BİR HABER

“Orada başka bir partinin hegemonyası intibasını kabul etmem”

Toplumcu Demokrasi Partisi’nde bir süre önce gün yüzüne çıkan ‘atama’ gerginliği sürüyor… Bilindiği üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ‘partili’ atamalar yapmak isteyen TDP ile mevcut bürokratlarıyla çalışmaya devam etmek isteyen Bakan Zeki Çeler, ters düşmüştü.

Önceki akşam MYK toplantısında da gündem olan konuyla ilgili Zeki Çeler’in düşüncelerini açık açık anlattığı, Parti Başkanı Cemal Özyiğit’in başını çektiği bir grubun da atamalar konusunda duruşu koruduğu biliniyor…  Dün sabah BRT’de katıldığı Sabah Haber’de TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit da açıklamaları ile ilk kez iddiaları doğrulamış oldu.

Sabah Haber’de Damla Soyalp’ın sorularını yanıtlayan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, parti içerisindeki bürokrat atamalarıyla ilgili ‘baskı maskı yok’ derken,  bu konuda duruşunun net olduğunu ve orada değişmesi gereken bir şeyler olduğunu söyleyerek biraz da kendi ile çelişiyor…

“Ülkeyi yönetecek kadrolara sahibiz”

Özyiğit’in “Parti içinden en küçük bir telkin gelmedi Çalışma Dairesi Müdürü’nün görevden alınması için ama orada birkaç makam vardır ve belirli başka partiye hizmet etmektedirler deniliyor... Orada belli başka bir yapıya ait olmuş ve başka bir partinin hegemonyası intibasını kabul etmem. Bunu değiştirilmesidir… Partinin de duruşu budur. Bu bir baskı maskı da değildir. Zeki arkadaş süre istedi. O süre tanındı. Ama süre uzadı. TDP baskı yapar, şunları alsın da partizan atama yapsın değil…” ifadeleri dikkat çekiyor.

“TDP ülkeyi yönetmek için yola çıktı, yok ki bir bakanlığı yönetemeyecek. TDP’nin bu ülkeyi yönetecek kadroları vardır” diyen Özyiğit, Çeler’in ‘bu bürokratların teknik bürokratlar’ olduğu argümanına da tepki gösteriyor.

Görünen o ki Zeki Çeler, parti başkanın da başını çektiği TDP içindeki bir grubun bu talebinin ve ısrarının karşısında daha fazla direnemeyecek…

Angolemli’nin Meclis Başkanlığı’nda da ısrar…

Cemal Özyiğit’in tek ısrarı atamalar değil… Özyiğit, Başsavcılığın iki kez olumsuz görüş verdiği ‘Angolemli’nin Meclis Başkanlığı’yla ilgili de ısrarcı.

Programda bu konudaki ısrarını da yineleyen Eğitim Bakanı, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit,  bu konudaki ‘meclis iç tüzüğü değişikliğinin’ kısa sürede sonuçlandırılacağını da söyledi.

“Angolemli’nin Meclis Başkanlığı konusunda ısrarcıyız” diyen Cemal Özyiğit Başkanlığı’ndaki TDP ile halen bu konudaki ‘sessizliklerini’ koruyan Hükümet ortağı diler partiler arasında yaşanacaklar ise merak konusu...

BİR TARTIŞMA

ÖZERSAY, UBP, KAHVE, HÜKÜMET…

Büyük laflar, zor unutulur

Hükümet’in Başbakan Yardımcısı ve Dış işleri Bakanı, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın başı bir süredir yine daha önce ettiği ‘büyük laflarla’ ilgili dertte…

Özersay’ın geçtiğimiz günlerde katıldığı Er Meydanı Programı’nda soru üzerine ‘eğer hükümet düşerse ve parti yönetiminde karar alınırsa UBP dahil tüm partilerle görüşmeler yapabileceklerine’ yönelik söylemleri, ‘UBP’ye göz kırptı’ olarak yorumlandı.

Seçim propagandası döneminde UBP ile Hükümet kurmayacağını sıklıkla dile getirmesi ve hemen ertesindeki Hükümet kurma çalışmalarında da ‘UBP ile kahve bile içmem’ sözleri Özersay’ın her fırsatta karşısına çıkıyor veya çıkartılıyor…

Tıpkı Hükümet’in Başbakanı, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın sıklıkla hatırlatılan Demokrat Parti Serdar Denktaş’a yönelik ‘Yüzünüze bile bakmak istemiyorum’ sözleri gibi…

Kudret Özersay , ‘gerçekten anlamak isteyenler için’ diyerek o programda söylediklerini bir kez daha sosyal medya hesabından paylaştı…

Dert UBP değil, Özgürgün’dü…

Hem görüntülü, hem de yazılı olarak programda söylediklerini paylaşan Özersay, ayrıca seçimden üç gün sonra, 10 Ocak 2018’de yaptığı açıklamayı da paylaştı.

Özersay, “Hüseyin Özgürgün gibi yaşadığı ani zenginleşmeyi ve servetini izah edemeyen bir kişinin başında bulunduğu, kısa süre öncesine kadar da hükümette yer alan bazı bakanlar hakkında çok ciddi iddiaların olduğu bir parti ile koalisyon ortaklığı yapıp nasıl hesap sorabileceğiniz meçhuldür de ondan. Yani bizim için mesele, “bir siyasi partiye düşmanlık” değil, “hesap soracağımız” yönündeki sözümüzü tutma isteğimizdir.
Özetle biz, hesap sorabileceğimiz bir hükümet mümkün mü ona bakarız, çünkü halka bu sözü vererek destek istedik. Sayın Özgürgün ile ilgili izah edilemeyen bilgiler ve diğer iddialar ortadayken kendisiyle bir hükümet kurup da kimden neyin hesabını soracağız? Sayın Özgürgün ne ektiyse onu biçiyor, bu kadar açık ve net" açıklamasını paylaşarak, esasen ‘kahve bile içmeyeceğinin UBP değil Özgürgün’ olduğunu demeğe getirdi. Şu anda Hükümet’te bir sıkıntı olmadığının ve hiçbir parti ile de görüşme durumunun olmadığının altını çizen Özsersay, halkı olarak önümüzdeki süreç için ‘UBP ile asla’ algısını kaldırma yönünde bir adım attı.

ALINTI: Son dönemde Lefkoşa’da yaşanan olaylara dair… Meseleye ‘güvenlik’ odaklı değil de kültürel, sınıfsal ve ekonomik boyuttan bakmaya çalışmak sanırım pek çok şeyi görmemizi sağlayacak. (Hasan YIKICI)