Kudret Özersay’ın yarınki liderler buluşması öncesinde verdiği demeçler ve açıklamaları dikkate değer;

Neden dikkate değer?

Özersay, bu ülkede yaşamıyor gibi de ondan…

Bu ülkenin gerçeklerini ve geleceğinin nerede olduğunu bilmeden, düşünmeden yapılan açıklamalar gibidir…

Veya kişisel bir çıkar için toplumun geleceğini harcamak gibi bir seçim yapmış da olabilir.

***

 Deutsche Welle sormuş Özersay’a; “Liderler süreci tekrar başlatabilirlerse destekler misiniz?” diye…

Hayır demiş Kudret bey… “Bu büyük bir başarısızlıkla sonuçlanabilir. Böyle bir süreci desteklemeyeceğim çünkü yeni bir hayal kırıklığı meydana getirecek ve bu ihtiyacımız olan son şeydir. Hem 2004, hem de sonrasında bir dizi hayal kırıklığına zaten sahibiz” demiş.

Çok düşünürmüş de ondan! ama aslında federal çözüme de karşı olduğunu cevaplarının başka bir yerinde söylüyor; “Mevcut koşullarda federal bir çözümün çalışmayacağını görüyorum. Kalıcı olmayacak.”

Artık falcılar gibi fal bakmaya başladı galiba sayın Dışişleri Bakanı… “Görüyormuş.”

“Federal çözümden başka alternatifleri konuşmak gerekir” derken Deutsche Welle, sorulması gereken soruyu soruyor; “Rum siyasilerin federasyondan başka çözümleri konuşabilecekleri ne kadar gerçekçi?”

Özersay öyle şeyler söylüyor ki açıklamaları içinde aslında Kıbrıs Rum tarafının bu tarafı ayrı bir devlet/oluşum gibi kabul etmesini ve işbirliğine gitmesi gerektiği gibi gerçek dışı şeyler de söylüyor.

AB’ye yürüyen sürecin başlangıcı gibi kömür-çelik işbirliğini hatırlatıyor ve bu işbirliğinin yürüyebileceğini öne sürüyor.

Federal çözümü isteyenlerin statükocu olduğunu iddia ediyor Kudret Özersay ama kendi açıkladığı alternatif modelin Türkiye kontrolündeki KKTC’nin, yani şimdiki statükonun Kıbrıs’ın güneyiyle işbirliği yapmasının aslında direkt Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti işbirliği anlamına geleceğini çok iyi biliyor.

Bu görüşleri nereden aldı, kiminle çalıştı bilinmez ama Kudret Özersay’ın mide bulandıran bu açıklamaları Cumhurbaşkanlığı’na aday olan ve girdiği seçimde bir başarı yakalayan Özersay’a hiç benzemiyor.

***

Daha önce yazmış ve sormuştum, bir kez daha soruyorum; Toparlanıyoruz Hareketi’yle başlayan, Cumhurbaşkanlığı’na aday olan ve de Halkın Partisi’ni kuran, arkasına da toplumun değerli insanlarını toplayan o zamanki Özersay ile bugünkü Özersay aynı kişi mi?

O zaman söylenenler, vaat edilenlerle şimdi söylenenleri karşılaştıran Halkın Partililer başkanları Özersay’ı nasıl değerlendiriyorlar? Değerli insanlar dediğim ve hukukçuların, akademisyenlerin, ekonomistlerin vb kişilerin yoğun olduğu o günlerdeki oluşumda yer alanlar şimdi aynı yerde duruyorlar mı yoksa Başkanlarının bu gidişatıyla ilgili söyleyecekleri var mı veya söylüyorlar mı?

Merak ediyorum.

Yoksa Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de "Biz, Kıbrıs'ta yaşayanlarla sadece 1974'te tanışmış değiliz, akrabalığımız ve hukukumuz 1571'e kadar gidiyor" demişken Özersay çok doğru yerde mi duruyor!