1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Panos, sen de mi gittin?...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Panos, sen de mi gittin?...”

A+A-

Ulus IRKAD

(Kıbrıs barış hareketi, çok değerli bir evladını kaybetti... İki toplumlu gruplarda senelerce emek vermiş olan çok değerli arkadaşımız, büyük barışsever Panos Harçodis, önceki akşam bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı...

Kıbrıs’ın en barışsever insanlarından birisi olan çok değerli arkadaşımızın ailesine başsağlığı diliyoruz YENİDÜZEN olarak ve bu çerçevede, onun iki toplumlu gruplardan çok yakın arkadaşı Ulus Irkad’ın dün akşam onun için kaleme aldığı “Panos, sen de mi gittin?” başlıklı yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz... Işıklarda uyu sevgili Panos... Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).

 

“PANOS SEN DE Mİ GİTTİN?

Sevgili Panos uzun bir müddet olmuştu görüşmeyeli. Demin Sevgül'ün Yeni Düzen'deki köşesinden okudum. Senin ölümünü ve senin sonsuzluğa bu şekilde gidişini kabul edemiyorum.

Sevgili Panos sanırım seninle 1994 yılında karşılaşmıştık. Edebiyata, bilhassa Japon şiirine ve kısa şiirlere meraklı oluşunu şimdi de hatırlamaktayım. Mustafa Anlar’la nasıl bu konuda ortak merakınız olduğunu, senin Tolstoylar, Taolar konusunda hatta Uzak Doğu edebiyatı üzerinde de bayağı kitap okuyuşunu hayretlerle dinlemiştim senden. Çok okumak ortak paydamızdı hatırlıyorum.Çok duyguluydun, çok insancıldın  ve de Kıbrıs'ın bir an önce birleşmesini ne kadar istediğini de bana ağlayarak içten anlatır, 1974 yılında olan olaylardan dolayı ne kadar üzüntü çekip hem Kıbrıslıtürklere hem de Kıbrıslırumlara yapılanları iyi karşılamadığını ama 1974 Cunta Darbesi ve EOKA B'yi de affetmediğini söylerdin bana. Kıbrıs konusunda Kıbrıslıtürklerle bir ana önce barışıp adada barış ve huzuru devam ettirmek gerektiğini devamlı söyler ve 1963 ve 1964 olaylarının 1974 yılına da sirayet ettiğini devamlı anlatırdın. Hatırlarsın değil mi bir gün İki Toplumlu bir toplantıda Luis Diamond da söyleşimize katılmış ve çözüm ve barış vukuunda hep birlikte şarap bardaklarımızı havaya kaldırarak bu olayı kutlayacağımızı söylemişti. O da bizi terketti arkadaşım. Aynen senin gibi...Onu da buradan anıyorum.

Sevgili Panos, 2003 ve 2004 yılındaki gelişmeleri sevinçle karşılamış ve bunun tekrar ortak bir gelecek için değerlendirilmesi gerektiğini bana o günlerde buluştuğumuzda devamlı tekrarlamıştın. 1997'de karşılıklı iki toplumlu ziyaretlerde İki Toplumlu Eğitim Komitelerinde faaliyetlerinde ve ziyaretlerde  büyük emek verenlerdendin. Sen, Mehmet Tabanca, Luis Diamond, Kirliçça, Yiolanda Hristodulu, Kostis ve diğer yitirdiğimiz arkadaşlarımızın emeklerini nasıl unuturum ki?

Biliyorum şu anda tüm yitirdiğimiz arkadaşlarımız ve Luis Diamond'la birlikte şarap bardaklarınızı havaya kaldırıp dünyamıza ve ülkemize gelecek olan barışı kutlamaktasınız. Gidişinle bir değerli arkadaşımı daha yitirdim Panos biliyor musun? Gün geçtikçe arkadaşlar birbir eksiliyor Güney'den de Kuzey'den de... Bunu doldurmak zor Panosum çok zor... Biliyorum ülkemizde meydana gelecek her olumlu adımda bunu cennette hep birlikte kutlayacaksınız. Sana yıldızlar yoldaşın olsun demekten başka birşey gelmiyor içimden. Ne olur oradaki Yiolanda olsun, Kirliçça olsun, Kostis olsun tüm arkadaşlarımıza selam söyle, orada bir gün buluşacağız, onu da biliyorum. Hoşçakal benim barışçı, insan olan insan ve de duygusal arkadaşım HOŞÇAKAL... Ağlattın beni, hem de çok...”

panos-harcotis.jpg
Panos Harçotis

panos-harcotis-iki-toplumlu-bir-etkinlikte.jpg
Panos Harçotis, iki toplumlu bir etkinlikte


“Karabağ: Şimdi ne olacak?”

Pınar TARCAN

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilgili son görüşmesinde Erdoğan'ın Rusya ile "ortak merkezin" en kısa zamanda faaliyete geçmesini dilediği belirtildi.

Bölgeden alınan son haber bu. Diğer yandan en büyük soru işareti, statü.

 

Azerbaycan Şuşa'ya girerken...

Çatışmalar sırasında Azerbaycan tarafından "ele geçirilen" kasabaların yanı sıra Stepanakert'e 15 km'lik mesafedeki Şuşa kenti de 10 Kasım'da Rusya nezdinde imzalanan anlaşma ile Azerbaycan'ın olmuştu.

Karabağ'ın bu ikinci büyük kentine Azerbaycan girerken, bölgede yerleşik Ermeniler evlerini terk etmeye devam ediyor.

 

Gitmeden önce evlerini ateşe verdiler

Geçen Cumartesi günü, Dağlık Karabağ'daki etnik Ermeni köylüleri, ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak toprakların bir kısmının Azerbaycan'a teslim etmeden önce evlerini ateşe verdi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Dağlık Karabağ konusundaki çatışmaları sona erdiren anlaşma üzerine kendisini istifa etmeye çağıran protestocularla karşı karşıya. Hatta bizzat Cumhurbaşkanı Sarkisyan'dan erken seçim çağrısı aldı.

Protestolar sonrası Ermenistan yönetiminde iki yıl önceki büyük protesto dalgasının ardından başa gelen Paşinyan'a yönelik eleştiriler, yönetim değişikliğine de işaret ediyor.

Anlaşmaya arabuluculuk yapan Rusya'nın Ermenistan ile askeri ittifakı ve bir ordu üssü var, ancak çatışma sırasında bu üs aracılığıyla bir müdahale olmadı. Rusya'nın aynı zamanda Azerbaycan ile de yakın bağları var, her iki ülkeye de silah sattı.

 

Statüsü kalmayan 7 şehir

Ermenistan'ın kaybedilen topraklardan çekilmesi üzerine bölgeye Rus Barış Güçleri yerleşti.

Anlaşma içerisinde Dağlık Karabağ ve etrafındaki 7 şehrin hiçbir statü altına kalmaması kararı da bulunuyor.

Yani, uluslararası çapta tanınmayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin 28 yıllık fiilî yönetimi resmi olarak son buldu.

Azerbaycan, sivil Ermeni halkının Dağlık Karabağ içerisindeki Hankendi, Hocalı, Hocavend ve Ağdere isimli yerleşim birimlerinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin vatandaşı olmaları karşılığında kalmasına izin verdi.

Bölgeye Rus Barış Güçleri ile beraber Türk Barış Güçlerinin de gelmesi hala hem Türk hem de Rus taraflarınca tartışılmakta olup resmi bir sonuca henüz varılmadı.

Şimdi, çözülmesi gereken en kilit noktalardan biri, bölgenin statüsü olarak tarafların önünde duruyor.

 

Dağlık Karabağ hakkında notlar

***  Yaklaşık 4.400 km2'lik dağlık bir bölge.

 ***  Geleneksel olarak Hıristiyan Ermeniler ve Müslüman Azeriler yaşıyor.

***  Sovyet döneminde Azerbaycan Cumhuriyeti içinde özerk bir bölge haline geldi.

***  Uluslararası olarak Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor.

***  Bölgeyi şimdiye kadar yöneten Ermeni yetkililer, Ermenistan dahil hiçbir BM üyesi tarafından tanınmıyordu.

***  1988-94'te savaş nedeniyle tahmini bir milyon insan yerlerinden oldu ve yaklaşık 30 bin kişi öldürüldü.

***  Bölge hakkındaki tartışmalar, büyük ölçüde 1994 ateşkesinden 2020 çatışmalarına kadar sürdü.

(BİANET.ORG – Pınar TARCAN – 25.11.2020)


“Ermenistan'da kayıp askerlerin aileleri tepkili...”

Ermenistan ile Azerbaycan arasında 10 Kasım'da varılan ateşkesin ardından akıbetleri hala belli olmayan askerlerin aileleri düzenli olarak gösteri yapıyor ve yetkililerden bilgi talep ediyor.

Başbakan Paşinyan'ın yardımcısı  Nairi Sargisyan, kayıp askerlerin ebeveynlerine bilgi vererek, Başbakan'ın talimatı ile bakanlıklar arası bir komisyon kurulacağını söyledi.

Ancak Ermenistan medyasına yansıyan haberlere göre açıklama ebeveynlerin öfkesini artırdı.

Ebeveynlerden biri "Şimdi komisyon mu kuracaksınız? 5 Ekim'den beri çocuklarımızdan hiçbir bilgi alamıyoruz ve siz sadece bir komisyon oluşturuyorsunuz" dedi.

Kayıp ve Esir Askerlerden Sorumlu Komisyon Başkanı Vitaly Voskanyan ise, Mataghis, Martuni ve diğer bölgelerden cenazeler topladıklarını söyledi.

Voskanyan, “12 Kasım'dan itibaren komisyon Rusya'daki Kızıl Haç'a bilgi sağlıyor.  Farklı bölgelerden  bulmayı başardığımız canlı çocuklarımız var, anne babalara haber verdik. Komisyon çalışmaya devam ediyor. Başbakan'ın kararı ile potansiyelimizi ikiye katlayacak daha gelişmiş bir komisyon oluşturulacak. Çalışmalar gece gündüz sürüyor ”dedi.

Ermenistan geçen hafta yaptığı açıklamada hayatın kaybeden asker sayısını 2.317 olarak açıklamıştı. Ancak o günden bu yana düzenli olarak savaşta hayatını kaybeden askerlere ilişkin yeni isimlerin açıklanmasına devam ediliyor.

Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 27 Eylül'de Azerbaycan ordusu tarafından yakalanan Ermeni askerlerin insan haklarının korunması konusunda  acil bir tedbir uygulanmasına  karar verdi.

AİHM'ye başvuru, avukatlar Artak Zeynalyan ve Siranush Sahakyan tarafından yapılmıştı.

Başvuruda  esaret altındaki kişiler şöyle sıralandı:  Samvel Asatryan, Arsen Karapetyan, Norik Arakelyan, Gegham Elibekyan, Vahe Abrahamyan, Hovsep Sahakyan, Samvel Kastaktsyan, Samvel Knyazyan, Edik Tonoyan, Valery Hayrapetyan, Harutyun Gevorgyan, Arman Harutyunyan, Petroswig Mardirosyan, Lyudazary Mardirosyan Sargis Soğomonyan ve Khachik Hakobyan.

AİHM, Azerbaycan hükümetinden askerlerin ne zaman yakalandıkları, nerede tutulduğu, gözaltı koşulları ve tıbbi konular hakkında ayrıntılı belgeler sağlamasını istedi.

Bu arada Rus yetkililer savaş sırasında yaşadıkları bölgeleri terkeden 1.400 Karabağ Ermenisi'nin ise otobüslerle Ermenistan'dan Karabağ'a döndüğünü açıkladı.

(AGOS – 25.11.2020)

DEVAM EDECEK

Bu yazı toplam 1725 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar