“Para değil insan hayatı önemli”
10 yıldır bin beş yüzün üzerinde tüp mide operasyonu gerçekleştiren Operatör Doktor Serkan Ayhan:“Uluslararası kriterler uygulanmalı… Her cerrah yapamaz”
Operatör Doktor Serkan Ayhan, ‘mide’ ameliyatlarında ilk iki ay risk olduğuna ve özellikle ameliyat esnasında ‘kaçak’ testinin çok önemine işaret etti.
Son zamanlarda bu tarz ameliyatlar sonrası komplikasyonların arttığına işaret eden Op. Dr. Serkan Ayhan, bunun nedenini eğitimine obezite cerrahisi tedavisi ve olası komplikasyon yönetimi ile ilgili tam donanımlı bilgi birikimi edinmeden yola çıkan hekimlere bağladı.
“Obezite cerrahisinde en sık ölüm nedeni embolidir. Hastaya emboli tedavisi mutlaka uygulanmalı”.
Tüp mide’ operasyonunun son durak olması gerektiğinin altını çizen Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, “Hasta önce ameliyatla ilgili bilgilendirilmeli. Gerekli yönlendirme ile kilo verilmesi mümkün olmazsa, bu ameliyata yönlendirilmeli. Kişiler sadece cerrah değil, psikiyatri ve diyetisysen yardımı da almalı.”
Devrim DEMİR
Obezite (mide küçültme) operasyonlarının ölümle sonuçlanması ülkede tedirginlik yarattı, uzmanlar ölümlerin nedeninin “emboli” olduğunu belirtti.
Günümüzde her geçen gün büyüyen bir tehlike olarak karşımıza çıkan obezite, daha pek çok sağlık sorununu da peşi sıra getiriyor. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen insanlar "Laparoskopik gastrik bypass (Kapalı Yöntem), Gastrik Bypass, Balon, Kelepçe ve Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide)" gibi ameliyatları tercih ediyor.
Son zamanlarda yaşanan ölümler ise olayın ürkütücü yanı... Mide ameliyatı olduktan 3 hafta sonra, 13 Ocak’ta yaşamını yitiren 27 yaşındaki Cansu Özkan’ın ardından, geçtiğimiz günde de 50 yaşındaki Döne Şanverdi, ameliyattan 2 hafta sonra yaşamını yitirdi.
10 yıldır bin beş yüzün üzerinde tüp mide operasyonu gerçekleştiren Operatör Doktor Serkan Ayhan, ‘mide’ ameliyatlarında ilk iki ay risk olduğuna ve özellikle ameliyat esnasında ‘kaçak’ testinin çok önemine işaret etti.
YENİDÜZEN’e konuşan Ayhan, “Eğer vücut kütle indeksiniz 35 ile 40 arasında ve hali hazırda şeker, yüksek tansiyon, uyku apnesi, astım, eklem problemleri gibi yandaş hastalıklarınız varsa yine sağlığınız tehdit altında demektir ve acil kilo vermeniz gerekir. Eğer vücut kütle indeksiniz 35’in altında ise hâlâ şansınız var, iyi bir bariartik diyetisyen ve egzersiz ile obeziteden kurtulabilirsiniz” dedi.
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, ‘tüp mide’ operasyonunun ciddi bir olay olduğunu, kişinin yaşam şeklinin tamamen değişeceği için, tek bir cerrahtan değil birkaç cerrahtan görüş aldıktan sonra ameliyata karar verilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Ayhan: “Uluslararası kriterler uygulanmalı… Her cerrah yapamaz”
Operatör Doktor Serkan Ayhan, “Günümüzde etkinliği kanıtlanmış, risk oranları düşük olan, en sık uygulanan mide küçültme ameliyatı tüp mide Ameliyatıdır. Türkiye’de 15 yıllık geçmişi olan tüp mide ameliyatının tıptaki adı ‘sleeve gastrektomi’dir. Mide küçültme ameliyatının günümüzde uygulanan diğer çeşidi ise 'gastrik bypass' ameliyatıdır. Bu tip ameliyatların da uluslararası kriterleri var, her cerrah bu ameliyatı yapamaz. Her cerrah yapamaz dememizin nedeni, obezite cerrahisi eğitimi alacak, eğitimle ilgili belli bir ameliyat serisine ulaşacak olası bir komplikasyon geliştiğinde ona müdahale etmeyi bilebilecek donanıma sahip olduktan sonra genel cerrah olacak doktor bu ameliyatlara başlayabilir” dedi.
“Para değil insan hayatı”
‘Tüp mide’ ameliyatlarının hızlı bir şekilde yaygınlaştığına dikkati çeken Operatör Doktor Serkan Ayhan, son zamanlarda bu tarz ameliyatlar sonrası komplikasyonların arttığına işaret etti, bunun nedeni olarak da, eğitimine obezite cerrahisi tedavisi ve olası komplikasyon yönetimi ile ilgili tam donanımlı bilgi birikimi yapmadan bu yollara çıkan hekimlerden dolayı bu sıkıntıların yaşanabileceğini kaydetti. Ayhan, bu tür ameliyatlarda tüm dünyada uygulanan bir kriterler olduğunu belirtti, hastanın mutlaka tüm sağlık kontrollerinden geçirilmesi gerektiğine değindi.
Dr. Ayhan’ın ifadeleri şöyle: “Çıkan rakamsal veriye bakıyoruz. Sınır 40 üzeri ise hasta mutlaka sağlığı için ameliyat olmak zorunda. Tüm dünyada kriter bu. Hasta gelir, ben ameliyat olacağım, parası neyse vereyim değildir olay. Bu ameliyattan önce hasta 1 gün önce yatırılır ve tüm kontrolleri yapılır. Ameliyat sonrası emboli dediğimiz (pıhtı) oluşmaması için emboli tedavisi uygulanır. Obezite cerrahisinde en sık ölüm nedeni ‘emboli’ bacaktaki pıhtının kan yolu ile atması. İkinci ölüm riski ise tecrübe eksikliği ile birlikte olan kaçaktır. Hastaya emboli tedavisi mutlaka uygulanmalı.“
Ayhan: “Ameliyatta kaçak testi çok önemli”
‘Tüp mide’ ameliyatlarında sıklıkla konuşulan ‘kaçak’ olayına dikkati çeken Operatör Doktor Serkan Ayhan, ameliyat sırasında dikişlerin patlamasında en büyük etkenin kullanılan zımbadan kaynakladığına değindi.
Midenin kesildikten sonra, iyi bir şekilde zımbalanması gerektiğine dikkati çeken tecrübeli Doktor Ayhan, “Mutlaka bu ameliyat esnasında kaçak testi yapılmalı. Ameliyatın ertesi günü yapılan kaçak testi riskli olabilir çünkü hasta için yeniden ameliyat yapılamaz. İlk iki ay bu ameliyattan sonra çok tehlikeli, hastanın hayati riski vardır, beslenme programı çok dikkate alınmalı. Kaçak oluşan hastalarda, yemek borusunun birleştiği yerde apse oluşur gıda artıkları ve bakteriler birleşir hasta nefes alamaz diyaframı delerek akciğere ulaşır. Bu sonuçlar ne yazık ki ölümle sonuçlanır. Bu tarz ameliyatlarda en önemli üç şey iyi doktor, iyi malzeme ve uyumlu hastadır” dedi.
“Tecrübeli hekim, kaliteli malzeme, uyumlu hasta”
Operatör Doktor Serkan Ayhan, obezite cerrahisi gibi cerrahilerde başarıyı ameliyat sonrası üç şeyin sağladığına işaret etti. Ayhan,”Obezite ameliyatları başarılı hekim, ameliyatta kullanılan kaliteli malzeme ve hasta uyumu. Hasta mutlaka uyum ve ahenk içinde olmalı.”
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, ‘tüp mide’ ile ilgili uyardı:
“Tüp mide son durak olmalı”
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, son dönemlerde ‘tüp mide’ ameliyatlarına ilişkin yaşanan ölümlerle ilgili hastaların yakın geçmişinde bir ameliyat öyküsü olduğunu söyledi. Soru işaretleri olan ölümlerin otopsi sonucu belirleneceğine değinen Gürkut, obezite ameliyatlarında kurallar olduğunu söyledi. Hastanın bütünlüğünü korumak adına tüm bilgilerin paylaşılması gerektiğini ifade etti.
‘Tüp mide’ operasyonunun son durak olması gerektiğinin altını çizen Gürkut, “Hasta önce ameliyatla ilgili bilgilendirilmeli. Gerekli yönlendirme ile kilo verilmesi mümkün olmazsa, bu ameliyata yönlendirilmeli. Kişiler sadece cerrah değil, psikiyatri ve diyetiysen yardımı da almalı. Hastanelerde bu operasyonu yapan cerrahlar var bütün hekimlerin tek tek denetlenmesi mümkün değildir. Halkın bu konuda iyice bilinçlendirilmesi gerekir. Kişinin estetik değil, yaşam biçimini değiştirecek bir operasyona gireceği konusunda iyice bilgi sahibi olmalıdır. Tek bir cerrahtan değil, deneyimli birkaç cerrahın görüşüne mutlaka başvurun ve ameliyat kararı alın. Sadece anestezi ile oluşacak komplikasyonlar bile tehlike arz eder. Hekimlerinize iyi danışın” dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Müfit C. Yenen:
“Obezite ameliyatları cerrahi dışı zayıflama yöntemlerinden sonuç alınamayan hastalarda uygulanabilir”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Müfit C. Yenen, “Obezite ameliyatlarının cerrahi dışı zayıflama yöntemlerinden sonuç alınamayan hastalarda uygulanabildiğini” belirtti.
Yenen, son günlerde ülke gündeminde yankı yaratan ve güvenilirliğinin sorgulanmasına neden olan obezite ameliyatları hakkında açıklamalarda bulundu. Obezite ameliyatlarındaki risk oranının binde 2 ile binde 4 arasında değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Müfit C. Yenen, bu oranın basit bir safra kesesi ve apandisit ameliyatı için de geçerli olduğunu söyledi.
“Obezite ameliyatları, alanında uzman hekimlerce, tam donanımlı ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerinin bulunduğu merkezlerde gerçekleştirildiğinde hastalara sağlıklı bir yaşamın kapılarını açıyor” diyen Başhekim Prof. Dr. Müfit C. Yenen, genel anestezi altında gerçekleştirilen tüm ameliyatların belirli riskler içerdiğini belirtti. Dr. Yenen, obezite ameliyatı için geçerli risk oranının ise basit bir safra kesesi ve apandisit ameliyatı için de geçerli olan binde 2 ile binde 4 arasında değiştiğini söyledi.
Prof. Dr. Müfit C. Yenen “Obezite ameliyatlarının cerrahi dışı zayıflama yöntemlerinden sonuç alınamayan hastalarda uygulanabildiğini” belirtti.
Cerrahi dışı zayıflama yöntemlerinden diyet, egzersiz vb. programlar için uzman yardımı alınmasına rağmen başarı sağlanamayan hastalarda, ameliyat opsiyonunun değerlendirilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Müfit C. Yenen, obezite cerrahisi kararı öncesinde hastanın vücut kitle indeksi ve yandaş kronik hastalıklarının varlığının da göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti.
Obezite cerrahisinin bir ekip işi olduğuna da değinen Prof. Dr. Müfit C. Yenen, ameliyat kararı verirken hastaların doktor tercihi kadar, merkezin sahip olduğu ameliyathane ve yoğun bakım donanımı, ameliyat sonrası hasta bakım hizmetlerinin kalitesi ve diyetisyenlerin varlığına da dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı.