1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Özel sektör çalışanları olarak yaratılan bu düzende boğulduk”
“Özel sektör çalışanları olarak yaratılan bu düzende boğulduk”

“Özel sektör çalışanları olarak yaratılan bu düzende boğulduk”

Lefkoşa Surlariçi’nde, boya-cila işleri yaparak 8 nüfuslu ailesine bakan Abdülkerim Akay, 30 yıldır adada yaşıyor. Küçücük bir dükkânda hayatta kalma mücadelesi veren emekçilerden biri olan Akay, YENİDÜZEN’e konuştu, pandemide yaşadıklarını anlattı.

A+A-

“Salgının getirdiği şartlar nedeniyle hayatımız çekilmez hale geldi. 8 nüfuslu bir ailem var hepsi elime bakıyor, evde birinin hasta olmaması için çok dua ediyorum. Çünkü bir hastalık olsa evden nasıl çıkacağımızı bilemez noktaya geldik…”

 “Biz özel sektör çalışanları yaratılan bu düzende boğulduk, çamura battık ve bu son çırpınışlarımız.”

 “Zenginin parası dilini yorar hale geldi. Fakirin derdi ise eve ekmek götürebilecek mi?”

 

Devrim DEMİR

Pandemi, sadece insan sağlığını değil, ekonomik koşulları da olumsuz etkilemeye devam ediyor. Derinleşen yoksulluk, bazı ailelerin birçok temel ihtiyaçtan dahi vazgeçmesine neden oldu. Düzensiz çalışanların belini büken salgın, insanları yoksulluğa sürüklüyor. 

Surlariçi’nde kirada kalan ve 8 nüfuslu bir aileye bakan Abdülkerim Akay, 30 yıldır adada yaşıyor. Çocuklarının en küçüğü 14, en büyüğü 29 yaşında olan Akay, Surlariçi’nde küçücük bir dükkânda hayatta kalma mücadelesi veren emekçilerden biri…

YENİDÜZEN’e konuşan ve son bir buçuk yıldır ciddi sıkıntılar içinde boğuştuklarını kaydeden Akay, “Zenginin parası dilini yorar hale geldi. Fakirin derdi ise eve ekmek götürebilecek mi?” ifadelerini kullandı.

 “Evde birinin hasta olmaması için çok dua ediyorum”

Pandeminin getirdiği olumsuzluklarla bir buçuk senedir mücadele ettiğini anlatan Abdülkerim Akay, senelerdir mobilya ve cila işleri ile uğraşıyor. Kirada yaşadığını hayatın her geçen gün daha da zorlaşarak belini büktüğünü söyleyen Akay, “Salgının getirdiği şartlar nedeniyle hayatımız çekilmez hale geldi. 8 nüfuslu bir ailem var hepsi elime bakıyor, evde birinin hasta olmaması için çok dua ediyorum. Çünkü bir hastalık olsa evden nasıl çıkacağımızı bilemez noktaya geldik, çıksak da nereye gideriz? Hastaneye gitsen bir ton laf işitiyorsun, seni başından atmak için her yol denenir. Elbette bu dönemde sağlıkçıların da işi oldukça zor, ama fakirin hasta olma durumu da kalmadı” dedi.

“İki ucunu bir getiremiyoruz. Salgın nedeniyle iş de yok, ne şiş yanıyor, ne kebap”

30 yıldır adada yaşadığını, uzun bir süre öncede yurttaş olduğunu belirten Abdülkerim Akay, “Senelerdir kendi ciğerimle kavruluyorum. Pandemi iki elimizi bağladı, getirdiği olumsuzluklar belimizi büktü” dedi. Çok zor bir sınavdan geçtiklerini anlatan Akay, salgın nedeniyle işlerinin de çok iyi olmadığını söyledi. Hükümetin bu süreç içinde bir kez bile kendileri ile ilgilenmediğini de kaydeden Akay,  “Hükümet bu süreçte özel sektöre sahip çıkmadı. Ustamız bize sahip çıkıyor da süreci geçirmeye çabalıyoruz. En küçüğü 14 en büyük 29 yaşında, 8 nüfuslu bir aileyiz ve kiradayız. İşim belli cila ve boyacılık yapıyorum, aldığımız elimizden boğazımıza gidiyor. Bu süreçte koltuklarda oturanlar sadece kendini düşünecek durumda. Biz özel sektör çalışanları yaratılan bu düzende boğulduk, çamura battık ve bu son çırpınışlarımız” dedi.

 

Fotoğraflar: Burçin Aybars

 

 

yd-destek-gorseli-2-054.jpg

 

Bu haber toplam 1763 defa okunmuştur
Etiketler : ,