Özersay’dan Cumhurbaşkanı Akıncı’ya ‘basından öğrendik’ tepkisi
Başbakan Yardımcısı, Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görüşmelere ilişkin çağrısını basından öğrendiklerini ‘üzülerek’ ifade etti.
Başbakan Yardımcısı, Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında ‘devletin kurumları arasındaki işbirliği ve diyaloğun önemine’ işaret etti, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görüşmelere ilişkin çağrısını basından öğrendiklerini ‘üzülerek’ ifade etti.
“İsviçre’de başarısızlığa uğrayan bir sürece ait olan böyle bir kağıdın, nasıl olup da “kaldığı yerden aynen devam” noktasına sürüklenmemize yol açmayacağını bizzat sayın Cumhurbaşkanından duymayı isterim açıkçası” diyen Özersay, Cumhurbaşkanı ile şu sıralarda gerçekleştirilen toplantıda bu konuda bilgi alma temennisini de belirtti.
Özersay’ın açıklaması şöyle:
“Devletin kurumları arasında işbirliği ve diyaloğun önemine inanırım. Bu nedenledir ki Dışişleri Bakanlığı görevine geldim geleli bu doğrultuda hareket etmeye çalıştım. Önce doğal gaz aramaları bağlamında perde gerisinde yürüttüğüm görüşmelerin her aşamasında hem sayın Başbakana, hem de sayın Cumhurbaşkanına önceden de, adımlarımızı atarken de bilgi verdim. KKTC’de yaşayan Maronit ve Rumlara gönderilen mallara uygulanan gümrüğün kaldırılması ve yeni bir uygulamaya geçilmesi konusunda da aynı yaklaşımı devam ettirdim.
Kaç gündür basın mensuplarının soruları, röportaj talepleri oldu, kabul etmedim. Kıbrıs Türk tarafının pozisyonuna halel gelmemesi için bu aşamada çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ancak en azından şunun bilinmesini isterim: Dışişleri Bakanı olarak benim ve bildiğim kadarıyla da genel anlamda hükümetimizin, içerisinde türlü yapıcı muğlaklıklar bulunan ve herkesin kendine göre yorumladığı bir belgeyi Sayın Akıncı’nın “stratejik bir paket anlaşma” olarak ilan etmeyi önereceğine dair önceden bir bilgimiz olmadı. Üzülerek söylemeliyim ki biz bunu basından öğrendik.
Daha önce sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisinin defalarca dile getirdiği şekilde Kıbrıs Rum tarafında bir zihniyet değişikliği olmaksızın, İsviçre’de başarısızlığa uğrayan bir sürece ait olan böyle bir kağıdın, nasıl olup da “kaldığı yerden aynen devam” noktasına sürüklenmemize yol açmayacağını bizzat sayın Cumhurbaşkanından duymayı isterim açıkçası. Ve umarım bu sabah yapacağımız görüşmede bu konularda sayın Cumhurbaşkanı bizi aydınlatır.”