneme özgü ilişki yeniden şekilleniyor."
"Hükümet varken başka hükümet pazarlığı yapmayız"
UBP'den Cumhurbaşkanlığı adaylığının desteklenmesi karşılığında koalisyon teklifi gelmesi halinde tavrının ne olacağı konusundaki soru üzerine Özersay "Bir hükümet varken başka bir hükümet pazarlığı yapmayız" dedi.
"Denktaş'ın sözünü teyit etmem"
"HP beni aday gösterecekse Cumhurbaşkanlığına, hükümet veya bir başka hükümet bağlamında cumhurbaşkanlığı pazarlığına girmeyi doğru bulmam" diyen Özersay, Maliye Bakanı ve DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın "4 parti başkanı aday olsak da hükümet bozulmaz" sözünü teyit edemeyeceğini de açıkladı.
"Aday da olsak hükümet devam eder sözü samimi değil"
Özersay, "Aday da olsak bu hükümet devam eder sözünü ben samimi bulmuyorum" diye konuştu ve problem olabileceğini belirtti. Kudret Özersay, koalisyon ortaklarının görüşmesinde bu görüşünü ifade ettiğini de açıkladı.
"50 milletvekilinin büyük bölümü federal ortaklığı gerçekçi bulmuyor dediniz. Meclise federasyon görüşmekten vazgeçilmesini önerir misiniz? sorusunu da yanıtlayan Özersay, Meclis Başkanı'nın kapalı oturumda konsensüs olduğunu söylemesi üzerine bunu söylediğini, normalde böyle bir açıklama yapmayacağını anlattı.
Özersay, "Cumhurbaşkanlığı seçimine çok kalmadı. Yeni seçilecek kişi vatandaştan alacağı yetki çerçevesinde gidişatı belirleyecek" dedi.
"Cumhurbaşkanının yetkileri netleşmeli"
Başkanlık sistemi konusundaki soruları yanıtlayan Kudret Özersay, illa ki parlamenter sistemi terk edelim demediğini, 2014'teki anayasa değişikliğinde birçok ihtiyacın yer aldığını, anayasada daraltılsa "dokunulmazlık" tartışmalarının hiç yaşanmayacağını belirtti.
"Anayasa'nın geçici 10'uncu maddesi bence önemlidir. Daha önce konsensüse varılamadı. TC ile savunma ve askeri iş birliği anlaşmaya paralel şekilde bu maddenin ele alınması gerekir" diyen Özersay, doğrudan vatandaşça seçilen bir Cumhurbaşkanı olduğunu ama kullandığı yetkilerin kısıtlı olduğunu, siyasal konsensüs toplumsal konsensüse dönüştürülebilirse, bunun konuşulabileceğini anlattı.
Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini netleştirmek gerektiğini vurgulayan Kudret Özersay, halkın doğrudan seçtiği bir cumhurbaşkanının iç konularda daha çok yetki kullanması; Kıbrıs konusundaki yetkilerinin de netleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Özersay, "Anayasa değişikliği bize sağlıklı bir süreç yaşatır" dedi.
Maronit açılımı
Özersay, Maronit açılımı konusundaki soruya yanıtında konunun yeterince konuşulduğunu, geriye yapmak kaldığını söyledi. Bürokrasinin ağır işlediğini kaydeden Özersay, ihaleye çıkılmasıyla birlikte tarih de açıklanabileceğini, bir tür Koruçam modelinin takip edileceğini ifade etti.
Programın sonunda anayasa değişikliği ihtiyacını yeniden vurgulayan Kudret Özersay, kamu görevlilerine siyaset yasağının da anayasa değişikliği gerektirdiğini söyledi.
"Kamudaki tıkanıklıkları aşacak bazı tedbirlerde, birilerinin rahatsız olmayacağı bir kamu reformu yapmak bence mümkün değil" diyen Özersay, bazı rahatsızlıklar olabileceğini ama değişim isteniyorsa bunların olması gerektiğini vurguladı. Özersay, HP olarak kamu reformu konusunda net olduklarını, konunun hükümet ortağı tüm partilerin programında yer aldığını, komitelerde tavizler verilip konunun içi boş cekete dönüştürülmesini istemediklerini sözlerine ekledi.