Fehime ALASYA

1951 yılında Metal işleme atölyesi olarak hizmet vermeye başlayan Paralik, su ısıtması için güneş enerjisi pazarı gibi konularda uzmanlaşarak, gün be gün kendini geliştiriyor.

Geçmişten günümüze dek gelinen serüveni ADRES okuyucuları ile paylaşan şirket, sadece iç piyasa ile çalışmanın yeterli düzeyde olmadığına değinerek, ihracatın önemine değindi. İhracatı arttırabilmenin farklı yollarını anlatan Paralik, devlet tarafından sağlanan çeşitli imkanların da araştırılıp, değerlendirilmesi gerektiği inancını paylaştı.  
Müşteri profili inşaat firmalarından, inşaat sektörüne, turizm sektör girişimlerinden iş merkezleri ve kişilere uzanmakta olan şirket, 1951 yılında Lefkoşa’da Kemal Paralik tarafından kuruldu.

İşletmede, üçüncü nesil olarak şirketi ayakta tutmaya çalışan Çavlan Paralik, şirket direktörlüğünü üstleniyor.

2000 yılından beridir şirket içerisinde olan Paralik, İngiltere’den İşletme bölümünü bitirip, Ada’ya dönerek aile şirketinde yerini aldığını anlatıyor.  

Termosifon sektörüne yatırım yapan, alt yapısını bu uğurda güçlendiren ve yeni teknolojiye geçen şirket, güneş panelleri ithali, kurulumu, yerden ısıtma sistemleri ithali gibi hizmetlerle, doğa dostu projelerle, sektörde yer alıyor.

Kendi ürettiği ürünleri bazı Arap ülkelerine ihraç eden şirket, üretiminin yaklaşık yüzde 15’ini ihraç ediyor.

Belli standart üretimin yanında, özel üretimlerle de piyasada yer bulan şirket, aynı zamanda ithal ürün de pazarlıyor. Üretimin yanında ithal ürün de pazarlayan şirket, özellikle inşaat sektörü ve yeni yapılan oteller ile yakın ticari ilişkilere sahip.

Kış aylarında sakin bir dönem geçiren şirket, bahar girişlerinde ve yaz aylarında depo satışları ve güneş kolektörlerinde yoğunluk yaşıyor.

HİZMETTE ADIM ADIM DAHA İLERİYE…

Adada aranan bir marka olan Kemal Paralik Metal İşleri Ltd. ürünlerin sadece üretim ve satışını değil aynı zamanda kullanım bakım ve güvenlik ile ilgili danışmanlık ve rehberlik hizmetleri vermekte.  

Şirket, polietilen su depolama tankları üretimi yanında ilerleyen zamanla hizmetlerini de genişletmiş. Tekli veya çoklu su ve atık su arıtma teknolojileri, su sirkülasyon aparatları vb. gibi konularda müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışmalara başlayan firma, emaye boyler üretimine de yatırım yaparak, boyler üretim hattını geliştirdi.

Hizmetlerini genişleterek tek üniteli veya güneş panelleri ile entegre çalışabilecek ısı pompası gibi merkezi mekan ısıtma/soğutma ve sıcak su sistemleri sağlamaya başlayan firma, yıllar içerisinde pek çok yatırım ve yenilikle şirketin dönüm noktalarını belirlemiş oldu.

2015 yılında yapılan yeni girişimde ise, şirket, metal yapı iskelesi üretimi veya çelik mertek ve çerçeve uygulaması ile cephe ve çatı izolasyonu sağlayan sandviç panel kullanarak ambar yapımına başladı. Aynı sene, boyler üretim hattına bir yatırım gerçekleştirerek, boylerlerin performansını ve üretim maliyetlerinde de avantaj sağladı.

Üretim tesisinin ilk yıllarından bir fotoğraf

“DEVLET DESTEKLERİ BİZİM İHRACATA YÖNELMEMİZE VESİLE OLDU”

Devlet desteklerinin, üreticileri ihracata yönlendirmekte büyük etken olduğunu ifade eden Paralik, “Özellikle ekonomi bakanlığı, son yıllarda ihracatı desteklemek için, fuar veya navlun destekleri ile sektöre çok faydalı olduğunu düşünüyorum.

Son 2 yıldır, ihracat ile uğraşıyoruz, gerek kendimizi geliştirmek, gerek bu altyapıyı çalışmak, hazırlanmak, bunları araştırmak, geriliklerimiz, maliyetlerimiz gibi konulara eğildik ve 2016 yılı başı ihracata başladık.

Bu gibi devlet destekleri bizim ihracata yönelmemize vesile oldu” dedi.

ORGANİZASYONLARIN ÖNEMİ

Gelişen teknolojiye karşın, bire bir iletişimin fuar ve yurt dışı organizasyonlarında çok önem arz ettiğini anlatan Paralik, bu bağlamda devlet desteklerinin de önemine bir kez daha vurgu yaptı, haksız rekabetin önlenebilmesi için sıkı denetim ve ağır cezaların konulması gerektiğine değindi.

Paralik, “Bana göre bu tarz çalışma ve desteklerin çok önemi var. Dünya sanal ortamdan dolayı çok küçüldü gibi görülse de firmalar yine de yüz yüze görüşme istiyor. Kimse sanal ortamda ticaret yapmak istemiyor.

Bu bağlamda fuarlar bizim için büyük önem arz ediyor.  Yurt dışı fuarları çok önemlidir, biz ihracata bu sayede başladık.

Tabii yurt dışındaki piyasada rekabet etmek de zordur ama elimizden geleni yapıyoruz.

Ada içerisindeki rekabete değinecek olursak, rekabetin olmadığı yerde gelişimin olmayacağını düşünüyorum. Rekabet varsa gelişirsiniz, daha iyi hizmet vermek zorunda kalırsınız. Ne yazık ki ada içerisindeki rekabet boyutları değişti, piyasa şartları değişti. Piyasaya yeni giren birçok firma, fiyatları alt üst ediyor, haksız rekabet de çok fazla yaşanıyor. Bir alanda sertifika almak istediğiniz zaman bunu kurup idame ettirmek çok zor ve külfetlidir. Bunları yapma mecburiyetinde olunmayan bir piyasa var. Biz her türlü külfete katlanıp bunu yapıyorsak, bunu yapmayan şirketlerle rekabet etmem çok zordur.

Sıkı denetim ve ağır cezalar konmalı. Belki bu sayede haksız rekabet olmaz…”