Paranın değiştirdiği ahlak
Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki ar, namus, prensip, karakter, ahlak vs. gibi kavramlar, yerini paranın rengine kaptırmıştır. Para yüzünden tüm değerler ve güven duygusu ortadan kalkmıştır. Azalan ve daha karakteri bozulmamış insanlar ne kadar mücadele ederlerse etsinler, para insanların kanına öyle bir işlemiştir ki, sizi dikkate bile almıyorlar.
En dürüst dediğimiz kişiler bile, para yüzünden dürüstlüğünü değiştirebiliyor. Kolay satın alınan insanlar olduğu gibi, büyük rakamlar yüzünden karakterini ve şahsiyetini satan insanlar da yok değildir günümüzde.
Bulunduğu makamı kötüye kullanıp rant elde etmek, marifet olmuştur. Çünkü herkes insanlara cebindeki paraya göre değer vermeye başladı. Yaptığınız işin veya parayı nasıl kazandığınızın hiçbir önemi yoktur.
Cebinizde paranız varsa, itibarınız da var demektir. Herkes sana gereğinden fazla değer verir ve ilgi gösterir. Neden? Çünkü para her kapıyı açar mantığı ön plandadır.
Bu dünyada dürüst yaşayan insanlara ya ahmak ya da aptal deniliyor. Yani namuslu, ahlaklı ve erdemli yaşamanın artık çok da fazla önemi kalmamıştır. Futbolumuzda yaşanan olayları çok iyi biliyoruz. Her yıl şike konusunda çeşitli olaylar gözümüzün önünde cereyan etmesine rağmen bir türlü ispat edilemiyor. Ve deniliyor ki, “Şikenin ve yolsuzluğun ispatı mı olur?.” Bu mantık, yolsuzluğun yapılmasının en önemli güvencesidir.
Bu düşünce, insanların ahlaki değerlerini bozduğu gibi, emeğin hırsızlığına, yapılanın cezasız kalmasına da neden oluyor. Para öyle bir girdi ki insanlarımızın hayatına, “kısa yoldan köşeyi dön de nasıl dönersen dön” zihniyeti ön plana çıkmıştır.
Seçimlerde dönen paralar. İhalelerde yaşanan yolsuzluklar. Spor karşılaşmalarında ortada dönen paralar. Makam sahibiyken elde edilen mal varlıkları ve paralar. Bütün bu olaylar paranın karakterimizi ne kadar etkilediğini göstermiyor mu? Yani para iliklerimize öyle bir işledi ki, artık para yüzünden tüm değerlerimizi kaybetmiş bulunuyoruz.
FIFA da yaşananlara bakınız. Futbolun merkezi olan bir kurumda yaşananlar insanların dudaklarını uçuklatacak cinsten. Öylesine büyük yolsuzluklar yapılmış ki, insanın aklına gelemeyecek paralar ceplerine girmiş. En güvenli kurumun başında olan kişiler bile para karşısında ahlaki değerleri kaybetmişlerdir.
Futbolun temelinde disiplin ve ahlak yatır. Başarıyı yakalamak istiyorsan, disiplinli ve ahlaklı olmalısın. Tıpkı Atatürk’ün dediği gibi “Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözlerindeki gibi kişiliğe sahip olunmalıdır.
Ancak ne yazık ki bunlar sadece söylemlerde kaldı. İnsanlar içindeki para hırsı ve para sevgisi artık bu gibi söylemlerin kendileri için bir anlam ifade etmediğini gösteriyor.
Şimdiki dünyada felsefe değişmiştir. “Ben insanlarımızın hırsız, disiplinsiz, ahlaksızı ve aynı zamanda karaktersizini severim” cümlesi ile yer değiştirmiştir.
Üzgünüm ama ne yazık ki dünya bu noktadadır.