Pandemide ‘yok’ sayıldık
"Dil sorunu yüzünden geç bilgi aldık, hastalığı yabancılarla ilişkilendirenler oldu"
Salgın sürecinden yaşanan ‘krizden’ en çok etkilenen kesimlerden biri de ülkede çalışmak veya okumak için bulunan yabancılar oldu… Yabancı öğrenci ve çalışanlar göz ardı edilmekten şikayetçi: “Burada fahiş fiyatlarla kira, okul ve ihtiyaçlarımızı ödüyoruz ve günün sonunda ekonomiye katkı sağlıyoruz. Ancak zor zamanlarda ise tamamen göz ardı ediliyoruz”
Dila ŞİMŞEK
Ülkede yaşayan yabancı öğrenciler ve çalışanlar, YENİDÜZEN’e konuşarak salgın döneminde yaşadıkları maddi ve manevi sorunları anlattı, “göz ardı edilmekten” şikayet etti.
Öğrenciler, okulların indirim adı altında gelecek döneme dair küçük bir indirim sağladıklarını söyleyerek, bunun şimdi olan ekonomik sorunlarına hiçbir katkısı olmadığını ifade etti.
Yabancı çalışanlar ise, birçok kişinin memleketine döndüğünü dile getirerek, kendilerinin ise “mecburen kaldığını” kaydetti.
Gelirlerinin düştüğünü, giderlerinin ise arttığını belirten öğrenci ve çalışanlar, bir diğer büyük sorunun ise haberleşme olduğunu vurgulayarak, her şeyi dil bariyeri nedeniyle çok geç öğrendiklerini söyledi.
YENİDÜZEN’in röportaj için yaklaştığı çoğu yabancı çalışan ise, gerek işvereni, gerek ise ‘evrakları’ nedeniyle isimlerinin paylaşılmasını istemeyerek, bu süreçte en çok kendilerinin zarar gördüğünü, maddi destek almadıklarını anlattı, “Emekçi ezilirken işletmeci hep yararlı çıkar” diye konuştu…
Öğrenciler, ülkedeki öğrencilere yönelik özel bir politika geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Haberleşmeden maddi sıkıntılara, günlük yaşamda etkilendiğimiz her şey gün yüzüne çıktı. Bu nedenle, hükümetin öğrencilere yönelik özel bir politikası olması gerekiyor. Burada fahiş fiyatlarla kira, okul ve ihtiyaçlarımızı ödüyoruz ve günün sonunda ekonomiye katkı sağlıyoruz. Ancak zor zamanlarda ise tamamen göz ardı ediliyoruz” şeklinde eleştiride bulundu.
Tapuwanashe Karuma: “Hastalıkla yabancıları ilişkilendiren birçok insan tarafından da ayrımcılığa maruz kaldık”
“Haspolat’ta yurtta kalıyorum, UKÜ’de okuyorum. Her ne kadar okul, salgın nedeniyle indirim yaptıklarını söylese de, ne yazık ki hiçbirimiz bu indirimin bir etkisini göremedik. Bize gelecek dönem kayıtlarında indirim olacağı söylenildi, ancak biz şu anda ekonomik olarak etkileniyoruz, şu anda zorluk yaşıyoruz. Gelecek dönem için yapılacak bir indirim bize bu süreçte yardım etmiyor. Ailemizin geliri düştü, biz de günübirlik bir iş bulamazdık. Birçok öğrenci ülkesine döndü. Bir kez gıda yardımı yapıldı. Ancak onlarca tanıdığımız ekonomik olarak bu süreçten kötü etkilendi. Birçoğumuz kiramızı ödeyemedik, market ihtiyaçlarımızı alamadık. Tüm yayımlar Türkçe yapıldığı için yeterli bilgi edinemediğimiz gibi, hastalıkla yabancıları ilişkilendiren birçok insan tarafından da ayrımcılığa maruz kaldık.”
Preciia Mubiayi: “Gelirimiz düşse de, giderlerimiz aynı, hatta artarak devam etti”
“Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde okuyor, Lefkoşa’da yaşıyorum. Okuldaki öğrenciler kendi aralarında yardım toplayarak diğer öğrencilere destek oldular. Evde yaşıyorum, aylık olarak kira ödüyorum. Ne yazık ki kiralar hiç ucuz değil, salgın sürecinde de değişen bir şey olmadı. Gelirimiz düşse de, giderlerimiz aynı, hatta artarak devam etti. Alınan kararları ise internetten öğrendim. Bence bilgilendirme ile ilgili ülkede yaşayan yabancıları genellikle unutuyorlar…”
Angel Isaac: “Kirada indirim yapılacağına, tam da salgın döneminde zam yapıldı”
“Lefkoşa’da yaşıyorum, Yakın Doğu Üniversitesi’nde eğitim görüyorum. Bu süreçte, dönemimiz için değil ama yaz dönemine kayıt yapılacağında bir indirim olacağı duyuruldu. Her ne kadar yeterli olmasa da yazda eğitim görecekler için olumlu bir şey. Gıda yardım paketi de aldım, bazı arkadaşlarım da aynı şekilde aldı. Bilgi konusunda büyük bir kirlilik yaşadığımızı söyleyebilirim, çünkü alınan kararları çok daha geç öğrendik. Kirada kalıyorum ve aylık olarak ödeme yapıyorum. Bu süreçte indirim yapılacağına, tam da salgın döneminde zam yapıldı. Ancak bizim de, ailemizin de geliri salgın yüzünden düştü. İstesek de günübirlik iş bulamazdık. Bu da çok stres vericiydi. En azından aynı fiyatı koruyabilirlerdi…”
Muhammad Kassab: “Tanıdığım birçok kişi, gidebilenler mecburen memleketine döndü, biz burada kaldık”
“Korona başladığında, patronumuz arayıp hepimize haber verdi, hiçbirimizin bilgisi yoktu. Maske zorunlu olduğunda haberimiz yoktu, markete alınmadığımızda öğrendik. Her gün her şeyi patronumuzdan öğrendik. Türkçem neredeyse hiç yok. Hükümetten veya belediyeden maddi veya gıda olarak destek almadık. Tabii ki bu süreçte ihtiyaçlarımız arttı, hayat pahalılığı da bizi etkiledi. Tanıdığım birçok kişi, gidebilenler mecburen memleketine döndü, biz burada kaldık. Şimdi ise patronumun yanında yaşıyorum, bize sahip çıkmış oldu…”
Kudakwashe Machivenyika: “Ev kiraları pahalılığını korudu”
“Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde okuyorum ve Lefkoşa’da yaşıyorum. Salgın başladığında uzaktan eğitime geçiş yaptık. Her ne kadar okul harçlarında indirime gidilse de, gözle görülür bir etki olmadı. Ev kiralarında ise hiçbir indirim veya yardım yapılmadı maalesef. Kimse bu ay daha az ödeyin gelecek aya ödeyin demedi. Okulda ise öğrenciler birlik olup ihtiyaçlılara gıda yardımı yaptılar. Bu süreçte alınan kararları hep okulun sayfasından takip etmeye çalıştım. Sağlık anlamında daha az riskle dönemi atlattık, ancak ekonomik olarak herkes epey zarar gördü.”
Tafadzwa Mupfupi: “Hükümetin öğrencilere yönelik özel bir politikası olması gerekiyor”
“Bu süreçte bizler gibi, memleketimizdeki ailelerimiz de salgın nedeniyle maddi manevi zorluk yaşadı. Herkesin geliri düştü, ancak ihtiyaçlar arttı. Salgın sürecinde, zaten var olan sorunlarımız daha da arttı. Haberleşmeden maddi sıkıntılara, günlük yaşamda etkilendiğimiz her şey gün yüzüne çıktı. Bu nedenle, hükümetin öğrencilere yönelik özel bir politikası olması gerekiyor. Burada fahiş fiyatlarla kira, okul ve ihtiyaçlarımızı ödüyoruz ve günün sonunda ekonomiye katkı sağlıyoruz. Ancak zor zamanlarda ise tamamen göz ardı ediliyoruz.”
Vakkas Hamid: “Bizim için sorunlardan biri bilgi alma oldu”
“2011’den beri Kıbrıs’ta, aynı işletmede çalışıyorum. Bir süre sonra ailemi de buraya getirerek daha uzun süre kalmaya karar verdim. Salgın sürecinde, işverenim beni arayıp bir süre işe gelmeyeceğimizi ve olanları anlatmıştı. Ülkede olan biten her şeyi ondan öğrendim. Çalışmadığımız sürede de maaşımızı ödedi. Tabii uzun süre kapalı kaldık… Hayatın önceye göre daha da pahalandığını fark ettim. Bizim için sorunlardan biri bilgi alma oldu. Devamlı alınan kararlar değişirken, tüm olanı biteni çevremdekilerden öğrenmeye çalıştım. Türkçe konuşabilsem de, henüz okuma yazmam yok… Bana göre, sağlık kapsamında alınan önlemler kötü değildi.”