Pasaportunu verdiniz mi şimdi?
"Kuzu kuzu" derler, "razı olmak" anlamında...
Öylece, meyil meyil bakar, ses etmezsiniz...
İsyanınız yoktur...
Yeterince direnmezsiniz...
Seyircisiniz...
Bir gün, nasılsa "sıra size gelmez..."
"Nolacak canım, kendi seçimleri"dir genelde...
* * *
Koyun gi
"Kuzu kuzu" derler, "razı olmak" anlamında...
Öylece, meyil meyil bakar, ses etmezsiniz...
İsyanınız yoktur...
Yeterince direnmezsiniz...
Seyircisiniz...
Bir gün, nasılsa "sıra size gelmez..."
"Nolacak canım, kendi seçimleri"dir genelde...
* * *
Koyun gibi derler...
Tam da koyun gibi...
Güdülürsünüz...
Bir çobana razısınız...
Nereye sürerse...
Sürünün bir parçası olmak dışında yoktur bir gaileniz...
* * *
Kuzu çaldı adam...
Sattı...
Parasıyla "kerhaneye" gitti.
"Zevk"ini yaptı...
Eğitim, sağlık, kültür gibi "temel işlevlerinin" yanı sıra devlet de "sosyal" anlayışıyla bu imkanı sundu yurttaşına...
* * *
Polis, bu memlekete "çalışmak" için gelen "tek bir sektör"ün ağır işçilerine "ayrıcalık" yapıyor!..
"Gece kulübü" sektörünün...
Pasaportlarına el koyuyor insanların, yasada adı "konsomatris" diye geçen ve aslında yine yasada "fuhuş yap(tırıl)madıkları iddia edilen kadınların.
Onların "çalışma izni" olmadan adaya girme şansları da yok!
"Turist" olamazlar yani.
Yalnızca ve sadece "doğdukları ülkelere" bakılarak ve isimlerine, tiplerine çoğu zaman; Ercan'a ayak basar basmaz "fahişe" muamelesi görüyorlar doğrudan...
- Çalışma iznin nerede?
- Patronun geldi mi?
Ve el konuyor pasaportlarına...
"Kaçmasınlar" diye...
"Kölelik" sisteminin bekçiliğini yürütüyor, devlet adına, polis.
Pasaportlarına el koyuyor polis ki, patronları 'yat' dedikçe yatsınlar, 'seviş' dedikçe sevişsinler, 'bedenini sat' dedikçe satabilsinler diye.
* * *
Markete "toplu" gidiyorlar ve "gözetim" altında...
Sağlık kontrolüne...
Uyumaya...
Çamaşıra...
Gezmeye...
Ve "hizmet" veriyorlar...
-"Kamusal hizmet" , ne olacak (!)
- "Dünyanın en eski mesleği" sonuçta (!)
* * *
Şimdi uzanınız rahat koltuğunuza ve bir "empati" turuna çıkınız...
Yumunuz gözlerinizi...
Düşününüz ki "alış-veriş" yapmanız "izne" tabi olacak...
Başınızda bir "bekçi"...
Sizi bekleyecek kapıda...
İzinle "ev"den çıkacak, izin süresi kadar dışarı kalacaksınız.
Kiminle "yatacağınıza" patronunuz karar verecek...
"Patrona ne kadar ve niçin borçlu" olduğunuzu bilmeyeceksiniz!..
Gerektiğinde paranıza el konacak.
Ve "yeter artık" deyip, gidemeyeceksiniz çünkü "seyahat belgeniz" sizin değil, polisin çekmecesinde duracak.
* * *
Kuzu çaldı adam...
Gece kulübünün renkli ışıkları arasında 'soldurdu' bedenini...
Polisin başına ikinci bir iş açtı böylece.
Çünkü, güya "yasak" fuhuş ülkemde...
"Hırsızlık" dosyası ile günü geçirecek polisin önüne, bir de "fuhuş" araştırması çıktı şimdi!..
Ve "sermayedar" yine yırttı paçayı...
İşin faturası "sıradaki kız"a çıktı!..
Olga mı, Natalie mi, Swetlena mı, Natasha mı ne fark eder ki!..
"Kölelik" sistemini "kale gibi" korurken devlet, biz "kuzular"ın hayalleri çalınmadıkça, değişmezdi kaderleri...
* * *
Bir aracın içerisinde, "fuhuş"un yasak olduğu ülkemde "sağlıklı yaşam" için (!) rutin kontrollerine götürülen kadınların bir kez daha "devrildi" hayatları...
Biri öldü...
Ne yaptı "devlet", el koyduğu pasaportunu ailesine verdi mi şimdi?
Yoksa...
Yine patronuna mı?
Aynı pasaportla, belki yeni "kurbanlar" sürülsün diye "insan pazarı"na...
Ve bu 'orosbu' düzen böylece sürsün, gitsin diye...
* (Fotoğraf için KIBRIS gazetesine ve Güren Tilki'ye teşekkür ederim.)