Panayırlardaki lezzet kalifleri
Rum köylerinde yapılan panayırlara alternatif olarak Türk köyleri de kendi panayırlarını ayrı olarak yapmaya başlayıp hem eğlence hem de ürünlerinin tanıtım ve satışını yapmayı amaçladılar.
Zekai Altan
Geçmişten günümüze lezzet mekanları yalnızca lokantalar veya meyhaneler değildi. Özellikle Kıbrıs’ta mekanların yer aldığı ve bu mekanların hep açık alanlarda hizmet verdiği alanlar vardır. Ve bu mekanların sayısı da birden çoktur. Bunlar panayır mekanları veya günümüzde de şekil değiştiren festival mekanlarıdır. Bu alanlarda birden çok ve iç içe birçok mekan alternatifleriniz vardır. Özellikle yaz mevsiminde kurulan köy panayırlarında bunları yaşamak ayrı bir zevktir. Kıbrıs panayırlarının da tadı bir başka olur. Lezzet mekanlarını yalnızca restorant veya lokantalar oluşturmazlar. Bunların yanında yöreye özgü yiyecek ve içeceklerin satıldığı küçük ve iç içe girmiş kaliflerin üzerinde ince bir sırmada asılı beyaz altmış mumluk lambaların aydınlattığı kalifleri de görürsünüz. Bunlar panayır alanlarındaki mekanlardır. Bu panayırlardaki kalif mekanlarının yanında diğer taraftan da şans oyunları ile eğlencelerin yaşandığı alandaki çoşkulu kargaşayı görürsünüz. Gençler, aileler ve arkadaş grupları kol kola gezinir durur. Bir taraftan da panayırdaki lokanta kaliflerinin müdavimlerinin yerlerini almış olarak ve önlerinde mezeli yemekleri ile yanında gonyaklarını yudumlayanlar. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar. Gömlek düğmeleri yarıya kadar açık olarak. Gecenin ilk saatlerinden itibaren yerlerini alarak içmeye başlayanlar. Bunlar 145 yıllık Kıbrıslıların bir geleneği. Bu süreç içerisinde halen devam eden panayırlar Kıbrıslı Türkler ve Rumlar tarafından devam ettirilmektedir. Panayırlar bir yandan köylerin ürünlerinin teşhiri ve satışı yanında alış veriş amaçlı eğlence yerleri iken günümüzdeki fonksiyonları da festival yönünde değişime uğramaya başladı. Ne kadar da değişime uğramaya başlasa da değişmeyen birşeyler vardır ve hep var olacaktır. Panayırların lezzet mekanları kalifler. Kebap satıcıları şamişi, lokma satıcıları, fırın kebabı satan kalifler, pamuk şekerciler, kalifinde pastelli, fındık, fıstık, şekerpare, leblebi, basedembo ve her çeşit kuru yemiş satıcıları, diğer taraftan darı çatlatanlar ile ızgara veya günümüzde farklı bir lezzet olarak damak tadımıza uyum sağlayan haşlanmış darı satıcıları. Tüm bunların arasında birbirine karışmış müzik ve şarkı sözleri ile satıcıların çığırtkanlığı. Adeta bir cümbüş yeri olur panayırlar. Ve köylüler ile dışarıdan gelen ziyaretçilerin eğlence yeridir panayırlar.
145 yıllık panayır geleneği
Kıbrıs’ta Osmanlı döneminde mutasarrıflık görevi yapan Ziya Paşa aynı zamanda da bir şair ve yazardı. 1861 yılında bir buçuk iki yıllık Kıbrıs görevinde Kıbrıs’ta yaygın olan el işi ürünler yanında debbağlık, basmacılık, saraçlık, yemenicilik, yorgancılık, çulhacılık da oldukça yaygındı. Tüm bunların farkında olan Ziya Paşa tüm bu ürünlerin üretiminin olduğunu ancak tanıtım ve pazarlamasının da oldukça zayıf olduğunu görür. Ve bu tanıtım ve pazarlamanın ilk adımı olarak esnafın esnafı tanıması ve üretilen ürünlerin teşhir amaçlı tanıtılması için Lefkoşa’da büyük bir resmi geçit düzenler. Ve kendisi de bu resmi geçidi Baf kapısı üzerinde oturarak izler. Resmi geçitte her sanatkar kendi ürettiği ürününü omuzuna yüklenip bir uçtan bir uca yürüyerek şehri geçer. Bu geçidin de adı “Revan Geçidi” olarak bilinir. Ve günümüze dek süren panayırların da ilk taşının oluşmuş olmasına neden olur. Zaman içerisinde Kıbrıslı Türk-Rum köylerinde de alternatif amaçlı panayırlar yapılmaya başlandı. Rum köylerinde yapılan panayırlara alternatif olarak Türk köyleri de kendi panayırlarını ayrı olarak yapmaya başlayıp hem eğlence hem de ürünlerinin tanıtım ve satışını yapmayı amaçladılar.
Mehmetçik Üzüm Festivali
Bu panayırlardan biri de günümüze damgasını vuran Mehmetçik Üzüm Festivalidir. 59. yılı. Revan Geçidinden Mehmetcik Üzüm Festivaline yazılacak, araştırılacak ve yaşanacak bir öykü vardır. Bu festivalde önemli bir ayrıcalık da panayırdan festivale geçilse bile değişmeyen ve değişmeyecek olan üzüm ve üzüm ürünleridir. Burada başta sucuğun, paluzenin, zivaniyanın, şarabın ve sirkenin en alasının tadılıp yenileceği merkezin olmasıdır. Buradan yani yerinden sucuğunuzu ve diğer üzüm ürünlerini de satın alıp yiyebilirsinz. Bu hafta, Mehmetcik köyüne gelin ve birçok lezzet kalifini ziyaret edip o kültürü yaşayın, tadını alın. Uluslararası Halk Dansları şöleni festivale ayrı bir renk katıyor. Ve Mehmetcik Uluslararası festivaller listesine girmiş ve onaylanmış bir festival ayrıcalığına sahip oldu. Ayrıca bu yıl Altın Salkım adı ile düzenlenen Halk Dansları Festivalinin 5. yıl olması nedeni ile CIOFF (UNESCO’ya bağlı Uluslararası Dünya Folklor Festivalleri ve Geleneksel Sanatlar Organizasyon konseyi) üyeliğini de alarak Uluslararası alanda bir adım daha atmış oldu. Halk Dansları Festivaline 150 kişi katılıyor. Festivalde Romanya, Meksika, Bulgaristan, Mısır, Türkiye ve Mehmetçik Kültür ve Dayanışma Derneği ekipleri sahne alacak.