Stella Aciman

Son yıllarda çevremde kozmetik ozon terapi yapan arkadaşlarımdaki değişiklikleri görünce, şu işin peşine düşeyim, araştırayım dedim. Araştırdım ve Kıbrıs’ta tek ozon tedavisi yapan kişinin Op. Dr. Saltuk Aytaçoğlu olduğunu öğrendim. Bakın neler anlattı…

Siz aslında kadın doğum uzmanısınız…
Evet, uzmanlığımı aldıktan sonra 30 yıl Türkiye’de kaldım. Orada hekim olarak reçete yazmaya başladığımda sıkıntılar oluşmaya başladı. Acaba ne yapabilirim diye düşündüm çünkü bize modern tıp eğitimi verildi. Doğal olarak alternatif tıpa doğru bir kayma oldu. Araştırdım, baktım işe yaradı bazısı işe yaramadı… Zaman içerisinde araştırdıkça, tecrübe kazandıkça belli bir başarı oluşmaya başladı. Modern tıp bilgilerinin üzerine bunları yerleştirdim. Zorlu bir süreç oldu; Türkiye’de böyle bir eğitim yok, artı modern tıbbın haricinde başka tür tedavilerde suç. Yurtdışında böyle bir sorun yok, kanunlar var, herkes sınırını biliyor, hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde alternatif tıpla ilgili kanunlar ve usuller var. Amerika da dâhil.

Ozonla buluşma ne zaman?
Önce bitkilerle başladım, doğal tedavi yöntemlerine hep çok meraklıydım. Birçok hastamı da bitkisel tedavi ile iyileştirdim. Sonra bir büyüğüm ‘ozon tedavisi diye bir şey varmış, duydun mu?’ Hiç duymamıştım, araştırmaya başladım ve devam ettim. Türkiye’de yaklaşık 15 yıl önce bir ozon tedavisi derneği kuruldu, ben de dâhil oldum, yurtdışında eğitimlere gittim ve çalışmalar başladı ama kanun yok! Doğal tedavinin hiçbiri için kanun yok Türkiye’de, dernek olarak büyük mücadele verdik.  AB’den onaylı, çeşitli ozon tedavi derneklerinin üst çatısı var Avrupa’da. Oradan hocalar Türkiye’ye davet edildi, dersler verildi, biz de orada eğitimlere gittik. Sonra hocalık aldım ve ben de eğitim vermeye başladım. Yıllarca hükümetle yazıştıktan sonra 2010 yılından sonra yeni kanunlar çıkmaya başladı ve yavaş yavaş sağlık bakanlığına bu işi organize etme yetkisi verildi. En son 27 Ekim 2014’te 14 tane doğal tedavi yöntemi tanındı bakanlık tarafından ama tüzükleri henüz yayınlanmadı. Kanun çıkmasına rağmen bugün hâlihazırda Türkiye’de bir doğal tedavi yöntemi uygulayamazsınız.

KIBRIS KANUNLARI ESNEK

Kıbrıs’ta durum nedir?
Kıbrıs’ta durum biraz farklıdır. Kıbrıs kanunları çok eskilere dayanır, zamanında sağlıkla ilgili doktora çok yetkiler veren bir kanun. Yani doktor olmuşsa bir kişi tedavi etmek için uluslararası kabul edilmiş her türlü enstrümanı hastanın bilgisi dâhilinde kullanır der kabaca söylersek. Şimdi bir hekim mezun oldu ve doktor… Gelsin ozon uygulasın, kanun izin veriyor ama hayatında hiç bu yöntemi görmemiş, okumamış, çalışmamış. Nasıl olacak; demek ki bir sertifikasyon olacak, bu eğitimi aldığını belgelemesi lazım. Dünyada giderek yaygınlaşan bir tedavi yöntemi ozon... Hatta bazı ülkelerde direkt ana tedavi olarak kabul ediliyor. Çoğu ülkede ise tamamlayıcı tıp olarak uygulanıyor.

Ozon nedir?
Ozon bir gaz, sonuçta herkes ozon tabakasını biliyor, yeryüzündeki oksijen yukarıya doğru yükselirken güneş ışınlarına maruz kaldığı zaman oksijen ozona dönüşüyor. Atmosferde büyük bir ozon tabakası var ve bizi güneş ışınlarına karşı koruyor.

Ozon tedavisiyle modern tıbbın çözemediği bazı hastalıkları çözebiliyorsunuz, doğru mu?
Evet, doğru. Ozon herhangi bir hastalığı tedavi etmek için kullanılmıyor aslında, bünyeyi gençleştirmeye çalışıyor. Bunu yapabildiğiniz ölçüde hastalık yavaş yavaş gerilemeye başlıyor. Ozon yaptığımız kişilerin vücutlarında oksijen taşıma yeteneğinde ciddi bir artış oluyor. Hatta bu özelliğinden dolayı dünya doping birliği tarafından doping sınıfına kondu, çünkü vücudun oksijen taşıma yeteneğini o kadar çok arttırıyor ki, performans artışına yol açıyor. Bu da yarışmalarda haksız rekabete yol açtığı için dopinge kondu.  Oksijeni arttırınca hangi hastalıkları iyileştirebilirsiniz veya hangi hastalıkta modern tıpa yardımcı olarak kullanırsınız?  Kapanmayan yaralar, dolaşım bozuklukları… İspatlı! Ozon yaptığımız kişilerin vücutlarında antioksidan enzimlerinde artışlar oluyor. Yani halk deyimiyle detoks oluyor. Bizler yaşarken bir taraftan toksin üretiyoruz, bir taraftan da vücudumuzda kâh dışarıdan aldığımız gıdaların içerisindeki antioksidanları kullanıyoruz, kâh kendimiz antioksidan üretip toksinlerle savaşıyoruz. İşte ozon yaptığımızda kendi ürettiğimiz antioksidanlar da ciddi bir artış oluyor. Bugün klinik olarak baktığımızda bütün hastalıkların temelinde kronik toksinleşme dediğimiz bir toksin birikiminden söz edilir. İşte ozon bu toksinleri temizliyor. Bir başka özelliği; bağışıklık sistemi hücrelerinde çeşitli kimyasalların salgılanması ve baskılanmasında çeşitli ozon dozları kullanarak kontrol sağlayabiliyoruz.  Bağışıklık sisteminin entegre olduğu hastalıklarda ozon bir şekilde etkiliyor. Çünkü ozonla bağışıklık sistemi hücrelerinin çalışmasını belli kapasiteler dâhilinde değiştirebiliyoruz. Bu da bize bütün bağışıklık sistemi hastalıklarında avantaj elde ediyoruz.

Başka ne gibi hastalıklarda kullanıyorsunuz?
Yeni damarsal yapının oluşumlarında bize yardımcı oluyor. Bu da özellikle beslenme bozukluğundan dolayı oluşan hastalıklarda çok işimize yarıyor. Yani hastalıklı bölgeye oksijen göndererek bağışıklık sistemini güçlendirerek o bölgenin bir an önce temizlenerek kendine gelmesini sağlıyoruz. Eğer hastanın pankreası yorulmuşsa ‘yeteri kadar ensülin salgılamıyor, o yüzden şekerin yükseliyor’ diyoruz. O yoruldu kelimesinin anlamı kapasitesi düştü demek. Eğer biz ozonla burasını gençleştirebiliyorsak tekrar ensülin salgılanmasını da sağlayabiliyoruz. O zaman hastanın kullandığı ilaçlar da azalmaya başlıyor.

En çok başarı hangi hastalıklarda oluyor?
Aslında çok ciddi bir başarı var. Şeker hastalarında ciddi oranda başarılı ozon tedavisi, kapanmayan yaralarda, diyabette, enfeksiyon hastalıklarında müthiş etkili… Romatizma hastalıklarda iyi bir etkisi var. Tırnak mantarında, dolaşım bozukluklarında, astım ve kolitte çok etkili.

İLAÇ YOK, OZON VAR

İlaç kullanıyor musunuz?
Hayır, hiç ilaç kullanmıyorum, sadece ozonla tedavi ediyorum.

Ozonla kanser tedavisi yapılıyor mu?
Hayır, ozonla kanser tedavisi yapmıyoruz bugünkü bilgimizle, tabii sürekli gelişiyor. Ozonun kanserde kullanılması yardımcı yöntemdir. Hastanın yaşam kalitesini arttırmakta çok işimize yarıyor ama kanseri tedavi ediyoruz diyemeyiz, henüz böyle bir sonuca ulaşamadık. Kemoterapinin, radyoterapinin ve ilaçların yan etkilerini azaltabiliyoruz ki bunlar ispatlı.

Kıbrıs’ta en çok hangi hastalıklara bakıyorsunuz?
Bu saydığım hastalıkların hepsi kronik hastalıklardır. Herkes yıllardır bu hastalıklarla savaşıyor. Her çeşit tedaviyi denemişlerdir. Biz her şeyi denedik, gitmediğimiz yer kalmadı, hastalığımla ilgili her şeyi biliyorum diyen hastalar geliyor. İlk geldiğinde hastada bir soru işareti oluyor çünkü kendisi hastalığıyla ilgili çok tecrübelidir. Bizim yaptığımız iş modern tıbbın bittiği noktada başlar.

ALTERNATİF TIP YOĞUNLUĞU

Tıp fakültelerinde hala ders olarak okutulmuyor…
Ülkemizde iki tane tıp fakültesi var üçüncü de açılıyor. Hiçbirinde alternatif tıp diye bir bölüm yok. Hâlbuki bunu tüm dünya kabul etmiş ve uyguluyor. Biz ise ciddi bir bilgi eksikliği ile mezun ediyoruz doktorlarımızı. Şu anda Avrupa’da 100 milyon kişi doğal tedavi uyguluyor. AB’nin resmi raporudur bu. Milyonlarca insanın kullandığı tedavi yöntemlerini siz eğitimlerde kullanmıyorsunuz ve doktorları eksik bilgiyle mezun ediyorsunuz. Bugün 150 bin doktor Avrupa’da çeşitli doğal tedavilerde, ruhsat almış bir şekilde, legal olarak çalışıyor.

Nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?
Bana genelde kronik hastalıklar geldiği için teşhis sorunu yoktur çünkü zaten uzun yıllardır o hastalıkla yaşıyordur. Mesela altı tane ilaç kullanan bir hasta geldi. Ozonu verdik, hücreler gençleşmeye başladı. Vücut gençleşmeye başladıkça hastanın tahlil değerlerde gerilemeye başlıyor. Tansiyonu yükselmemeye başlıyor veya şekeri düşüyor, astım atakları azalıyor, gece daha rahat uyuyor. Dolayısıyla ilaç kullanımları da azalıyor.

Tedavi süresi bittikten sonra hastalıklar zaman içinde geri geliyor mu?
Dediğim gibi ben hastalık tedavi etmiyorum; organ genç kaldıkça sorun yok ama organ yaşlandıkça aynı sorun yavaş yavaş geri gelmeye başlıyor. Kronik hastalarda ozon tedavisini yapıp, kürü tamamladıktan sonra bir müddet bunun etkili olduğunu görüyoruz. 6 ay veya bir yıl sonra tekrar bir kür daha yapmamız gerekiyor ki gençleşmeyi canlı tutalım. Biz herhangi bir organa ozon uygulamıyoruz, verdiğimiz ozon tüm vücuda gidiyor ve tüm hücreler yararlanıyor.

FİYATI HASTALIK SÜRECİYLE KIYASLANINCA UCUZ

Ozonun zayıflamaya etkisi var mı?
Belli hastalarda evet ama “gideyim ozon yaptırayım, zayıflayayım” derse biri, yalandır. Dünyada hiçbir teknik yemekle savaşamaz. Bazı hastalarda hastalığından dolayı vücudunda bir direnç oluşmuşsa ozon onu kırarak zayıflamanıza çok fazla yardımcı olur. Ama “ben 40 yaşındayım, hiçbir hastalığım da yok ama şişmanım, yaşamımda hiçbir değişiklik yapmadan zayıflamak istiyorum” derseniz, bu bir hayaldir.

Pahalı bir tedavi yöntemi mi?
Kronik bir hastalığın ilaçları için yıllarca harcanan paraları düşünürseniz… Mesela diyabet hastası biri ilaçlarına yılda ne kadar para verir, bir düşünün. Benim 20-30 tane ilaç kullanan hastalarım var. Bir de yaşam kalitelerini düşünün. Biraz önce çıkan hastamın ensülini 2 haftada %30 düştü ki daha yeni başladık. Bu hastanın şekerini %80 aşağıya indirebilirsem, bunun bir yıllık ilaç maliyetini toplayın. Ozon tedavisi bu maliyetin yanında hiç kalır. Daha ucuz olabilir mi? Olabilir ama şartları var. Ozon çok zehirli ve agresif bir gazdır. Doz olarak veriyoruz. Ozon vücudumuzda üretiliyor, demek ki dozu önemli. Demek ki çok ince dozları ayarlayabilecek nitelikte aletlere ihtiyacınız var. Ozonu anında üretiyor ve hastaya anında veriyoruz. Dolayısıyla elinizde uluslararası standartta onaylı tıbbi ozon cihazları olmalı. Bu cihazlar çok pahalı. Ozonu insanlara kullanabilmek için aksesuarlar kullanacaksınız. Bunların hepsi özel yapılır, tıpta kullandığımız aksesuarları ozonda kullanamıyoruz. Ve ozon uygulayan doktor sayısı dünyada çok olmadığı için aletler butik üretimdir. Ancak belli firmalardan alabilirsiniz, piyasadan bulamazsınız. Bir de sürekli kurslara gidiyorsunuz, yenilenmek için çünkü sürekli gelişiyor. Dolayısıyla tüm bunlar fiyatlara yansıyor. 

ULUSLARARASI ONAY ÖNEMLİ

Ozon kozmetikte çok kullanılan bir yöntem…
Evet, çok kullanılır, basenlerde, yağları eritmede, doğum lekelerinde sık kullanılır. Bölgesel zayıflamalarda kullanılır. Bayağı bir talep oluyor çünkü doğal bir madde. Yüze yapılan gençleştirme uygulamaları çok başarılı oluyor.

Son söz…
Vatandaşlarımızın doğal tedavilere karşı son yıllarda giderek artan bir talebi var. Bunu en doğru bir şekilde alabilmesi için, müracaat ettiği kişilerin uluslararası onaylı eğitimlerini sorsunlar. Mümkünse bakanlığa danışsınlar, emin olsunlar ve öyle gitsinler. Kesin olarak biliyoruz, doğal tedavilerle modern tıp tedavileri çakışıyor. Belli durumlarda etkisini yok ediyorlar, beklenenden fazla etki yapıp ters etki yapıyor. Siz iki tane şekeri düşüren tekniği uygularsınız beklenenden fazla düşer hasta hipoglisemi olur. Veya kan sulandırıcı verirsiniz hastaya, doğal tedavicide siz hiç bilmeden bir bitki kullanırsınız öksürük için ama onun kan sulandırıcı da etkisi vardır, ikisi birleşir, bu defa kanamadan gidersiniz. Bu bilgilere doğru dürüst sahip olmayan kişilerden sakın reçete almayın. İlaçlarda yan etkiler yazılıdır ama bitkiler ilgili bilgi çok sınırlıdır çevremizdeki kişilerde. Siz öksürük için bir bitki alırsınız ama uyku düzeniniz veya tiroidiniz bozulur. Doğaldır, zararsızdır demeyin, çilek yiyip ölen var alerjiden.