PAZAR EN ZALİMİDİR GÜNLERİN
Pazar en zalimidir günlerin... T.S. Eliot’ün ünlü “Nisan en zalimidir ayların” dizesine “metinlerarasılık” yapacak olursak... Bir konferansta ağzım açık dinlemiştim: Eliot bu dizeyi niye yazmış biliyor musunuz? Nisan’da evlenmiş ve evliliğinin ardından yazmış. İktidarsızlık gibi bir problem olabilirmiş. Şair olmak zor valla! Sen mezardayken bile hikâyeler uydurup duracaklar hakkında. En iyisi dürüst olmak ve yaşarken her şeyi anlatmak… Bir işe yararsa tabii... Çok açık ve net söylüyorum: Pazar en zalimidir günlerin. İstatistiklerle bile destekleyebilirim. Yalnız yaşayanların büyük oranda intihar ettiği gün bu...
Peki, şairimiz metinlerarasılık dümeniyle T.S. Eliot’tan aparttığı bu dizeyi neden yazmıştır? Belki yıllar boyunca evli bir adama âşık olmuştur ve Pazarları değil görüşmek telefon etmek bile yasaktır. İnadına telefon edilirse “yanlış numara” diye cevaplanacaktır. Bu bir ihtimal…
Açıklayamıyorum ama söylüyorum işte: Pazar en zalimidir günlerin. T.S Eliot daha önce bir benzerini yazmamış olsaydı iyi bir dize olabilirdi ve pek çok yalnız bu dizeyi okuduğunda ürperir ve kalbinde hissederdi.
Bundan eminim.
Oysa halk arasında yaygın bir inanışa göre Pazar günlerin en neşelisi, en merhametlisidir. Mutlu buluşmalar, tatil ve düğün dernek günüdür. Ne yapalım? Şair aklı ters çalışır.
Yalnızuyananlar iyi bilirler. Pazar zalim bir gündür. Yalnızlığa mahkûmiyet demektir. Birincisi gergin bir gündür. Tıpkı yılbaşı, bayram, noel yortusu, sevgililer günü gibi... Çevrede yoğun bir enerji vardır. Dünya bu özel güne hazırlanmıştır. Yalnızlar rıhtımında ise vaziyet tamamen farklıdır. Yalnız, yalnızlığını daha bir şiddetle hisseder bugün. En yakın arkadaşları bile ortadan yok olmuştur çünkü sevgililerle, ailelerle geçirilecek bir gündür Pazar.
Hayatın içine dalıp kendini avutamazsın Pazarları çünkü hayatın tek kişilik yaşanamayacağı bir gündür kendileri. Çoğul yaşanmalıdır; şenlik halinde... Şehrin alanları keyif için paylaşılmalı, evlerde bir cıvıltı bulunmalıdır.
Pazar günü, yalnızlar çareyi ekranlara doğru bakmakta bulurlar. Televizyon ekranına, bilgisayar ekranına... Parkta yürüyüş mü? Küçük bir kasabada değilseniz ve kadın değilseniz bu da seçeneklerden biridir. Ama en fazla yarım saat sürer. Hadi diyelim bir saat... Bir metropolde iseniz bir kafede oturabilir ya da sizin gibi bir yalnızla randevulaşabilirsiniz. Doğrusunu isterseniz bu çoğu zaman kasveti daha da artıran bir hale dönüşebilir. Çevrede sarmaş dolaş sevgililer yürümekte, aileler cıvıltılarla gezinmektedir.
Her Pazar öyle değildir belki ama yine de Pazar en zalimidir günlerin. Hayata ayna tutan, talepkar bir gündür.
Çoğu insan tahammül edilmez hale gelen evliliğine mahkumdur o gün. Çocuklar, gençler aileleriyle yüzleşmek zorundadırlar; kaçıp gitmenin imkanı yoktur. Arkadaşlardan ayrılık günüdür.
Yine de yalnız bir pazarı tahammül edilir hale getirecek çeşitli yöntemler vardır.
Sabah yalnız ve güzel bir kahvaltı yapılır. Sofra çiçeklerle süslenir. İçine biraz müzik katılır. Yüz gram hayal, bir kaşık umut, bir tutam şiir konup karıştırılır. (Aşçıyı öpebilirsiniz!)
Pazar zalim bir gündür. Issızlık çöker insanın üstüne. Birden kendinle kalırsın ve yalnızlığınla yüzleşirsin. Tatildir ya kendini oyalayacak bir iş yapsan kalbini acıtır. Epey şımarık bir gündür. İllaki güzel ve özel bir şey olmasını talep eder. İşte bu kırar geçer insanı.
Alt tarafı kendileri de günler içinde bir gündür. “Geldim” der “ Bana bak; beni yaşa” der.
Hafta içi yoğun çalışma temposu içinde olanlar “Pazar, Pazar” diye inlerler.
Pazar özel bir gündür ya kimin nerede olduğunu, ne yaptığını bilemezsin o gün. Herkes bir yana saçılmıştır; mutluluk, huzur ve keyif toplamak için... Bunlara yeteneğin yoksa ellerin boş bakarsın öylece.
Uzaklarda bir sevdiğin varsa içinde bir burukluk bir kuşku dolanır. Haftanın diğer masum günlerinde nerede olduğunu bilirsin de Pazar tahayyülünün sıkıştığı bir labirent gibidir.
Kim bilir, günahı alemin şu garip gününe yüklemek yanlıştır. Yanlış doğup yanlış yaşayanlar için doğru bir gün yoktur zaten.
Yalnızsan yalnızsındır elin Pazarının ne günahı var.
Yine de bu cümleyi kurmak ve birilerinin onayladığını hayal etmek biraz rahatlatıyor insanı: Pazar en zalimidir günlerin.
Not: Özür dileyerek eski bir yazı paylaşıyorum. Kafamdaki yoğunluk bu hafta yeni bir yazı yazmama izin vermedi.