1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Patriç’e (Tuzluca) dönen kavşakta bir Kıbrıslırum kayıp şahsın gömüldüğü anlatılıyordu…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Patriç’e (Tuzluca) dönen kavşakta bir Kıbrıslırum kayıp şahsın gömüldüğü anlatılıyordu…”

A+A-

OKURLARIMIZ BİLDİKLERİNİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDİYOR…

 

Bir okurumuz bizi ziyaret ederek, daha önce de bu sayfalarda yer verdiğimiz olası bir gömü yeri hakkında verdiği bilgileri daha ileri götürmek üzere uydu fotoğrafları aracılığıyla bizimle birlikte bir çalışma yaptı.

Okurumuzun söylediklerine Ekim 2017’de bu sayfalarda yer vermiştik. O günlerde şöyle yazmıştık:

“Patriç’e dönen yolun sağına bir “kayıp” gömüldüydü…”

Bir okurumuz şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Ben bu olaya bizzat tanık olmadım ancak anlatılanlara tanık oldum ve bunu da sizinle paylaşmak isterim.

Mağusa’dan Karpaz’a giderken, Patriç’e (Tuzluca) dönen yol vardır. Bu yola döner dönmez, yolun sağında bulunan ağaçların altına “kayıp” bir Komikebirli Kıbrıslırum’un gömülmüş olduğu anlatılmaktaydı. O zamanlar efkaliptonun (herhalde en uzunu olmalı) civarında gömdükleri söyleniyordu bu “kayıp” şahsı… Lütfen araştırınız…”

Bu okurumuza paylaştığı bu bilgiler için teşekkür ederiz.

Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarımızı isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni aramaya davet ediyorum. Kayıplar Komitesi’yle temas etmek isteyenler 22-83607 numaralı telefondan Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Asistanı Mine Balman’ı arayabilirler…”

Okurumuz bu konuda 1974’te savaştan sonra Eylül ayında Komikebir’de (Büyükkonuk) bir sohbete tanık olduğunu, köy kahvehanesinde Komikebirli “kayıp” bir Kıbrıslırum’un öldürülerek Patriç’e dönen yolda, kavşağın üzerinde sağ tarafta bir efgaliptonun altına gömülmüş olduğunun anlatıldığını belirtti ve bu konuda bizimle birlikte uydu fotoğrafları üzerinde çalışma yaptı.

2003 tarihli uydu fotoğrafında Patriç (Tuzluca) kavşağında iki efgalipto ağacı görülürken, 2017 tarihli güncel uydu fotoğrafında kavşakta sağdaki iki efgalipto ağacından birinin kesildiği görülüyor. Burada halen yol inşaatı devam ediyor…

Okurumuzun bu duyumunu Kayıplar Komitesi’nin de dikkatine getirdik ve bölgenin koordinatlarını ve uydu fotoğraflarını Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum yetkililerine gönderdik.

Uydu fotoğrafları üzerindeki çalışmamıza yardımcı olan gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Mert Ödağ’a ve bu konuda bizimle bildiklerini paylaşan okurumuza çok teşekkür ederiz…

 


 

BASINDAN GÜNCEL…

 

POLITIS:

“Dikomo çöplüğünde kalıntı bulmak mümkün değil…”

POLİTİS gazetesi 21 Kasım 2017 tarihli sayısında Aşşalı “kayıplar”dan geride kalanların “Dikomo çöplüğüne taşındığı” yönündeki çeşitli haberler üzerine, bu eski çöplükte “kayıplar”a ait kalıntıları bulmanın mümkün olamayacağını yazdı.

Cyprus Dialogue Forum’un günlük İngilizce olarak dağıttığı bültende yer alan habere göre POLİTİS gazetesi ön sayfasından verdiği haberde “Eğer Dikomo eski çöplüğünde kazı yapılsa dahi, öldürülmüş Aşşalılar’dan geride kalanların bulunması imkansız gözüküyor” diye yazdı.

1995-96 yıllarında Afanya (Gaziköy) dışındaki Ornuda’daki (Orniti – ya da Tavukçu Çiftliği) Arif Efendi Çiftliği’ndeki kuyuların boşaltılarak burada bazı kuyularda gömülü olan “kayıplar”dan geride kalanların Dikomo eski çöp alanına taşındığı yönünde Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, geçtiğimiz günlerde Kayıplar Komitesi’ne bilgi vermişti…

POLİTİS gazetesindeki haberin devamında özetle şöyle deniliyor:

***  Dikomo eski çöplüğünde “kayıp” kalıntılarını bulma görevini imkansız kılan bir dizi neden vardır. Öncelikle bu bölge 3 bin metrekarelik bir bölgedir ve 2000 yılında (bu tarih yanlıştır – 2010-2012 olması gerekir. S.U.) AB fonları ile rehabilite edilmiştir. İkincisi buraya atılan atıklar evlerden çıkan atıklar değildi sadece, aynı zamanda kimyasal ve sanayi atıkları da buraya dökülüyordu. Üçüncüsü buraya atılan atıklar gömülmüyor, yakılıyordu.

***  Aşşalı “kayıplar”dan geride kalanları aramak üzere kazılar yürütmenin fizibilitesini inceleyen ilgili yetkililer, bu faktörleri dikkate alıyorlar.

***  Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, dün yaptığı açıklamada kalıntıların taşınmasının asker tarafından değil bazı Kıbrıslıtürk şahıslar tarafından yapıldığını söyledi ve bu yönde herhangi bir kanıt bulunmadığını belirtti. Küçük, kalıntıların taşınmasının yeni bir şey olmadığını, bunun Dohni’de de yaşandığını söyledi. Ancak Küçük’ün bu iddiası, geçtiğimiz Perşembe günü kendisinin bizzat Kayıplar Komitesi toplantısına sunmuş olduğu bir doküman tarafından kolayca boşa çıkarılabilir. Çünkü Küçük bu dökümanda kamyonların gömü yerinden içinde “kayıplar”ın kalıntıları bulunan toprağı bir hafta süren bir operasyonla taşıdıklarını belirten bazı ifadeler sundu, hiç kimse de bu “atıklar” hakkında hiçbir soru sormadı.  Böylesi bir operasyonun parasını kimin ödediği sorusu da akla geliyor. Hangi Kıbrıslıtürkler işlerini güçlerini bırakıp kendi kamyonlarını alarak, kamyonların benzinini kendi ceplerinden ödeyerek, yayımlanmış ifadelere göre Türk yetkililerin emri üzerine öldürülmüş bir grup sivilin toplu mezarındaki kanıtları yok etmeye girişmiştir? Bunun bir de siyasi açısı vardır. Rauf Denktaş ve Türk ordusu altındaki işgal rejimi,  her ne pahasına olursa olsun, Ornuda’daki kalıntıların ortadan kaldırılmasını istiyordu.

***  Bu kalıntıların taşınmasının zamanlaması da tesadüf değildir çünkü ABD Kongresi  Kıbrıs kökenli beş Amerikan yurttaşının 1974 yazından beridir “kayıp” olduklarını ve bunların akibetinin araştırılması kararını 1994’te almıştı. Amerikan Büyükelçisi Robert Dillon bu araştırmaya başkanlık etmiş ve raporunu 1998’de Kongre’ye sunmuştu ve bu raporda da bu beş “kayıp”tan sadece birisinin, Andreas Kasapis’in akibetinin belirlenebildiğini belirtmişti. Onun kalıntıları Mora’da (Meriç) bir toplu mezarda bulunmuş ve ondan geride kalanlar DNA testleri ardından aynı yıl ailesine iade edilmişti.

***  İkinci bir Amerikan yurttaşı olan Hristakis Hacıhristudias ise, Ornuda’daki kuyulara köylüsü Aşşalılar’la birlikte gömülmüştü. İşgal kuvvetleri Andreas Kasapis’in kalıntılarını rahatlıkla verirken, Hacihristudias’ın kalıntılarının da bulunduğu 70 kişiden fazla “kayıp” sivilin öldürülerek gömüldüğü toplu mezarın açılmasını istemiyordu…

FİLELEFTHEROS gazetesi de aynı konudaki yazısında 2006 yılında Ornuta’daki üç kuyudan Aşşalı bazı “kayıplar”ın kalıntılarının Dikomo eski çöp alanına taşındığını, Türk tarafının da bunu bildiğini ancak “kayıplar”ı sonsuza kadar kaybettiğini yazıyor.

ss-008.jpg

2006-2007 YILLARINDA YAZDIKLARIMIZ…

Bu konuda bu sayfalarda 2006-2007 yıllarında okurlarımızın Arif Efendi Çiftliği’yle ilgili aktardığı bilgileri paylaşmıştık…Bu yazılarımızdan bazıları şöyleydi:

“28 Haziran 2007 tarihinde “Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler” yazı dizimizde bir okurumuzun bu konuda verdiği bilgileri yayımlamıştık. 28 Haziran 2007’de yayımladığımız bu bilgi notunda okurumuz şunları anlatmıştı:

“Aşşalı (Paşaköy) ve Afanyalı (Gaziköy) bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar, Arif Efendi Çiftliği civarında bulunan kuyularda gömülü olabilir. Bu yer, Afanya (Gaziköy) girişinde çok eski bir çiftlik idi... Burası Ornuta ya da “Tavukçu Çiftliği” diye de biliniyor. Bir zamanlar bu yer o kadar büyük bir çiftlik idi ki ayrı muhtarı vardı. Ancak EOKA döneminden itibaren burada yaşayan Kıbrıslı Türkler dağıtıldı, çiftlikten kaçırıldı ve çiftliğin yalnızca kalıntıları kaldı... Bu çiftlik Türk arazisi idi ve Beliğpaşalar’a aitti...  Afanya (Gaziköy) girişindeki su kemerleri civarında, bazı kuyular mevcuttur. Aşşalı ve Afanyalı bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın bu kuyulara gömülmüş olduğu sanılıyor.”

29 Haziran 2007 tarihinde ise bir başka okurumuzun bu konuda anlattıklarını yayımlamıştık. Bu okurumuz da şunları söylemişti:

“Arif Efendi Çiftliği’nde Aşşalı ve Afanyalı “kayıp” Rumlar’ın gömülü olduğu yönünde dün yazdıklarınızı okuduk. Kemerleri arkanıza alıp yolun karşısına baktığınız zaman, burada yıkıntılar görürsünüz. Sıra kuyular bu civardadır. Ancak Amerikan vatandaşı bir Aşşalı Rum’un (Paşaköy) kemikleri Türk tarafının izniyle 1990’lı yıllarda Amerikalılar tarafından kazı yapılarak bulunup alınıp götürüldükten sonra, bu sıra kuyular açılarak boşaltıldı. Bu kemiklerin nereye taşındığını, o bölgenin kamyon ve şiro sahipleri çok iyi biliyor.

Amerikalı Aşşalı, Manya ovasında vurulmuş ancak adam ölmemişti. Manya ovası, Paşaköy’den (Aşşa) Aslanköy’e giden bölgedir. Bu adam ölmemiş ve kuyuya doğru sürünerek gidip su içmeye çalışmıştı. Onu vuranlar bunu farkedince, onu yakmışlar ve sonra da üzerine toprak atmışlardı...”

 

 

 

Bu yazı toplam 2251 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar