1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Pek çok Kıbrıslıtürk çocuk da hayatını kaybetti, onların anısını da onurlandırınız...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Pek çok Kıbrıslıtürk çocuk da hayatını kaybetti, onların anısını da onurlandırınız...”

A+A-

İlerici Öğretmenler ve Anaokulu Öğretmenleri Hareketi - PROODEFTİKİ Kıbrıslırum Eğitim Bakanı Dr. Athina Mihailidu’ya hitaben yayınladığı açık mektubunda, 1974’te hayatlarını kaybeden Kıbrıslırum çocukların anısını okul salonlarına isimlerini vererek yaşatmak yönündeki girişiminden dolayı Eğitim Bakanı’nı tebrik ederken, “1974’ün trajik olaylarının mağdurlarının, kayıplarının ve yol açtığı büyük acıların sadece Kıbrısrum toplumuyla sınırlı olmadığını, istiladan önce ve istila sırasında çok sayıda Kıbrıslıtürk çocuğun da hayatını kaybettiğini” vurguladı.

Sandallar'daki ilkokulda EOKA-B'nin katlettiği çocukların fotoğraflarının hâlâ asılı ve isimlerinin de tek tek yazılı olmaya devam ettiğini ve öldürülen çocuklardan en küçüğü Selden Faik’in henüz on altı günlük bir bebek olduğunu belirttiği mektubunda İlerici Öğretmenler ve Anaokulu Öğretmenleri Hareketi – PROODEFTİKİ, “Kıbrıslıların tümünün yaşadıkları olayların tümünün kabul edilerek bütünsel olarak ele alınması gerektiğinin altını çizdi ve okullarda tarihin şeffaf ve adil bir şekilde ele alınması yoluyla adamızın yeniden birleşmesini teşvik edecek, Kıbrısımızın tüm kurban çocuklarının anısını onurlandıracak eylemlerde bulunma” yönünde Eğitim Bakanı’na çağrıda bulundu.

 

İLERİCİ ÖĞRETMENLER VE ANAOKULU ÖĞRETMENLERİ HAREKETİ’NİN AÇIK MEKTUBUNUN TAM METNİ

AKEL Türkçe sayfasında Türkçe olarak yayımlanmış olan PRODEFTİKİ’nin mektubunun tam metni şöyle:

“Sayın Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanı Dr. Athina Mihailidu’ya açık mektup

Konu: Kayıp Kıbrıslırum çocukların anısını okul salonlarına isimlerini vererek yaşatmak

Sayın Bakan,

1974’te Türkiye’nin istilası sırasında kaybolan Kıbrıslırum çocukların isimlerini okul salonlarına verme yönündeki övgüye değer ve doğru kararınızdan dolayı size en içten takdirimizi ve saygımızı bu mektupla ifade etmek istiyoruz. Kararınız, bu masum çocukların anısını onurlandırma ve onların anısını yaşatma ihtiyacını yansıtıyor.

Ancak savaşın ve ne yazık ki yol açtığı kayıpların çocukları milliyet, renk ve din temelinde ayırmadığını önemle belirtmek isteriz. Trajik olayların mağdurları, kayıpları ve yol açtığı büyük acılar sadece Kıbrısrum toplumuyla sınırlı değildir. İstiladan önce ve istila sırasında çok sayıda Kıbrıslıtürk çocuk da hayatını kaybetti. Sandallar'daki ilkokulda EOKA-B'nin katlettiği çocukların fotoğrafları hâlâ asılı ve isimleri de tahtada tek tek yazılı olmaya devam ediyor. Bu çocuklardan en küçüğü Selden Faik henüz on altı günlük bir bebekti.

Savaşın kurbanı olan çocukları anmanın ve onurlandırmanın değerini anlıyoruz, ancak barış ve ülkemizin yeniden birleşme mücadelesine hizmet eden faaliyetler Kıbrıslırumların, Kıbrıslıtürklerin, Ermenilerin, Maronitlerin ve Latinlerin, Kıbrıslıların tümünün yaşadıkları olayların tümünü kabul ederek bütünsel olarak ele almalıdır. Toplumlar arasında anlayış ve saygıyı güçlendirecek, barış ve uzlaşıyı teşvik edecek şekilde tarihin tam ve adil bir biçimde ele alınması şarttır. Gerçeklerin sadece yarısını söylemeye son vermek çocuklarımıza ve genç nesillere yönelik bir borcumuzdur. Ülkemizin yakın tarihindeki olayların bütünsel ve kapsamlı bir şekilde öğretilmesi, yalnızca geçmişin etkin bir şekilde anlaşılmasına hizmet etmekle kalmaz, ama aynı zamanda genç nesillerin barış içerisinde bir arada yaşamanın ve karşılıklı saygının önemini anlayacakları ve Kıbrısımızın çok kültürlülüğünü bölücü bir miras olarak değil, bir zenginlik olarak algılayacakları bir geleceğin yaratılması için de büyük öneme sahiptir.

Dolayısıyla Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi gerçeklerin yarısının söylenmesiyle ve üstü örtülü anlatılarla gerçekleşemez. Ülkemiz için birleşik bir geleceği birlikte inşa etmemiz için geçmişin bütünlüklü ve kapsamlı bir şekilde kabul edilmesi ve tanınması gereklidir. Bu, adanın tüm toplumları arasında güç ve birlik kaynağı olabilir. Böylece sadece tarih bilgisine sahip çocuklar değil, Kıbrıs'ın birliğine ve barışına katkıda bulunacak yurttaşlar da yetiştirebiliriz.

Bu mektubumuzla sizi cesaret göstermeye ve ülkemizin Eğitim Bakanı olarak, okullarda tarihin şeffaf ve adil bir şekilde ele alınması yoluyla adamızın yeniden birleşmesini teşvik edecek, Kıbrısımızın tüm kurban çocuklarının anısını onurlandıracak eylemlerde bulunmaya davet ediyoruz. Bu açık mektupta kaydedilen her şeyi dikkate alacağınızı ve ülkemizde birlik ve barış içerisindeki bir gelecek için ortaya koyduğumuz çabalarımıza katılmanızı umuyoruz.

En içten takdir ve saygılarımızla,

İlerici Öğretmenler ve Anaokulu Öğretmenleri Hareketi - PROODEFTİKİ

15.01.2024”

sayfa-17-kibrislirum-ilerici-ogretmenler-hareketi-kibrislirum-egitim-bakanina-muratagada-oldurulen-kibrisliturk-cocuklari-hatirlatti.jpg
Kıbrıslırum ilerici öğretmenler hareketi, Kıbrıslırum Eğitim Bakanı'na Muratağa'da öldürülen Kıbrıslıtürk çocukları hatırlattı...


***  KAZILARDA SON DURUM... KAZILARDA SON DURUM...

“Kayıp” bir Kıbrıslıtürk için Tseri’de kuyu kazısı başlatıldı...

Kayıplar Komitesi, 1963-64 “kaybı” bir Kıbrıslıtürk’ün gömü yerinin belirlenmesi ve ondan geride kalanların bulunması için, Lefkoşa yakınlarında bulunan Tseri köyünde yeni bir kazı başlattı. Kuyu kazısı devam ediyor... Kayıplar Komitesi kazılarında Malatya yani Balyosofo’da ise bir insan kemiği bulundu ve kazılar sürüyor.

Hatırlanacağı gibi yıllar önce Tseri’den çok değerli bir Kıbrıslırum okurumuz bize biri kuyu olmak üzere iki ayrı gömü yeri göstermiş, biz de bu gömü yerlerini Kayıplar Komitesi’ne göstermiştik. Yapılan kazılarda Aredyu köyünden alınarak “kayıp” edilmiş olan üç Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlar kuyuda bulunmuş, bir ağacın yanında da Mağusalı bir diğer “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlara ulaşılmıştı. Aredyu’dan alınarak Tseri’ye getirilen ve öldürülerek bir kuyuya atılan sözkonusu Kıbrıslıtürkler, Naim Hüseyin, Salih Mehmet ve Kemal Hüseyin, 2009 yılında kimliklendirilerek defnedilmek üzere ailelerine küçük tabutlar içerisinde geri verilmişti. Kıbrıslırum okurumuzun göstermiş olduğu diğer gömü yerinde ise Mustafa Osman Akay’dan geride kalanlar bulunmuş ve o da kimliklendirilerek defnedilmek üzere ailesine küçük bir tabutta geri verilmişti... Biz de yapılan cenaze törenlerine katılarak ailelerin acılarını paylaşmış, onların öykülerine bu sayfalarda geniş yer vermiştik.

Tseri köyü faşistlerin kol gezdiği bir köydü ve bu köyden faşist katiller yalnızca civar köylerden ve yollardan yakaladıkları Kıbrıslıtürkler’i değil, aynı zamanda kendi köylerinden bazı Kıbrıslırumlar’ı da taciz etmiş, dövmüş ve birini de öldürmüşlerdi...

Bize yardım eden Kıbrıslırum, ilerici hareketten iyi kalpli bir insandı ve aynı zamanda bizlere Livera yani Sadrazamköy’de beş çocuklarıyla birlikte öldürülüp bir kuyuya atılan Vasilyalı Rahmi ailesinin gömü yeri hakkında da ayrıntılı bilgi vermiş, biz de bu bilgileri Kayıplar Komitesi yetkilileriyle paylaşmış, bu yaşlı Kıbrıslırum’un işaret ettiği alanı da Kayıplar Komitesi araştırma görevlilerine göstermiştik. Yapılan kazılarda yedi kişilik Rahmi ailesinden geride kalanlar bulunmuş ve kimliklendirilmeleri ardından, aileleri tarafından defnedilmişlerdi.

Sözkonusu yaşlı Kıbrıslırum okurumuz bize ve Kayıplar Komitesi araştırma görevlilerine gerek Tseri, gerek Tseri dışında, gerekse Latça civarında çeşitli defalar başka olası gömü yerleri de göstermiş ve edinmiş olduğu değerli bilgileri paylaşmıştı. Sözkonusu okurumuzun göstermiş olduğu olası gömü yerlerinin tümünün de kazılıp kazılmadığını bilmiyoruz...

 

KAZILARDA SON DURUM...

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı Arkeolog Erge Yurtdaş’tan aldığımız bilgilere göre kazılarda son durum şöyle:

***  Paşaköy/Aşşa: 1963/64 kaybı iki Kıbrıslıtürk'ün, eflalipto ağaçlarının bulunduğu bir arazide, ağaçların altında ya da arazideki çukurluk bir alanda/kuyuda gömülü olabileceği bilgisi doğrultusunda önceden kazılmış bir arazide başlatılan genişleme çalışmaları son bulmuştur

***  Çatalköy/Ayios Epiktitos: 1974 kaybı 12 Kıbrısrum'un Teknecik Elektrik Santrali'nin hemen batısındaki araziye gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları halen devam etmektedir.

***  Atlılar/Aloda: 1974 yılında Atlılar toplu mezarına gömülen 37 Kıbrıslıtürk, yine aynı yıl içerisinde Atlılar Köyü'ndeki Şehitliğe nakledilmiştir. Atlılar Şehitliği'ndeki kalıntıları kimliklendirmek amacıyla başlatılan sistematik kazı çalışmaları halen devam etmektedir. 29 Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlara ulaşılmıştır ve kazı sürüyor...

***  Değirmenlik/Kythrea/Cirga (askeri bölge): 1974 kaybı bir Kıbrıslırum'un zeytin ağaçlarının bulunduğu araziye gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.

***  Malatya/Palaiosofos/Balyosofo: 1974 kaybı, bir veya iki Kıbrıslırum'un, Girne Dağları'nın kuzeye bakan cephesinde, ormanlık bir arazide gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. Buradaki kazılarda bir insan kemiği bulunmuş ve kazı sürmektedir.

***  Tseri/Kseri: 1963/64 kaybı bir Kıbrıslıtürk'ün bir kuyuya atılmış olabileceği bilgisi üzerine kazı çalışmaları başlatılmıştır.

Biz de kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz...

sayfa-16-atlilardaki-kazilarda-29-kibrisliturkten-geride-kalanlara-ulasildi-ve-kazi-devam-ediyor.jpg
Atlılar'daki kazılarda 29 Kıbrıslıtürk'ten geride kalanlara ulaşıldı ve kazı devam ediyor...

Bu yazı toplam 910 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar