Oyuna iyi başlayan takımdı Lefke. İstekli ve golü düşünerek büyük bir özgüvenle maça başladı futbolcular. Kontrol kendi ellerindeydi. Oyunun ilerleyen dakikalarında -son on beş dakikaya kadar- rakibin temposuz oyununa ayak uydurması farkın daha da açılmasını engelledi.

Lefke takımı sahaya iyi yayıldı. Sahanın her alanını kullandı. Ceza alanı civarına kadar topu iyi getirdi ancak kaleye etkili gidişlerde zaman zaman sıkıntı yaşadı. Özellikle savunmadan başlayan hazırlık pasları orta alanda ayağa isabetli paslar göz doldurdu.  Savunmadan çıkan toplar Bwele ile buluştu.  Sürekli kenarlara açılıp alan değiştirerek arkadaşlarını topla buluşturmayı düşündü. Ancak kenarlardan gelen yüksek toplarda rakip savunma başarılıydı.

Takım, oyunu ileri taşımada başarılı. Sahayı enine kullandıkları zamanlarda tempo düştü. Dikine top taşımada daha başarılı bir takım. Özellikle bu toplar Kasım’la buluştuğunda rakip takım için büyük bir kabusa dönüşebiliyor oyun.

Ama nedense sahayı enine kullanmayı daha çok düşündü. İlk yarının sonlarına doğru temposunu kaybetti. Rakibine, özellikle ceza alanı içerisinde topla oynama fırsatı verdi.  Bu durum hem savunmada basit hatalara hem de zaman zaman gol risklerine neden oldu. O anlarda savunmadan gelişigüzel çıkan toplar sürekli geri geldi.

Rakibin topla bu kadar fazla oynamasına izin vermemeliydi. Bu anlarda rakip takımın gol bulmadaki beceriksizliği şanslarıydı. Sonrasında oyun kontrolünü tekrar eline alması farkın habercisi gibiydi. Bu kez kenarlardan getirilen toplar yerden etkili paslarla forvetleri buldu. Kaleyi karşıdan gören bu toplar etkiliydi. Bu pozisyonlarda Lefke kendini buldu. Özellikle Feridun’un rakip savunma arkasına attığı toplarda sonradan oyuna giren Ali’yi buluşturması oyuna hareket getirdi.

Düzkaya takımı sıfır puanla ve özgüven yoksunluğu ile sahadaydı. Genç futbolcuların yetersiz olması ve yabancı futbolcuların verimsizliği takımın kötü futbolunun nedenlerinden bazıları. Bunlara orta alan futbolcuların mücadele eksikliği ve gol yollarındaki beceriksizliği de ekleyebiliriz.

Düzkaya takımı savunma öncelikli oynadı. Amacı puan çıkarmaktı. Uzun toplarla gitmeyi düşündü ancak kontra futbola uygun bir yapıya sahip değil takım. Uzun toplardaki isabetsiz paslar da hücum gücünü etkiliyor.

Bir takımın gücü orta sahasının gücüyle doğru orantılıdır. Hem gol atmada hem de savunmanın hatalarının azalmasında orta alan futbolcularının mücadelesi çok önemli. Ancak orta saha sorumluluk almadan oynuyor. İlerde top tutan oyuncu yok.  Giden her top aynı hızla savunmaya geri dönüyor.  Böyle bir oyunda gol yememek mucize.