Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, eski başbakan Hüseyin Özgürgü’ün Kıbrıs Türk haritasının BM’den geri alınmasıyla ilgili son sözlerinden Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen görüşme tutanaklarını okumadığının bir kez daha anlaşıldığını söyledi.

Sözcü Burcu, haritanın geri alınmasını “tüm zamanların en komik açıklaması” olarak niteleyen eski Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün Hükümete ve Meclis’e düzenli olarak gönderilen Cumhurbaşkanı’nın görüşme tutanaklarını okusaydı, haritanın iadesi konusunda Temmuz’dan itibaren yapılan girişimleri ve Aralık’taki iadeyi öğrenmiş olacağını ifade etti.

Bu durumun eski başbakanın iddia ettiği gibi komik değil, aslında kendi açısından son derece vahim olduğunu söyleyen Barış Burcu, “Sayın Özgürgün’ün Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenli olarak gönderilen görüşme tutanaklarını okumadığı kendi ifadesinden maalesef bir kez daha anlaşılmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun açıklaması şöyle:

“Temmuz 2017’de Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansı sonuçsuz tamamlandığı ve Rum tarafı önerilerini geri çektiğini duyurduğunda, Sayın Cumhurbaşkanımız BM GS Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’yi makamına çağırarak, toprak önerisini geri çektiğini bildirmiş ve haritanın iadesini talep etmişti.

BM yetkilileri Kıbrıs Türk tarafının bu talebini kabul ederek Kıbrıs’tan bir yetkilisini Cenevre’ye gönderip, kilit altındaki haritayı getireceğini beyan etmiş, gecikmeli de olsa 8 Aralık’ta BM Kıbrıs İyi Niyet Misyonu Müzakereler Koordinatörü Sergiy İllarianov tarafından harita Cumhurbaşkanımıza elden teslim edilmiştir.

Bu gelişmeyi “tüm zamanların en komik açıklaması” olarak niteleyen eski Başbakan Sayın Hüseyin Özgürgün’ün sözlerini hayretle karşıladık.

Sayın eski Başbakan, Hükümete ve Meclis’e düzenli olarak gönderilen Cumhurbaşkanımızın görüşme tutanaklarını okusaydı, haritanın iadesi konusunda Temmuz’dan itibaren yapılan girişimleri ve Aralık’taki iadeyi öğrenmiş olacaktı. Bu durum eski başbakanın iddia ettiği gibi komik değil, aslında kendi açısından son derece vahimdir. Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenli olarak gönderilen görüşme tutanaklarını okumadığı kendi ifadesinden maalesef bir kez daha anlaşılmıştır.

Öyle anlaşılıyor ki Sayın Özgürgün Başbakanlık’tan ayrılışının etkisini henüz üzerinden atamamıştır.

Hükümetin kuruluşunda Cumhurbaşkanımızın yer aldığını iddia edenler, önce kendi konumlarını sorgulamalıdırlar.

Sayın Özgürgün, Cumhurbaşkanımızın kendine verdiği yetkiyi kullanıp hükümeti oluşturamamasının nedenini bizzat kendisi yaşayarak görmüştür.

Sayın Özgürgün’ün hükümeti oluşturamamasının nedeni, Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili tasarrufları değil, Sayın Özgürgün’ün siyasi partilere takındığı tavır ve kendisi hakkındaki iddiaların inandırıcı bir şekilde yanıtlanmış olmadığı yönündeki kanaattir. Bu yönde partilerin çeşitli defalar kamuoyuna yaptıkları açıklamalar mevcuttur. Bu nedenle Sayın Özgürgün, yeni hükümeti kendisinin oluşturamamasının gerçek nedenini başka yerlerde değil, öncelikle kendinde aramalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız yeni koalisyon hükümetiyle toplum yararına sağlıklı bir diyalog içinde olmayı umut etmektedir. Aynı iyi ilişkileri tüm siyasi partiler ve elbette ana muhalefet partisiyle de sürdürmek arzusundadır. Sayın eski başbakanın içinde bulunduğu bu ruh halinden bir an önce kurtularak, toplumsal yarar açısından bu çabaya katkıda bulunması en büyük dileğimizdir”.