1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Özgürlüklere sahip çıkalım
Özgürlüklere sahip çıkalım

Özgürlüklere sahip çıkalım

Polisin, ‘yasadışı yayın’ bulundurduğu iddiasıyla yaptığı tutuklamalar, ‘insan hakları’ tartışmasını yeniden alevlendirdi.

A+A-

Hukuk çevresi, yapılan tutuklamayı ‘düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırılık’ olarak değerlendirdi, bu konuda düzenleme yapılması gerektiği noktasında birleşti.  Yaşanan gelişmelerin yanı sıra, bu suçlamayla mahkemeye çıkarılan bazı kişilerin beraat etmesi, gözleri Ceza Yasası’na çevirdi.

Ayşe GÜLER

‘Yasadışı yayın’ bulundurduğu iddiasıyla polis tarafından yapılan tutuklamalar, ‘insan hakları’ tartışmasını da yeniden alevlendirdi.

Polisin, önceki gün Lefkoşa’da B.G’nin evine baskın düzenleyerek, ‘yasadışı yayın’ iddiasıyla söz konusu kişiyi tutuklaması, tepki topladı.

Hukuk çevresi, yapılan tutuklamayı ‘düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırılık’ olarak değerlendirdi, bu konuda düzenleme yapılması gerektiği noktasında birleşti.

Yaşanan gelişmelerin yanı sıra, bu suçlamayla mahkemeye çıkarılan bazı kişilerin beraat etmesi, gözleri Ceza Yasası’na çevirdi.

İlgili yasada; ‘yasa dışı yayın’ ile ilgili yayımlanan bir liste olmadığı da görüldü.

YENİDÜZEN, ilgili kesimlerle görüştü, ‘tutuklama’ işlemini insan hakları açısından irdeledi.

 


Eski Kıdemli Yargıç, Avukat Tacan Reynar: “Hangi yayının yasak olduğunu bilmiyoruz”
Avukat Ürün Solyalı: “Polis kitap okumakla alakalı bir insanı suçluyor”
Avukat Faika Deniz Paşa: “Kitaplar üzerinden cezalandırma; demokrasi ve hoşgörü kültürüne aykırı”
Avukat Öykü Akcan: “Yasada, bilgi edinme maksatlı kitabı bulundurması ile o bilgiyi eylem için kullanması arasında ayrım yapılmış değil”
Avukat Serkan Mesutoğlu: “Devlet tarafından yayınlanan yasak listesi yok”

 

“Hangi yayının yasak olduğu bilinmiyor”

Eski Kıdemli Yargıç, Avukat Tacan Reynar, Ceza Yasası’na göre hangi yayının yasak olduğunun bilinmediğini vurguladı, “Bir kitap, dergi ya da gazetenin yasak yayın olarak değerlendirilmesi, bu kitabın rafa konulmasını, terör örgütü üyesi olarak anlamak gerekmiyor. Poliste özellikle zihniyet değişikliğine gidilmeli” dedi.
Avukat Ürün Solyalı ise polisin kitap okumakla alakalı bir insanı suçladığını belirtti.
Kitaplar üzerinden cezalandırmanın demokrasi ve hoşgörü kültürüne aykırı olduğunu dile getiren
Avukat Faika Deniz Paşa, “İnsanlar farklı kaynaklardan, farklı bilgilere ulaşıp, bunun değerlendirilmesini yapabildiklerinde, demokratik haklara katılımdan bahsedilebilir” şeklinde konuştu.
Öte yandan Avukat Öykü Akcan da “Yasada, bilgi edinme maksatlı kitabı bulundurması ile o bilgiyi eylem için kullanması arasında ayrım yapılmış değil” dedi.
Avukat Serkan Mesutoğlu da “Devlet tarafından yayınlanan yasak listesi yok” diyerek, “Böyle bir uygulama hukuk devletinde kabul edilemez” şeklinde konuştu.
Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi de  ‘yasadışı yayın’ suçlamasıyla polis tarafından yapılan tutuklamanın ardından açıklama yaptı, “İfade özgürlüğü tehdit altında” dedi.
Açıklamada; “demokrasilerin en temel özelliği olan halk egemenliğinin ancak ifade özgürlüğü ile ve yine demokratik toplumların vazgeçilmez bir niteliği olan hoşgörünün de ancak farklı görüşlerin ifade edilebilmesiyle mümkün olabilir” denildi.

 

Ceza Yasası’nın 56. maddesine göre; yasa dışı bir cemiyet üyesi olan herhangi bir kişi,  ağır bir suç işlemiş olur ve üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Yasada; ‘Tasarrufunda Yasa Dışı Cemiyete Ait Müfsit ve Propaganda Niteliğinde Yayınlar Bulundurmak’ da yer alıyor. 
İlgili maddede şöyle deniliyor; “Yasanın 63.maddesinde yasa dışı olduğu belirtilen fiillerden herhangi birini savunan veya teşvik eden veya yasa dışı bir cemiyet tarafından veya adına veya menfaatine yayınlanan veya yayınlandığı görülen herhangi bir kitap, dergi, broşür, afiş, bildiri, gazete, mektup veya yayınlandığı görülen herhangi bir belge veya yazıyı basan, yayımlayan, satan veya satışa arz eden veya posta ile gönderen veya kanıtlama yükü kendisinde olmak üzere, yasal yetki veya mazeret olmaksızın tasarrufunda bulunduran herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir ve mahkum olmasına neden olan kitap, dergi, broşür, afiş, bildiri, gazete, mektup veya yazı müsadere edilebilir.”

 

İLGİLİ KESİMLER NE DÜŞÜNÜYOR?

 

Eski Kıdemli Yargıç, Avukat Tacan Reynar:
“Hangi yayının yasak olduğunu bilmiyoruz”

“Bugün gördüğümüz manzara yeni değil, yıllardır ülkede olan tutuklamalardan biri… Bunun görünüyor olmasının nedeni toplumun farkında varması, basının üzerinde durmasıdır. Özellikle üniversite öğrencilerine baskınlar yapıldığını, yurtların arandığını biliyoruz. Zaman zaman deport kararı da çıkarılıyor.

Bu mesele iktidara gelen partiler tarafından, insan hakları, ifade özgürlüğü açısından değerlendirilmelidir. Hangi yayının yasak yayın olduğunu bilmiyoruz. Birkaç davada, insan hakları göz önünde bulundurulup, verilen beraat kararları da mevcut. Ciddi anlamda konunun üzerine gitmek gerekiyor. Terör örgütü kapsamında bazı TC kaynaklı hassasiyetlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu ne kadar anlaşılabilir, değerlendirmek lazım. Bir kitap, dergi ya da gazetenin yasak yayın olarak değerlendirilmesi, bu kitabın rafa konulmasını, terör örgütü üyesi anlamak gerekmiyor. Poliste özellikle zihniyet değişikliğine gidilmeli. Yasak yayının terör örgütü ile bağlantılı yapılıyor. Bakanlar Kurulu’nun açıkladığı bir liste var. Bulunan yayınlar da o terör örgütüne bağlanıyor. Oradan işlem yapılıyor.”

 

Avukat Ürün Solyalı:
“Polis kitap okumakla alakalı bir insanı suçluyor”

“Polis B.G'nin evinde yasaklı yayınların bulunduğunu iddia ediyor. Bu yayınların sadece evinde olduğunu biliyoruz. Yani bu suç unsuru olduğu iddia edilen kitaplar evdedir ve propagandasının da yapılmadığı biliniyor. Bu yayınların içerinin ne olduğu polis tarafından bilinmiyor.  Polis kitap okumakla alakalı bir insanı suçluyor. Olayın genel mantığı budur…”

Avukat Faika Deniz Paşa:
“Kitaplar üzerinden cezalandırma; demokrasi ve hoşgörü kültürüne aykırı”

“Bilgiye erişme, ulaşma hakkı ifade özgürlüğünün bir parçasıdır. Bu bağlamda da mevcut davalarda kitap bulundurma üzerinden dava seyrediyor. Siyasi ortamda hoş görünmese de bu ifade özgürlüğü ve demokrasinin de gereğidir. İnsanlar farklı kaynaklardan, farklı bilgilere ulaşıp, bunun değerlendirilmesini yapabildiklerinde, demokratik haklara katılımdan bahsedilebilir. Kitaplar üzerinden cezalandırma; demokrasiye ve hoşgörü kültürüne de aykırıdır.

Bu felsefeyle bilgiye erişme, ulaşma bir insan hakkı olarak değerlendirilir. Ceza Yasası’nın 60. maddesine göre; polisin herhangi bir ev, bina veya yere müzakeresiz ve yardım alarak girebilir ve orada bulunan herhangi bir kişiyi tutuklayabilir. Bu durum da insan hakkı ihlallerine yol açabilecek uygulamalar, düzenlemeler olarak ortaya çıkıyor.”

Avukat Öykü Akcan:
“Yasada, bilgi edinme maksatlı kitabı bulundurması ile o bilgiyi eylem için kullanması arasında ayrım yapılmış değil”

“Vuku bulan ‘yasa dışı cemiyete ait kitap bulundurma’ iddiası ile tutuklanan ve ‘yasadışı örgüt propagandası yapmak ve üye olmak’ suçlarından itham edilen kişinin durumu ne yazık ki Ceza Yasamızın çağ dışı kaldığına dair bir göstergedir. Yasada, kişinin bilgi edinme maksatlı bahse konu kitabı bulundurması ile o bilgiyi devlet bütünlüğünü tehdit eden bir eylem için kullanması arasında herhangi bir ayrım yapılmış değildir. Kitabın kişinin tasarrufunda bulunması aleyhine örgüt üyeliği suçlaması getirilmesine yeterlidir. Şimdi bu bilgilere illa ki kitap aracılığıyla mı ulaşabilirim? İnternet ortamında da bu bilgilere erişmem mümkün değil midir? O zaman ne olacak? Özetle, bu meseleyi insan haklarına vurulmuş bir darbe olarak nitelendiririm.”

Avukat Serkan Mesutoğlu:
“Devlet tarafından yayınlanan yasak listesi yok”

“Ceza Yasası’nda yasa dışı yayının tanımı vardır. Fakat bu gündeme gelen meseleyle farklıdır. Basına yansıyan haberlerden anladığım kadarıyla gündeme gelen mesele, “Tasarrufunda Yasa Dışı Cemiyete Ait Müfsit ve Propaganda Niteliğinde Yayınlar Bulundurmak” suçunun işlendiğine dairdir. Bu maddeye göre, Ceza Yasası’nın yasadışı saydığı bazı eylemlerle ilgili yapılan yayınların veya “yasadışı cemiyet” olarak kabul edilen bir örgüt tarafından veya onun adına ya da menfaatine yapılan bir yayının yayımlanması, satılması, postayla gönderilmesi ve nihayet tasarrufunda bulundurulması suç kabul edilmiştir. Dolayısıyla, eğer evinizde, işyerinizde veya tasarrufunuzda olan başka herhangi bir yerde bu yayınları bulundurmanız halinde devlet tarafından suç işlemiş kabul edilmekte oluyorsunuz. Gerçi bu yayınların da ne olduğunu bilmiyoruz. Yani devlet tarafından yayınlanmış bir yasak listesi benim bugüne kadar bilgime gelmiş değildir. Eğer böyle bir liste yayınlanmamışsa o zaman neyin suç olduğu sorgulanmalıdır. Hem liste yayınlanmayacak ve bu nedenle vatandaş bilgilendirilmeyecek hem de buna rağmen tutuklama yapılacak… Böyle bir uygulama hukuk devletinde kabul edilemez. Kitap veya herhangi bir başka yayının kişi tarafından tasarrufta bulundurulmasının ne kadar anlamlı olduğu sorusu da bir başka tartışma konusudur. Unutulmamalıdır ki, özgürlükler esastır. Fikirden, fikrin ifade edilmemesinden korkmak orta çağ zihniyetinin ürünüdür. Düşünce ve ifade özgürlüğü insan haklarının temelidir. Elbette sınırsız değildir ancak sınırlanması da son derece istisnai haller kapsamında söz konusu olmalıdır. Eğer bir sınırlama söz konusu olacaksa bu sınırlamanın hizmet edeceği bir toplumsal ihtiyaç olmalıdır. Şiddeti veya kini teşvik eden bir yayının sınırlama içerisine alınmasının örneğin bir amaca hizmet ettiği söylenebilir. Fakat bir yayın sırf ülkedeki resmi veya genel olarak kabul görmüş görüşlerden farklı olduğu için, rahatsız edici olduğu için, şok edici olduğu için sınırlamaya tabi tutulmamalıdır. Bir süreden beridir, polisin kitap bulundurmaktan dolayı tutuklamalar yaptığını takip ediyoruz. Bu faaliyetleri neye göre, kime göre yaptıklarına, yayınların içeriğine dair ise bir bilgilendirme kamusal alanda paylaşılmış değildir. Keyfi müdahalelere müsaade edilmemelidir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün geniş tutulması ve sınırlamalarının olabildiğince dar tutulması hukukta esastır.”

 


 

CEZA YASASI NE DİYOR?

Ceza Yasası’nın 56. maddesine göre; yasa dışı bir cemiyet üyesi olan herhangi bir kişi,  ağır bir suç işlemiş olur ve üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

Yasada; ‘Tasarrufunda Yasa Dışı Cemiyete Ait Müfsit ve Propaganda Niteliğinde Yayınlar Bulundurmak’ da yer alıyor. 

İlgili maddede şöyle deniliyor; “Yasanın 63.maddesinde yasa dışı olduğu belirtilen fiillerden herhangi birini savunan veya teşvik eden veya yasa dışı bir cemiyet tarafından veya adına veya menfaatine yayınlanan veya yayınlandığı görülen herhangi bir kitap, dergi, broşür, afiş, bildiri, gazete, mektup veya yayınlandığı görülen herhangi bir belge veya yazıyı basan, yayımlayan, satan veya satışa arz eden veya posta ile gönderen veya kanıtlama yükü kendisinde olmak üzere, yasal yetki veya mazeret olmaksızın tasarrufunda bulunduran herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir ve mahkum olmasına neden olan kitap, dergi, broşür, afiş, bildiri, gazete, mektup veya yazı müsadere edilebilir.”

Tutuklama ve Zaptetme Yetkisi…

Yasanın 60. maddesi, ‘Tutuklama ve Zaptetme Yetkisi’ni düzenliyor…

İlgili maddede “Bir Polis Kumandanı veya Kumandan muavini veya bölge sorumlusu Polis Müfettişi veya bunların yetkilendirdiği bir Polis astsubayı veya eri, içinde yasa dışı bir cemiyetin veya böyle bir cemiyet üyelerinin veya bu Yasanın 63.maddesinde yasa dışı olduğu belirtilen fiillerden herhangi birinin işlenmesini savunan veya teşvik eden kişilerin toplantı yapmakta olduğuna veya bu Yasanın 59.maddesi uyarınca tasarrufu yasaklanan herhangi bir belge veya şey bulunduğuna inanması için makul bir sebebi bulunduğu herhangi bir ev, bina veya yere müzekkeresiz ve yardım alarak veya almayarak, girebilir ve orada bulunan herhangi bir kişiyi tutuklayabilir ve bu tür bir belgeye el koyabilir. Bunun bir sonucu olarak bir Polis Kumandanı, Kumandan Muavini veya Bölge Sorumlusu Müfettişin başvurusu üzerine, Kaza Mahkemesi veya herhangi bir yargıcı, uygun görmesi halinde ısdar edeceği bir müzekkere ile bu tür bir belge veya şeyin müsaderesini emredebilir.” deniliyor.

 ‘Yasa dışı cemiyet’…

Yasada, ‘yasa dışı cemiyetin’ tanımı da detaylandırıldı.

Yasada, “Kuruluşu veya propagandası ile veya başka yollarla yasa dışı fiillerin herhangi birini savunan, veya teşvik eden gerçek kişi veya tüzel kişilik kazansın veya kazanmasın herhangi bir kuruluş;

(i) İhtilâl veya sabotaj ile Anayasal düzeni yıkmak;

(ii) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin veya başka herhangi bir uygar ülkenin kurulmuş hükümetini veya organize edilmiş bir hükümeti şiddet veya kuvvet yolu ile yıkmak;

(iii) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mallarını veya başka ülkelerle veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinde yapılan ticaret ve sanat için kullanılan malları tahrip etmek veya zarara uğratmak;

(b) Kuruluşu veya propagandası ile veya başka yollarla amacı bu yasanın 48.maddesinde tanımı yapılan müfsit niyetlerden birini gerçekleştirmek olan veya olduğunu gösteren herhangi bir fiilin işlenmesini savunan veya teşvik eden tüzel kişilik kazansın veya kazanmasın herhangi bir kuruluş;

(c) Kuruluş veya propagandası ile veya başka yollarla bu maddenin (a) veya (d) bentlerinde sözü edilen herhangi bir fiilin işlenmesini savunan, teşvik veya tahrik eden özel veya tüzel bir kişi veya örgütle bağlantı veya herhangi bir şekilde ilişkili olan veya olduğu iddia edilen veya gösterilen tüzel kişilik kazansın veya kazanmasın herhangi bir kuruluş veya örgüt;

d) Amaçları arasında genel bir greve gidilmesini sağlamak veya herhangi bir çeşit huzursuzluk yaratmak veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yıkıcılığı yaymak bulunduğu veya bu amaçlarla kullanıldığı Bakanlar Kurulu emirnamesi ile yasa dışı ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içindeki veya dışındaki tüzel kişilik kazansın veya kazanmasın herhangi bir kuruluş veya örgütü anlatır.” deniliyor.

 

             

yeniduzen-satin-aliniz-20190313120619.jpg

Bu haber toplam 14346 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler