Dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına almayı sürdüren pandemi ile mücadele süreci yerini kısmi normal hayata bırakırken genelde daralan, özelde yeniden şekillenen KKTC ekonomisinin bir an önce dijital dönüşüme odaklanması gerektiği vurgulandı.

Türk Bankası, pandemi sonrası yeni normalde dünya ekonomi gündemlerinin odağında duran dijital dönüşüme özel önem veren bir büyüme trendi izleneceğini açıkladı.

“Üniversiteler ve turizm, ülkemizi dünya ile bütünleştiren alt yapılar hazırladı. Pandemi süreci ve sonrasında bu alt yapıların üzerine yeni alanlar koyarak yürümemiz gerektiğini gördük” diyen Türk Bankası Genel Müdürü Erhan Raif, yaptığı açıklamada genç, dinamik bir nüfusa sahip ülkenin çok kısa sürede yapılacak Dijital Dönüşüm hamlesi ile gelişip güçlenebileceğine vurgu yaptı.

Türk Bankası Genel Müdürü Erhan Raif’in, pandemi süreci sonrasında başlayan normalleşme süreci ve süreç içinde dijital dönüşüme yönelik olarak Türk Bankası’nın neler planladığı, gençlere yönelik istihdam ve destek alanlarının neler olarak saptandığı ve devleti yönetenlerin neleri yapması gerektiğine ilişkin sorulara yanıtları şöyle:

Dijital Dönüşüm, yeni normalleşme sürecinde birçok alanda görülen ve etkisinin en az birkaç yıl daha sürmesi beklenen ekonomik daralmaya alternatif olabilir mi? Dünya genelinde örnek olabilecek ülkeler var mı?

Raif: “Evlere kapandığımız yaklaşık 2 aylık süreç içinde gördük ki insanlarımız ve kurumlar, dijitalleşme konusuna genel beklentiden daha hızlı uyum sağladı. Üniversiteler ve turizmin geleceğine bakıldığında ise, ülkemizin yeni alanlar, yeni çıkış yolları yaratması gerektiği gerçeği ile yüzleşiyoruz. Bu yeni alan da içinde yavaş da olsa yürümeye başladığımız, genç ve dinamik nüfusumuzla daha da hızlanabileceğimiz dijitalleşmedir. Facebook, Google, Apple, Intel, Alibaba gibi dünya devlerinde çalışan gençlerimiz var. Onları da mobilize edebiliriz. Biz de kendi Silikon Vadimizi kurabiliriz. Bu erişilemeyecek bir hayal değil. Her alanda iş ve güç birliğini yıllardır yürüttüğümüz Türkiye Cumhuriyeti, ‘1 Milyon Yazılımcı Hedefi’ ile yola çıkarken, biz burada buna seyirci kalamayız; bir parçası olmalıyız. Dijital dönüşümün parçası olamayan ülkeler, yeni dünyada yerini alamayacaktır.

İklimi, coğrafyası, 9 bin yıllık tarihsel dokusu, doğal güzellikleri, yüz bin öğrencisi, genç nüfusu ve dünyaya açılan modern üniversiteleri ile ülkemiz, dijital dönüşümü beklenenden de hızlı gerçekleştirebilir. Yeter ki teknolojik alt yapısı, e-devlet uygulamaları tamamlansın, eğitim sistemimiz, yatırım teşvikleri ve ülkenin organizasyonu ve misyonu buna göre uyarlansın. Türkiye’de Teknoloji Bakanlığı, Güney Kıbrıs’ta Dijital Dönüşüm Bakanlığı varsa, bizde de olmalı ki, dijital dönüşüme odaklanalım. Ve en önemlisi, teknoloji üretiminin sınır ve ambargo tanımmaması. Yarattığınızı, bir tuşa basarak tüm dünyaya dağıtabilirsiniz.

İrlanda, Singapur, Hong Kong, Estonya, Letonya güzel örnekler olarak önümüzde duruyor.”

TürkBankası olarak yeni normalde dijital dönüşüm konusundaki hedefleriniz nelerdir?

Raif: “TürkBankası ve Turkishbank Grubu olarak biz, üzerimize düşeni yapabilmek adına kolları sıvadık.”

“Sarayönü merkez binası teknoloji merkezi oluyor” 

“Lefkoşa Sarayönü’ndeki tarihsel misyona sahip genel merkezimizi EUR 2 milyonluk bir yatırımla inovasyon ve teknoloji merkezine dönüştürüyoruz. Hedefimizi, bir taraftan Bankamız’a dinamizm ve innovasyon kazandırmak, bir yandan da tarihi Lefkoşa Sarayönü’nü çekim merkezi yaparak Başkent’in canlanmasına katkılar sağlamak olarak belirledik. Merkez binamız için uzun ve titiz bir çalışma sonrasında belirlediğimiz restorasyon projesini geçtiğimiz yıl başlattık. Pandemi sürecindeki zorunlu duraklamadan sonra halen devam eden bu kapsamlı çalışma tamamlandığı zaman, gençlerimizi gerek kariyer yolculuğu gerekse hazırlayıp geliştirecekleri projelere katkı koyabilecekleri, “dijital dönüşüm odaklı” yeni nesil bir çalışma ortamı bekliyor olacak. Gençlerimizin üretim yaparak, yaratıcılıklarını ortaya koymalarını ve potansiyellerini yakalamalarını istiyoruz. 

Benzer girişim ve yatırımları, Grup olarak bankacılık faaliyetlerini uzun yıllardır sürdürdüğümüz Londra ve İstanbul’da da yapıyoruz. Amacımız, gençlerimize uluslararası bir teknoloji pasaportu vermek. Kıbrıs’taki merkezimizde üreten gençlere, vizyonlarını geliştirmeleri için Londra ve İstanbul’un kapılarını açacağız; oralardaki fintek ekosistemine dahil olmalarını sağlayacağız.”

Finansal hizmetleri iyileştirmek adına ileri teknolojiden yararlanan yeni finans endüstrisi finteklerin sahip oldukları güç ile geleneksel finansal hizmetlerle rekabet etmeye başladıkları, dünya genelinde görmekte oldukları ilgi yoğunluğunun da etkisi ile müşterilerin hayatlarını kolaylaştırma felsefesi ile hareket ettikleri biliniyor. Sektöre her dönemde öncülük ederek büyümeyi hedefleyen TürkBankası’nın Fintek Ekosistemi üzerine çalışmalar yürüttüğü, bunun için uluslararası uzman görüşlerinden birebir yararlanacak seminerler düzenlediği biliniyor. Bu konuda banka olarak  koyduğunuz hedefler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Raif: “Evet, banka olarak Fintek Ekosistemi üzerinde yoğun şekilde çalışıyoruz. Finansal teknoloji ile yaratıcı fikirleri olan gençlerimize olanak tanıyacağız. Gençlerimizi tüketimden üretime yönlendirecek bir sistemi oluşturmak istiyoruz. Bunun için Londra, İstanbul, Paris, Tel Aviv ve Amsterdam’da yerinde incelemeler yaptık.

119 yıldır ‘ülkeyle birlikte büyüme’ önceliğini sürdüren TürkBankası, genç girişimcilere mentorlük yapacak. Gençlerimize güveniyoruz. Olanak tanındığında, destek verildiğinde, değişik alanlarda üretken, yaratıcı, yaşamla bire bir bütünleşen projeler hayata geçirebileceklerine inanıyoruz. Bu nedenle banka olarak, onlara, hayat yolculuklarında önemli bir şans tanımak istiyoruz.

İş Kadınları Derneği iş birliği ile düzenlediğimiz Liselerarası Girişimcilik Yarışması ile bunun tohumlarını bu yılın başında atmıştık. Ayrıca, Nİ-CO tarafından yürütülen “İşini Kur” isimli girişimcilik programının ortaklarından biri olarak, girişimci gençlerimize mentörlük sağlıyoruz. Benzer iş birlikleriyle, girişimcilik hususlarında gençlerimize desteğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.

Sadece Bankamız’ın değil tüm kurumlarımızın da bu vizyona katılması ile güzel Adamız’da dijital teknolojiden dünya genelinde pay alabilen, kendi çapında dünya ile yarışabilen yeni bir alan yaratılabileceğine inanıyoruz. Bunun dünya genelinde ve Akdeniz özelinde birçok örnekleri bulunduğunu biliyoruz. Bu yola çıkarken ortaya koyduğumuz hedeflere ulaşmak için çalışmalarımızı sonuç odaklı olarak özveri ile sürdürme kararlılığındayız.

Yeni normalde ülkemize ve insanımıza daha sağlıklı, daha mutlu ve daha üretken yarınlar diliyorum…”